First

68 2 0
                                    

Aylardır iki günde bir pizza siparişi veren evin kapı zilini çaldım. Bu sefer minik kardeşimin kreşi boktan bir tatil yüzünden kapalıydı.

Cadılar Bayramı. Ne saçma bir şey. Benim bildiğim, okullarda cadılar bayramı yüzünden tatil yapılmıyordu. Ne saçmalıksa artık.

Tekrar zili çalmak için elimi uzatmıştım ki kapı açıldı ve her zaman kapıyı açan evin hademesi değilde karşımda genç bir kız vardı.

Ağzım açık kalmıştı. Aptal gibi bakakalmıştım. Ağzımı kapatıp salyarımı yok etmek istiyordum fakat engel olamıyordum.

Caroline elimi sıkıp kıkırdayarak durumumun ne kadar vahim olduğunu göstermişti. Tam bir şey diyecekken konuşarak beni bu zahmetten kurtardı.

" Ay ne şeker şeysin sen böyle "

diyerek Caroline 'ı çoktan kucağına alıp sevmeye başlamıştı. Gözlerimi devirdim orda Caroline yerine benim olmam gerekiyordu.

" Adın ne senin? "

" Caroline efendim. "

Efendimmiş. Sabahtan beri nereye teslimat yaptıysak hepsine somurtan, sevmeye çalışanlardan kaçan, saygısızlık yaptığı için benden bir tomar uyarı alan minik 'sevecen' kardeşime bakın hele.

"Buyrun efendim siparişiniz."

" Kardeşin mi?"

" Evet eğer isterseniz sizde kalabilir."

Kahkaha attı. Hiç susmaması için ne yapmam gerekirse yapabilirdim.

" Bu tatlı şeyi seve seve kabul ederdim fakat size bundan yoksun etmek istemem "

Gülümsedim. Gözleri çok güzeldi. Lanet olsun ne diyordum ben böyle.

Ortam birden gerginleşmişti. Caroline yine koca çenesini açarak gerginliğe son verdi.

" İsminizi öğrenebilir miyim? "

" Tabii, Anabella."

Anabella..

Gülümsedim. Gözlerini kaçırarak gülümsedi ve yavaşça Caroline'ı yere bıraktı ve üzerindeki pijamalarını düzeltti. Bir kızın pijamalarla bile seksi olabileceğini görmüştüm. Ölmeden önce yapılacaklar lisetesinden bir madde daha silinmişti öyleyse.

Elimdeki paketleri göstererek

"Borcum ne kadar?" dedi.

" Müessesemizin ikramı "

Elimdeki paketi vererek gülümsemesine karşılık verdim. Ve alttan alttan bize bakarak muzipçe gülen fındığın elini tuttum ve motorumun önüne iyice otturttum.

" Şey ıhm, acaba Caroline bugün akşam benimle cadılar bayramını geçirebilir mi?"

"Bu yaşta şeker mi toplayacaksın?"

" Eğlenmenin yaşı yoktur!"

" Tabii, yoktur. "

Kahkaha attım. O da gülmemek için kendini zor tutuyordu.

" Lütfen abi, lütfeeeeenn"

İzin vermezsem Caroline' ın bütün gün başımın etini yeme olasılığını göz önünde bulundurarak kabul ettim.

" Umarım yanınızda olmamdan rahatsız olmazsınız. "

" E, ne yapalım idare edicez artik"

Lafının üzerine Caroline'ın saçlarını karıştırdım.

"Heyy!"

Kahkahamı bir kez daha tutamamıştım. Ailemden geriye kalan tek elmasdı o. Akşam onu evinden alacak ve saçma bir 'Şeker Avına' çıkacaktık.

Motoru çalıştırdım ve Caroline' a dikkat ederek kostüm bulabileceğimiz, bildiğim bir yer vardı, oraya doğru sürdüm.

" Kıza aşık oldun."

"Ne saçmalıyorsun yine."

" Saçmalamıyorum, bakışlarını gördüm. Aşık bir kurbağa gibi görünüyordun."

" O kadar kötü müydü? "

" Daha da kötüydü."

Lanet olsun, kurbağalaradan nefret ederim!

PizzeriaWhere stories live. Discover now