Bir Müslümanın Hisleri

Bölüm 9 - İlk Defa...

Arkadaşlarla hem derin mevzular konuşuyor,  hemde arada yapılan sağlam esprilere kahkaları koyuveriyorduk. Okula öğrenciler gelmez olmuştu.  Hocalar desen, sınıf defterini imzaladıktan sonra bizleri rahat bırakıyorlardı. Sabahtan beri derslerimiz boştu. Öğle teneffüsüne az kalmıştı. 

Hepimiz sıralarda dörder beşer oturuyorduk. Yer bulamayanlar sıralarını yakınımıza çekip muhabbete dahil olmaya çalışıyorlardı. Sıkış tepiş olmamıza rağmen kimsenin bunu taktığı yoktu.

Şeyda bir anda gürültünün arasından sesini duyurabilmek için eliyle masaya vurdu ve

" Kızlar, kızlar! Dinleyin! Güzel bir soru geliyor!  Eşiniz çalışmanızı istemezse n'aparsınız?"

Esra hemen lafa daldı

"Boşarım onu! Ben bu kadar sene boşuna mı okuyorum? "

sınıfımızın en delikanlı, erkek gibi olan ve dobra kızı Kübra elini kaldırdı ve

"Hee çok boşarsın. Yetki sende sanki de. İşte Allah bu yüzden boşanma yetkisini erkeklere vermiş. Kadınlar olsa ilk sinirlenme anında üç talâkta 'boşol, boşol, boşol' der kestirip atardı. Biraz vefalı olun. O senin kocan be! Aynı yastığa baş koyuyorsunuz."

hep birlikte alkışlamaya başladık. Esra'da Kübra'ya hak vermiş ve onu alkışlıyor ıslık çalmaya çalışıyordu. Çalamayınca hepimiz gülmeye başlamıştık.

"Aslında Kübra haklı. Boşanmak bu kadar kolay olmamalı. Sonuçta; boşanmak için evlenmez insan.  Unutmak için sevmez... " diyiverdim bir anda. 

"Ooooovvvv!!!!" 

"Helal olsun!!"   diye bağırmaya başladılar bizim kızlar. Hızımı alamayıp söze şöyle devam ettim.

"Erkeklerin içgüdülerini de önemsemek lazım.  Koruma ve kıskançlık içgüdüleriyle bizi dışarıda ki kötü olaylar ve namahrem erkeklerden uzak tutmak istiyorlar. Hemde çalışarak yorulmamızı istemiyorlar. Fıtratî bir şey. Allah vergisi. Aynı zamanda... rajon olayı."

son cümlemi söylerken erkek gibi konuşmuştum.  Herkes kahkaha atarken Kübra

"Kız haklı hanımlar,  dağılın"

"Son bir şey." deyip parmağımı kaldırdım. 

"Allah'ı seviyoruz ve ona itaat ediyoruz. Başımızı kapatıyoruz, namaz kılıyoruz, oruç tutuyoruz vesaire vesaire. Eşimizi de seviyorsak ona itaat etmeliyiz. Sevmek itaat gerektirir..."

Kübra araya girip

"Yemin ediyorum erkek olsam seni alırdım Şuheda. "

herkes kahkaha atıp Kübra'ya vurmaya başladı.

"Sağol Kübra. Sen erkek olsan bende seni... Bilmiyorum, düşünmem lazım. "

Kızlar Kübra'ya bakıp gülüyordu.

"Kız evi naz evi diyorsun." dedi Kübra hayali bıyıklarını yukarıya doğru kıvırırken.

"Iyyyyy!" dedik hep birlikte. Gerçekten iğrençti, ama yinede gülüyorduk.

"Ve kızlar,  Peygamberimiz (s.a.v.) bir kadın namazını kılıp, orucunu tutup, namusunu koruyup, eşini de kendisinden razı ederse cennetin hangi kapısından isterse girebilir buyurmuştur. Yani anlayacağınız, eğer bunları yaparsak hayat bize güzel!"

Tam o anda masanın üzerinde duran telefonumun ışığı yandı. Okulda olduğumuz için sesi kısıktı. Mesaj gelmişti. Şu operatör mesajlarından bıkmıştım, kesin yine onlardan biriydi. Mesaj bölümüne girdiğim zaman mesajın bir numaradan geldiğini anladım. Tanıdık bir numara değildi. Allah Allah... Mesajı açtım ve okumaya başladım.