You

1. Bölüm (Kitapçı)

(Merhaba. Kimsin? Sende bir öğrenci havası var. Bluzunun önü açık. İlgi çekmeye gelmedin ama o bilezikler fena şıkırdıyor. Azıcık ilgiyi seviyorsun. Tamam, yemi yuttum. "F" ile "K" harfleri arasındaki romanlara bakıyorsun. Şimdi, asla bitiremeyeceği bir Faulkner arayankendine güvensiz tiplerden değilsin. Stephen King için fazla brozlaşmışsın. Hangi yazarı seçeceksin? Sesin mahçup gibi, iyi bir kız olmaktan utanıyormuşsun gibi ve bana ilk kelimeni mırıldanıyorsun.)

-Merhaba.

-Burada mı çalışıyorsun?

-Üstüne bastın

-Arama konusunda yardımcı olabilirim. Örneğin; Paula Fox.

-İyi bir seçim.

-Garip bir şekilde, onaylaşmış hissediyorum.

Joe nazikçe gülümser ve Beck'in kendisini takip etmesini söyler ve onu kütüphanenin ''MEŞHUR YAZARLAR'' bölümüne götürür.

-Buralarda olmalı.

-"Meşhur yazarlar" da mı? Fox pek bilinmez sanıyordum.

-Kendisi Courtney Love'ın büyükannesi. Bunu bilmenizi beklemiyordum.

Beck tatlı bir gülümseme ile Joe'yi onaylar ve zaten bilmediğini söyleyerek ortamı bir nebze de olsa rahatlatmıştır.

-Bay Mooney, şöhretin teğet geçtiği yazarları bile burada istiyor. Daha çok kitap sattırdığını söylüyor.

-Duygulanmak veya değişmek için değil, popülerlik yüzünden kitap satın alıyorlar.

-Evet. Salgın gibi.

Kütüphanenin tozlu raflarından bir kitap seçimi ile adeta bir aşk hikayesi başlamış gibiydi. Birbirlerine bakıyorlar ve yazarları bırakıp o an'a odaklanmıştı. Hem Joe'nin hem Beck'in gözlerinden adete mutluluk parlamaları saçılıyordu. Ve o sırada Joe:

-şu adamı görüyor musun? Arkandaki gözlüklüyü. İçeri girerken Dan Brown'ın en son çıkan kitabını eline aldı. Yani bir 5-10 dakika kadar daha geçerli bir kitap alabilmek için etrafa bakınacak.

Beck ironik bir şekilde ''Kondom almaya gelen adamların yanında mısır gevreği alması gibi. Bu durum her şeyi daha karmaşık hale getiriyor'' dedi ve yine gülmeye başladılar. Daha sonrasında gözlüklü adamı biraz izleyen Beck, düşüncelerin içimizde tutulmamasını düşünen Beck yine Joe ile adamı yorumlamaya geri döndü.

-Dan Brown seviyorsan, bunu göstermekten çekinme.

Gözlüklü adam kitap raflarından insanların daha nitelikli gördüğü bir kitabı aldı ve kasaya doğru yürümeye başladı. Beck ümitsizce ama mutlu bir yüz ifadesiyle tekrardan Joe'ye döndü ve ''Günün sonunda, insanlar gerçekten hayal kırıklığına uğratıyor, değil mi? dedi. Joe minik bir gülümsemeyle ''Bazen seni şaşırtıyorlar'' dedi. Beck, Joe'nin yüzüne bakarak onu onaylamıştı.

-Paula Fox. Üst raf. Ben alayı...

- Yok, ben alırım. Teşekkürler.

Beck, altındaki kısa topuklu, kahverengi keten ayakkabısıyla üst rafa uzanmaya çalışıyordu.

(Ah, Sütyen takmıyor musun? Ve fark etmemi istiyorsun. Eğer bu bir film olsaydı, seni tutar ve depoda birlikte olurdum.)

-Onun kurgularını okudunuz mu? ''Umutsuz Karakterler'' onun... en iyi kitabıdır.

Beck biraz mahçup, biraz komik bir duruma düştüğünü düşünerek ''Ben de bunu çok duyuyorum. Ama henüz...'' diyemeden Joe araya girdi ve ''Daha ''Umutsuz Karakterler'' okumadınız mı? dedi ironik bir şekilde. Beck gülümsedi ve tavsiyelere değmeyecek diye korktuğunu söyledi.