Bir efsaneye göre 3 kardeş varmış.
Bu 3 kardeş dünyadaki tek canlılarmış ve ölümsüzlermiş.
En büyük kardeş kuşu yaratmış.
Ortanca kardeş deniz atını yaratmış.
En küçük kardeş ise karıncayı yaratmış.
Sonra bu kardeşler farklı farklı hayvanlar yaratmak istemişler. Kolay olması için her kardeş ilk yarattıkları hayvanların yaşadığı yerde yeni hayvanlar yaratmışlar.
...
Hayvanların akılsız olduklarını fark etmişler. Yeni akıllı bir tür yapmak istemişler.
İlk denemelerinde hayvan-insan karışımı bir tür yapmışlar. Bunlar satirler, deniz kızları, sentorlar, canavarlar gibi melez (bir şeyin karışımı) olmuş.
Bunlar akıllı varlıklarmış ama kardeşlere bu yetmemiş. Kardeşler en sonunda insan türünü yaratmışlar.
...
İlk yarattıkları insanlar onlar için özelmiş. Onlara ayrı ayrı güçler vermişler.
Herkesin gücünün olması en küçük kardeşi korkutuyormuş. Kardeşleri gibi değilmiş o. Öncesini görüyormuş. Kahramanlara ihtiyaçları olacaklarını biliyormuş.
Bir gün kimseye söylemeden bir sürü insan yaratmış. Onlara yaşamaları için yer vermiş.
En büyük ve ortanca kardeş küçük kardeşlerini ihanetle suçlamışlar. Oysa kardeşlerinin doğru olanı yaptığını ikisi de biliyormuş.
...
Artık Dünyada düzeni sağlamak için işleri bölüşmeleri gerekiyormuş.
Küçük kardeş gökyüzünü çok seviyormuş. Abilerine bunu söylemiş.
Oysa iki büyük abisi sinsi bir plan yapmışlar önceden.
İlk yarattıkları hayvanları öne sürerek onla ilgili yerleri almayı öne sürmüşler.
Büyük kardeş kuş uçtuğu için gökyüzünün hakimi olmuş. Ortanca kardeş deniz atı yüzdüğü için suları almış.
En küçük kardeş karıncanın yer altında yaşadığını biliyormuş. Kabul etmiş bu teklifi çünkü geri kalan toprağı ona vereceklerini düşünüyormuş.
Büyük iki kardeş ona ilk başta toprağı vermişler. Sonra ihanetini öne sürerek ona yer altını vermişler ve onu lanetlemişler.
...
Bu üç kardeş hükmettikleri yerlerle alakalı isimlere sahip olmuşlar.
Gökyüzü: Zeus
Su: Posedion
Yer altı: Hades
...
Lanetlendiği için dışlanan Hades kardeşlerine karşı çok öfkeliymiş.
Abilerinin de diğer tanrılar gibi ölümlü insanlardan bazılarına bağlanabildiklerini biliyormuş.
Bütün tanrılara demiş ki: Biz her şeyi yaratan 3 büyük tanrı; ölümlü insanlardan çocuğumuz olursa onun gücünü düşüne biliyor musunuz?
Tanrılar ve Tanrıçalar endişelenmişler.
Zeus ve Posedion bir yasak koymak zorunda kalmışlar.
...
'3 Büyüklerden hiç birinin çocuğu olamaz.'
Şimdiye kadar bu üç kardeşlerden hiçbirinin çocuğu olmamıştı ve bu kuraldan sonra da olamazdı.
Ama bilmedikleri şey ortanca kardeşin bu kural konmadan önce bir ölümlüden çocuğu olduğuydu.
Ortanca kardeş çocuğuna zarar gelmesini istemiyordu o yüzden bunu herkesten sakladı.
Daha küçücük olan kızını ve sevdiği ölümlü kadını suyun altında dondurmuş.
Ortalık 2000 yıl sonra yatışmış. Ölümlü kızını ve sevdiği kadını 2000 yıl sonra uyandırmış ve onları normal bir yaşam için ölümlülerin arasına bırakmış.
Ama herkes bunu öğrenmiş.
...
Efsanenin gerisi belli değil çünkü kız ve annesi hala hayatta.
Sorun şu ki: O kız benim ve annemde o ölümlü kadın.
Ben DANNA WATTERES.
Ya da sadece Dann.
Ama esas konu ya da sorun bu değil.
Esas sorun gücümü daha bilmemem. Kimsenin bilmemesi.
Ama bundan daha büyük bir sorun daha var: güçlerimin sadece'babamdan' olmaması.
Benim güçlerim sanılanın çok daha ötesinde ve çok daha değişken.
Tanrıların korktuğu şey ise her şeye gücümün olması.
Bu 'imkansız' değil.
Kesinlikle mümkün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Posedion Kızı
FantastikSatirler, canavarlar, tanrılar, tanrıçalar, ölümlüler, ölümsüzler, kehanetler, oyunun içinde oyunlar, kahkahalar, gözyaşları, dostluklar, düşmanlıklar... Hepsi zaten sıradışı iken daha da anlaşılmaz olan Melezler... **Ben DANNA WATTERES. Ya da sadec...
