Bir Müslümanın Hisleri

Bölüm 2 - O Bakış

Edebiyat dersinde idik. Okulların kapanmasına az kaldığı halde lise 3 olmamız hasebiyle hâlâ ders işleniyordu. Normalde edebiyat severdim ama bugün çok dinleyesim gelmiyordu. Kafam bugün farklı bir dolu. Nedenini kendim bile itiraf edemiyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.

Dünkü kitap fuarından geldikten sonra evde birazcık düşündüm ve hala düşünüyorum. Ertesi gün oldu hala düşünüyorum. Kuruntu yaptığımı sanıyorum. Yoktur canım öyle birşey. Kendimi kandırmak istemiyorum. Hiç olmamalıydı. Gözümü yerden kaldırmamalıydım. Ama engel olamadım işte.

Yakışıklı sayılırdı. Kabul ediyorum. Kim bilir o fuarda benimle beraber kaç kızla göz göze gelmiştir. Konuşmuştur, görüşmüştür, gülüşmüştür... Gerçekten gülmüş müdür bir kıza?! Bu onun için nedir ki sanki? Elini sallasa ellisi. Yakışıklı ve öyle olduğunu biliyor. Bütün kızlar ona bunu hissettiriyor. Havalı konuşmaları, ne bileyim kizlari güldürmesi..

Ama dün fuarda camiye gitti. Bu namaz kıldığını gösteriyordu. Sevgilisi var mıdır acaba? Namaz kılan bir insanın sevgilisi olmamalıydı. Çünkü namaz insanı kötülüklerden alıkoyardı. Eğer alıkoymuyorsa namazlar gözden geçirilip huşu içinde kılınmalıydı. Hissedilmeliydi.

Müslüman olsa bile bir erkek herseyi yapabilir fakat bir kadının namusu vardır, o hiçbir şey yapamaz. Hah! İslam sadece kadınlara mı indi? Hayır. Günahsa hem erkeğe hem kadına günahtır.

O anda zil çaldı. Merve yanıma gelip " Şuheda da da da. Nerdesin sin sin sin? Edebiyat dersini dinlemedin din din din. Yaşıyor musun sun sun son son?" aklinca yankılı konuşuyordu.

"Merve bi git. Abdestim var. Ağzımı bozdurtma şimdi benim."

sırıtmaya başladı.

"Ne oldu? Yoksa sende diğer kızlar gibi dünkü çocuğu mu düşünüyorsun?"

"Ne alakası var Merve ya?"

"Kim olduğunu hemen anladın. Fuardaki satıcı çocuk mu diye sormadın. Demekki sende onu düşünüyorsun. "

Merve saçmalıyordu. Biraz haklıydı.

Yüzümü buruşturarak "Tamam yakışıklı çocuk ama çok havalı. Kızlarla çok içli dışlı. "

"Hiçte bile. Bizim kızlar içine düştü çocuğun ama hiç oralı değildi. Gözleri hep kitaplardaydı."

"Gercekten mi?" diye sormaktan kendimi alamadım.

O arada arka sıralarından kızların bağrışma sesleri geldi. "Kızlar bu o galiba. Nette yerini belirtmiş. Fuarda. Ama fotoğrafı yok yaa off! " herkes Sibel'in elindeki telefona üşüştü. O arada Matematik hocamız Canan Hoca " Herkes yerine! Defterleri açın! Verdiğim soruları çözdünüz mü? "

Hiçbir kıza bakmadıysa, biz neden göz göze geldik? Sadece bana mı bakmıştı? Of saçmalama Şuheda ya. Kafanda kurup kurup durma. Zaten göz göze gelmek hataydı. Allah'ım sen affet. . Estağfurullah el Azim. ..