1.0

35 8 0
                                    

Abim arabayı durduğunda kendimi dışarı attım ve derin bir nefes aldım.

Ah, lanet olsun!

Ağlıyordu, ve ben hiç bir şey yapamıyordum!

Parmağım telaşla sesli arama butonuna gitti, ve tıkladı.

PYK kişisi aranıyor...

Abim arabayı park edecek yer ararken Göktuğ yanıma geldi.

O sırada telefon açıldı.

"Pars?"

Sessizlik.

"Orda mısın?"

Sessizlik.

"Pekâlâ, ben buradayım. Senin yanında."

Göktuğ yanımdan giderken geriye baktım. Abim arabayı park etmiş, bu tarafa geliyordu. Göktuğ ise bana göz kırparak abimin koluna girdi ve onu benden uzaklaştırdı.

Bende peşlerinden gittim oldukça geriden.

"Tamam."

Sonunda cevap vermişti, sesi titriyordu. Çatlak çıkmıştı güzeller güzeli sesi.

"Pars, ağlama. Lütfen! Bak, ben yanındayım. Ağlamayı kes! Ne olursun, sen ağlayınca kendimi asmak istiyorum! Lanet olsun, ağlama!"

İç çekti.

Ah, ne güzel iç çekiyordu benim sevdiğim.

"Hissetmiyorum Anonim, hissedemiyorum."

"Neyi? Neyi hissedemiyorsun?"

"Yanımda olduğunu.."

İçim yandı.

Bana doğru gelen alevler, nefesimi kesti.

Hissetmiyordu,

Hissedemiyordu.

"Şuan değil, söz bir gün göreceksin. Yanında olduğumu göstereceğim sana, sen yeter mi canını sıkma. O göz pınarlarını yorma, lütfen."

"Ağlamıyorum ben."

Güldüm.

"Yeme beni Kuvars!"

"Klavye de olsak, kesinlikle o yakışıklı randomlarımdan birini atardım. Emin ol!"

"Ya ben emine olmak istiyorsam?"

"Kuscam şimdi, şuraya. Lan midem bulandı! Ne yapıyorsun kızım sen?"

"Random attığımı hisset, tipsiz olanından."

"Yoo, gayette güzel randomların. Sesin gibi."

Boğazımı temizledim.

Kalbim maratona girmişim gibi hızlanmaya başladı.

"Kalbin... iyi mi?"

"Evet, şu sıralar iyiye gidiyormuş."

"-Muş?"

"Ha, evet ben doktora gittim."

"Ee?"

"Düzensiz atmaya devam ederse tedavi görecekmişim."

Kalbi...

Düzensiz...

Tedavi...

Çıkmaz | | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin