#2#

1.4K 111 17
                                    

Zil çalmıştı. Lanet zil. Ten yanlarına gelip saçma sapan gülmüş ve Jaehyun'u tebrik etmişti. Daha sonra ise Taeil, Johnny, Jeno, Jaemin ve Renjun gelip Jaehyun'u tebrik etmiş ve Taeil,
"Düğün ne zaman?" diye sorup gülmüştü.
Eh, her zamanki Jaehyun hiçbir şeyi anlamamış ve gülüp geçmişti. Doyoung ise sadece bir şey düşünüyordu. Keşke gerizekalı olsaydım da Jaehyun gibi hiçbir şeyi anlamasaydım...
Taeil ve Ten gün boyunca benimle dalga geçmeye devam edeceklerdi, bundan emindim. Ne olmuştu da böyle bir duruma düşmüştüm hiçbir fikrim yoktu. İlk senemde, okulun en iyi öğrencilerinden biriydim - hâlâ öyleyim- ve hiç böyle işlerim yoktu. Kitaplar okurdum, müzik dinlerdim, bütün herkesle aramı iyi tutardım. Ve evet Jaehyun'la da ilk sene aramız iyiydi. Ancak daha sonra bana uzak davranmaya başladı. Nedenini bilmiyorum, öğrenmek ister miydim? Sanırım...
Neyse ki sonunda zil çaldı ve Doyoung arkadaşlarının dalga geçişlerinden kurtuldu. Dersleri, Coğrafyaydı ve Doyoung Coğrafyadan nefret ederdi. Dersi dinliyormuş gibi yapmaya karar verdi. Aslında, içinde çok farklı şeyler düşünüyordu. Mesela, bir hoca isimlerini karıştırdığı iki öğrenciyi neden yan yana koyardı ki? Ve şöyle ki, bir insan adları hiç benzemeyen iki kişiyi nasıl karıştırırdı. Bazen Bay Kwon'u anlamıyordu. Ama yapacak bir şey yoktu.
Doyoung Jaehyun'a doğru bakmaya başladı. Jaehyun'da dersi dinlemeyip bir şeyler yazıyordu. Ne yazdığını merak etmişti, ancak sormaya da utanıyordu. En sonunda cesaretini toplayıp sordu.
"Jaehyun, ne yazıyorsun?"
"Ne?"
"Diyorum ki, ne yazıyorsun?"
"Ha, şey. Hiçbir şey boşver önemli bir şey değil."
"Peki öyleyse..."
İşte Doyoung'un korktuğu olmuştu. Jaehyun onu geçiştirmişti. Daha fazla üzerine gitmedi. Hocayı dinliyormuş gibi yapmaya devam etti ancak bir yandan da bu ay hangi kitapları alıp okusam diye düşünmüyor değildi.
-----------------------------------------------------------
Öğle arasında yine Ten'le yemek yiyordu. Bu onun vazgeçilmez bir geleneğiydi. Aslında ilk senede Ten ve Jaehyun daha yakındı. Çünkü Doyoung Johnny'le takılırdı. Hâlâ Johnny'le takılıyordu ancak, farklı sınıflarda oldukları için eskisi kadar sık görüşemiyorlardı. Jaehyun artık Ten ile değil Jungwoo ile takılıyordu. Bazen Taeyong'la, bazen Winwin'le Bazense Yuta ile. Takıldığı kişiler değişiyordu kısacası. Ancak yakın arkadaşım diyebileceği biri yoktu. Yani, en azından söylediğine göre yoktu.
  Ten yine imalı sözler söylerek Doyoung'ı sinir ediyor, Doyoung da bazen gülüyor bazen de karşılık veriyordu. Bunları kendisini izleyen birinin varlığından habersiz olarak yapıyordu. Hayır, Doyoung salak değildi. Sadece onu izleyen kişi kendini ve duygularını saklamayı çok iyi bilen biriydi.

my classmate//dojaeWhere stories live. Discover now