chapter two

1.7K 102 13
                                        

Temmuz, 2015

Saçlarını hızla savurduktan sonra sinirle bana bakmaya devam etti.

"Yakın arkadaşına bunu yapabilecek misin, Yun?"

O, benim arkadaşım değildi. O kız, benim hiçbir zaman arkadaşım dahi olmamıştı. Fakat bunu söyleyemiyordum, yapamıyordum. Kelimelerin ağzımdan dökülmesine izin veremiyordum bir türlü.

"Benim bir şey yaptığım yok." Ona doğru emin bir şekilde bir adım daha atarak kendimi kanıtlama aşamasına doğru ilerledim. "Fakat Xiao Jun, o kız seni sevmiyor."

Gözlerini benden çevirerek alayla gülmeye başladı. Onun bu gülüşünü sevmiyordum. Onu daha çok kötü birisiymiş gibi gösteriyordu. Ama bir yandan, o bana karşı çok kötü bir insan olmuştu.

"Umurumda değil. Ben, ona verdiğim sevgiyle besleniyorum. Senin bana verdiğin sevgiyle değil."

Başımı öne eğerek susmaya karar verdim. Sanırım Xiao Jun'a kendimi kanıtlamak için henüz hazır değildim. Bu da onun farkına varmıştı.

"Ve bir daha asla, ama asla bir daha beni sevdiğini söyleme, Yun." İğneleyeci bakışıyla beni baştan aşağıya süzmesine izin verirken, ben ise göz yaşlarımın akmasına çoktan izin vermiştim. "Sen, beni sevmeyi bile hak etmiyorsun."

bir daha ki bölümde hikaye başlıyor, yazarken çok büyük bir keyif aldığım hikaye oldu, umarım ilerleyen zamanlarda siz de beğenirsiniz, görüşlerinizi seviyorum

be mine ➸ xiao junWhere stories live. Discover now