18. Bölüm ❄️ Palavra

688 87 13
                                    

Helloooo, kanalıma hoş geldiniz bugün size aksiyonlu bir bölüm tanıtmaya geldimrnfmrşför.

Kabul edin, daha sık bölüm atmaya başladım kdkfkdkdk (son 2 bölümdür)

Her neyse, iyi okumalar diliyorum yıldıza tıklayarak oy vermek isterseniz çok güzel olur, öpüldünüzz.❤️‍🔥

*

*Instagram: arivirane*

*

Bölüm şarkıları:
*Adele- Love In The Dark
*Atlantis- Seafret
*Chase Atlantic- Into It
*Milat-Issız Sokaklar

*

*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

*

18. BÖLÜM
"PALAVRA"

Bazen hayatınız adına çevrenizden yardım isterdiniz, onlar size yardım ettiğini söylerlerdi ancak yeterli olmayabiliyordu. Daha fazlasını isteyebiliyorduk, bu bencillik sayılabilir miydi? Sayısız iğne ucu misali derime saplanmış sorunların üstesinden tek başıma gelmeyi becerebiliyor muydum? Evet yardım alıyordum, sonrasında başım tekrar beladaydı. Çünkü ben, her kurtuldum sandığımda aslında daha çok batmıştım. Dizlerime kadar çamura bulanmıştım. Çevreme bakıyordum ancak karanlık dışında hiçbir şey göremiyordum.

Rüzgardan kıstığım gözlerimle ince, karlarla örtülmüş patika yolu izliyordum. Hedefim Arın'ın kulübesinin oralarda onunla karşılaşmaktı ancak bir yandan içimdeki diğer ses ise Asır'ın yanına geri dönmemi, Asır'ın benim için her şeyi halletmesine izin vermemi söylüyordu. Böyle bir şeye tabii ki de izin veremezdim. Kendi hayatım ve hatalarım vardı, hatalarımdan çıkaracağım dersler ve ödeyeceğim bedeller vardı. Bunu bir kişinin üzerinde yüklemek ise saçmalamaktan başka bir şey değildi.

Arın'ın kulübesinde kalmadığını, kampa bile doğru düzgün uğramadığını, genellikle yeraltında ya da krallıklar arası gezen birisi olduğunu biliyordum ancak benim geleceğimi tahmin etmesini umuyordum. Tamam bu saçmalıktı. Sadece ne yaptığımı bilmeden bir şeyler yapmak istiyordum. Ferzin'i Efruz'un kaçırdığını biliyorduk, Kheiron ise onun bir kaçak olduğunu söylemiş, Efruz'dan haberi yokmuşcasına krallıklara haber salmıştı en kısa zamanda kampa geri getirilmesi için. Onun gözlerini ilk gördüğümde, ormanda ilk karşılaştığımızda farklı bir şeylerin olduğunu biliyordum ve bunun peşini bırakmak istemiyordum. Onun için kehanetlerim vardı ve bir bir gerçekleşirken öylece oturmak değil, bir şeyler yapmak istiyordum.

Dakikalar sonra gri, taşlardan yapılma kulübeden çok şatoya benzeyen bina ila karşılaştım. Arın 'Bu bina benim değil' dese bile 'Hayır sus, bu bina senin' derdim muhtemelen çünkü tam olarak Arın'ın kulübesi olabilecek şartlara sahipti.

Sıfıra DoğruWhere stories live. Discover now