4.Bölüm

113 14 20
                                    

      Mia uyandığında çoktan sabah olmuştu. Öyle rahat uyumuştu ki her gün kalktığı saati bir saat aşmıştı. Buda acele edip duş ve kahvaltıyı unutup çıkması gerektiğini gösteriyordu. Hızla hazırlandı. Üzerine salaş, rahat kıyafetlerinden geçirip küçük masasının üzerindeki kitaplarını ve notlarını çantasına yerleştirdi. Araba kullanmak istemiyordu bu yüzden yoldan bir taksi çağırdı ve kendini okula kadar rahatça etrafı izleme fırsatı tanıdı. Okula geldiğinde kantine doğru yürüdü. Kantinden soğuk sandiviç ve meyve suyu alıp sınav salonunun yolunu tuttu. Günü son birkaç güne naazaran ilginç bir şekilde hızlı ama güzel başlamıştı. Ne kadar geç geldiğini düşünsede sınavın başlamasına daha 20 dakika vardı. Bu süreyi sandiviçinin ve meyve suyunun midesine inmesi için ayrılmış süre olarak değerlendirdi. Notlarını tekrar etmek için eline aldı ama göz gezdirdiği her şeyi ağaç evinin sihrinden olsa gerek net olarak hatırlıyordu. Sınav salonu dolmaya başladığında Mia sırasının üzerini toplayıp, sınav hazırlığı yaptı. Morali yerindeydi ve bu sınavı hakkında gerçekten iyi hissediyordu.

   Tahmin ettiği gibi de oldu. Sınavı oldukça iyi geçti. Birkaç densizin kopya çekmeye çalışması dışında herşey iyi gitmişti. Stajer öğretmenin kendisine attığı bakışları yok sayıp çıktı salondan. Bu adama gerçekten uyuz oluyordu. Ortak sınavların bu yönü olmasa her sınavı sevebilirdi Mia. Dalgın bir zihin ve kontrolsüz adımlarla ilerledi koridorda. Merdivenlerin ilk basamağını geç fark etmese şuan belini kavrayan kollarda olmazdı ama dalgındı işte.  Yavaşça doğrulup baktı kendisini son anda düşmekten kurtarana. Genç, dinamik ve oldukça yakışıklı bir yüzdü kurtarıcısı. Fazlaca da tanıdık bir yüz.

 -‘’Aaa sen?’’ dedi. Kafasında canlanan görüntüyle duraksadı ve karşısında tebessümle kendini izleyen genci süzdü. Emin olamadı ve kararsızlık içinde sustu. Karşı taraftan cevap gelmeseydi susmaya da devam ederdi.

 -‘’Evet ben ve sende sessiz  müdavinimizsin.’’ Dedi çocuk.

 -‘’Jeremy. Tanıdım seni ama biraz farklı görünüyorsun. Teşekkür ederim bu arada fazla dalgındım.’’

 -‘’Önemli değil dikkatli ol. Adımı hatırlamana bu arada.’’ Deyip hafifçe gülümsedi Jeremy. Bu her zaman insanlara sunmadı kadar tatlı bir tebessümdü. Mia afalladı gülümsemeyle. Toparlanıp nezaketen unuttuğu tanışmayı geçte olsa yaptı.

 -‘’Ben Mia ve çalıştığın yeri çok seviyorum orası benim tapınağım, sığınağım gibi. Ayin yapmaya geliyorum. ‘’ dedi. Dışarıdan duyan biri için gerçekten ürkütücü olabilecek bu sözlere Jeremy tatlı tatlı güldü sadece.

 -‘’O zaman bende Keşiş, rahip falan oluyorum. ‘’ dedi hafif kahkahaya dönen bir gülücükle. Mia samimi bir gülümsemeyle başını salladı. Onayını bu şekilde yapmak daha kolaydı çünkü Jeremy insanda hafif baş dönmesi yaratan bir gülücüğe sahipti. Kendinden cevap bekleyen parlak gözlere bakıp ağzındaki kelimeyi gevelemekten vaz geçip salı verdi.

 -‘’Sanırım.’’ Dedi. Jeremy saatine bakıp geçiktiğini fark etti.

-‘’Sınava geç kalıyorum Mia üzgünüm gitmek zorundayım.’’ Arkasını dönüp birkaç adım yürüdü sonra bir şey hatırlamış gibi dönüp ekledi.

 -‘’ Tapınağını fazla ihmal etmemelisin Mia daha sık gel’’ dedi. Göz kırpıp uzaklaştı. Mia afalladı son sözlerle ve içten bir kahkahayı bıraktı ayarlayamadan sesini. Jeremy kızın kahkahasını duydu hızlı adımlarının arasında. Bu iyiye işaretti ona göre. Totemleri vardı kendince sıkı sıkıya bağlı olduğu işaretler ve şuanda bu işaretlerden birini yaşamıştı. Bir nevi karmaydı inanışı ‘iyiliğe karşı iyilik’ gibi.

   Mia şen kahkalarıyla ilerledi merdivenlerde. Dalgın ruh halini atlatmış ve rahat tavırlara kavuşmuştu. Günün geri kalanını mebedinde geçirmek için çıktı yola. Kütüphanede geçirdiği süreyi oldukça verimli geçirdi. İkinci kattaki okuma salonundaki köşesinde kendini kaybedip iki kitap bitirmişti. Okumak istediği onca kitap arasından seçim yapmayıysa aklından tuttuğu rakamlarla raf sıralarını, kitap sayılarını bağdaştırıp kararlaştırmıştı. Evet, biraz çoçukcaydı yaptığı ama kütüphanelerin de insanın hayal gücünü mantığını geliştirmek gibi görevi yok muydu zaten! Gerçi bu görüşü genellemeye girdiğinde yanlıştı ama Mia öyle olduğuna inandığı sürece doğruydu. Hüzünl bir masal çevirisiydi bugünkü ilk kitabı. Bin bir gece oyalanan bir Şah’ın hikayesiydi. Daha doğrusu kitabın içerik bölümünde yazan buydu ama Mia’ya göre bu tamamen Şehrazad’ın hikayesiydi. Hüzünlü bir masaldı.Çocukların dinlediğinde hayallerini kıracak umutlarını baltalayacak kadar hüzünlü. Günden güne değişen düşünceler ve umutsuz çabasıyla hayata tutunmaya çalışan bir güzel..

   İlk kitabın aksine kısa ve mutlu sonu olan bir kitap okudu ikinci tercihi olarak. Dünya klasikleri her zaman ilgisini çektiği için okumayı severdi.  Dün ağaç evinde düzenlediği notları da gözden geçirdi. Sınavlarını dert etmesine  gerek yoktu artık ve ekstra kredi bile alabilirdi bu gidişle. Toparladığı bilgilerle gülümseyip rast gele bir fm’i (frekans) açtı telefonundan. Uzun zamandır dinlemediği kampüs fm çıkınca şansına, değiştirmedi. Dinledi bir süre sessizce. İlginç konuşmalar ve tutarsız bir müzik listesiyle sesini ilk kez duyduğu Dj kesinlikle ilgi çekici bir yayın yapıyordu. Tanıtım kısmında yanılmadığını da anladı bu tanıdık olmadık ses yeni bir sunucuya aitti. İlk yayınını yaptığı için heyecanlı olduğundan falan bahsedip kendi haliyle dalga geçiyor ve çok hoş bir şekilde sesli gülüyordu. Arada canlı söylediği şarkılarla da insanların ruhunu okşuyordu sanki. Mia sevdi yeni sunucuyu ve yumuşak insanı içine çeken, duygularını canlandıran sesini. Yarım saatlik bir yayından sonra bitirdi Dj yayında kendine ait olan süreyi. Kapanış şarkısını ise kendi favori parçası olduğunu söylediği bir parçaya eşlik ederek sundu. Klasik müzik üzerine oturtulan sözler oldukça güzeldi. Mia çok tanıdık gelen parçaya gülümsedi nedense. Sanki daha önce duymuştu bir yerlerde bu şarkıyı. Önemsemedi ve toparladı kitaplarla donattığı masayı. Kendini izleyen gözleri fark edene kadar morali oldukça da iyiydi. Başını çevirip kendini izleyen gözlerin sahibine baktı. Tahmin ettiği kişi olmadığını gördüğünde rahatlamalı mı yoksa daha çok mu rahatsız hissetmeli bilemedi… 

Seçme şansım var mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin