Before

24 3 0
                                    

Kısa bir bölüm oldu uyumayıp daha uzun yazmak çok isterdim tabi gözlerimi açık tutabilseydim. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın xoxo.

2 Gün Sonra;

"Bugün başka bir yere teslimat yapmak istiyorum patron!"

" Nerden çıktı bu durduk yere? Her neyse tamam Andrew'i çağır."

Bugün veya başka bir gün oraya gitmek istemiyordum. Caroline yoktu ve benimle ilgilenmeyeceği apaçık oradaydı.  Kafamı salladım,  zaten bundan sonra onunla konuşmak,  yüzyüze gelmek dahi istemiyordum.  Hayatımın en cıvık gecesiydi. Tekrarlanmayacaktı, orası kesindi.

Teslimatları yerleştirdikten sonra motoru çalıştırdım ve adrese sürmeye başladım. 

Bütün siparişleri bitirdikten sonra kısa bir molaya çekildim. Motorumu sahil kenarına çektim ve indim.  kayalıklara oturarak müzik dinlemeye başladım.

2 yıldır kardeşime yanlız başıma bakıyordum ve bu kolay bir şey değildi. 2 yıldır yapmadığım iş kalmamıştı. Genellikle hepsi küçük işlerdi lakin bunun bir önemi yoktu Caroline ile idare ediyorduk. 5 aydır bu işteydim gayet rahat bir işti. Gelir konusunda arada sırada zorluk yaşasam da sıkıntı etmiyordum ve kendime ' Her işin altından kalkabilirsin Cameron, Caroline için ayakta durmalısın. ' diyordum. Kendime sürekli güçlü kalmam gerektiğini hatırlatıyordum. Ve başarıyordum.

Ailemi kaybettikten sonra Caroline' ı korumak için peşinde olduğum bütün pis işleri bırakmıştım. Tabii bir de güvende olmak için taşınmıştık.

Lana Del Rey - Blue Jeans  başladığında şarkıyı hemen değiştirdim.  O gece orada kalmalıydı. Hayatımda Caroline'dan başka kız olmamalıydı. Bir kız yüzünden başıma neler geldiğini unutamıyordum. Sakinleşip ceketimi çıkarttım ve kayaya serdim başımı ceketime koyup düz kayaya uzandım. Gökyüzünde izlemeyi sevdiğim bulutlar beni hep geçmişime sürüklerdi aynı şimdi ki gibi.

Geçmişinde her türlü pis işe girişmiş biri şimdi küçük kardeşiyle evcilik oynuyordu. Kader de pis çocukla oyun oynuyordu. Hayat bir yarış gibiydi aslında kim kazanırsa o mutluydu lakin hayatta hiç kimse uzun süre zirvede kalmıyordu. Bazıları geçmişinde, bazıları şimdi,  bazıları ise geleceğinde çakılıyordu. Bu da kaderin bir oyunumu diye düşünüyorum bazen yada kederin adeletidir. Bu soruyu kendime her sorduğumda cevabım ' kim bilir belki de ihanettir. ' oluyor.

Kısacası kaderin sağı solu belli olmuyordu. Bugün kaderine söversin, yarın seversin. Bir otobüste annesine söylenen çocuk gibi; Hem vuruyosun hem ağlama diyorsun, diye mızmızlanıyoruz biz de.

Gözlerimi kapattım ve kendime geldim. Nerden çıkmıştı şimdi bu durgunluk! Sikik bir dünyaydı işte!

Ceketimi alıp uzandığım yerden kalktım ve motoruma atladım.  Siparişler beni bekliyordu.

○○○●●●○○○●●●●

Annabella'nın Ağzından;

Verdiğim siparişin geldiğini işaret eden kapı zilini duyduğumda koşa koşa meedivenlerden indim ve kapıyı açtım. Aylardır verdiğim siparişleri getiren teslimatçı yerine başka biri vardı karşımda.

Acaba  başına bir şey mi gelmişti? Sorsam yanlış mı anlaşılırdı? Başına bir şey gelmişse eger Caroline ne yapıyordur şimdi? Yok ya yine saçmalıyorum. Belki de beni görmek istememiştir. Acaba benden hoşlanmadı mı?  Belki de çok samimi davranmışımdır. Yada ağzım kokuyordur.

Adamın beni beklediğini hatırladığım da parasını ödeyerek pizzayı aldım ve mutfağa bıraktım. Başka bir pizza daha. Odama çıktım ve yatağımın içine girdim.  Çok güzel bir akşam dı. Tekrar, tekrar yasamak istiyordum o geceyi.

Başına bir şey gelmemiş olmasını diliyordum tabii birde benden kaçıyor olma olasığının olmamasını.

Böyle aptal aptal düşünmekle asla merakımı gideremeyecektim. Hemen yataktan kalktım ve hazırlandım. Arabama binip çalıştığı bayiye yola çıktım.  Belki de yoğun işi olduğu için o adam gelmek zorunda kalmıştır. Tatilini 1 ay önce kullanmıştı bu olasılık baştan silindi. Yada Caroline'ın başına bir şey gelmişti. Gozlerimi devirdim. Sahiden aptal gibi davranıyordum. Arabayı park ettim ve aylardır sipariş verdigim 'Pizzacıya' ilk adımımı attım. Boş bulduğum en kuytu köşeye oturdum ve menüyü karıştırıyormuş gibi yapmaya başladım.

Kapı açıldığında yine onu beklerken siparişime onun yerine getiren adam girdi. Benimle göz göze geldiğinde hemen gözlüğümü taktım ve başımı yere eydim. Pekala kapalı ortamda güneş vurmayan bir yerde güneş gözlüğü ile harika görünüyordum. Adam yanımdan geçerken halime güldüm. Bir erkek için düştüğüm hâl gerçekten utanç vericiydi.  Sinirle oturduğum yerden kalktım ve hızla mekândan çıktım. Cameron'un motorunu gördüğümde kafamı eğerek hızla arabama bindim ve uzaklaştım. Kendimden utanıyordum!

○○○●●●○○○●●●

Cameron'un Ağzından;

Siparişleri almak için  mekâna geldigimde Annabella'nın çıktığını gördüm. Beni gördüğünden emindim fakat kafasını eğip arabasına bindi ve uzaklaştı. Buraya neden gelmişti ki, pizzayı hep eve sipariş verirdi bir kez olsun buraya geldiğini görmemiştim.  Hemen ardından havalı bir çocuk çıktı. Gerçekten kıskanılacak bir tipti. Jeepine bindi ve uzaklaştı.  Motordan indim, tam Annabella'ya göre bir tipti. Benim aksime. Gözlerimi devirdim ve içeri girip bütün siparişleri alıp teslim etmeye çıktım.

Nasıl bu kadar boktan biri olmayı başarıyorsun Cameron?

PizzeriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin