YoonMin - 47 - FİNAL

5.5K 398 426
                                        


Her şey çok hızlı gelişmişti.

Şu geçirdiği birkaç hafta Jimin için oldukça şaşırtıcıydı.

Her şey nasıl bir anda bu kadar normale dönebilirdi?

Sanırım hayatın kuralları açıktı.

Mutluluk için bir kurban vermek gerekiyordu.

Jimin hayal gücünün kurban adlı benzetmesine yüzünü buruşturarak karşılık verdi.

Yoongi'ye kesinlikle bu sıfat ile seslenmek istemiyordu doğrusu.

Daha birkaç hafta öncesine kadar Yoongi'nin annesine kendini kabul ettirmeye çalışan küçük genç, şimdi babası ile yan yana yürüyordu.

Saçlarına aklar düşmüş adam balkon kapısını açtıktan sonra gence doğru döndü.

"Burada konuşsak iyi olur."

Jimin karşısındakinin önünde başını saygı ile eğip açılan kapıdan dışarı çıktığında hafif serin rüzgar da yumuşak tenini okşamaya başlamıştı.

Küçük genç ahşap berjere otururken beyaz saçlı adam da tam olarak karşısında oturmuştu.

Jimin karşısındakinin dalgın bir şekilde karanlıkta oturduğunu gördüğünde, başını karşısındaki gibi manzaraya doğru çevirdi.

Şehrin ışıkları gecelerin yıldızlarını dönüşürken araç ve korna sesleri uzakta kalmaktaydı.

"Ne kadar istiyorsun?"

Küçük genç duymayı beklemediği bu soru karşısında afallamıştı.

Kaşlarını şaşkınlıkla havaya kaldırarak karşısındaki adama döndü ve küçük dilini yutmuş gibi adama bakmaya devam ettiğinde, manzaraya dönük bakışlar kendisininkilere çevrilmişti.

"Kendi şirketini kurmak için ne kadara ihtiyacın olur?"

Jimin aklından geçen klişe film repliklerinden kurtulmaya çalışırken karşısındaki konuşmasına devam etti.

"Bu işlerden pek anladığım söylenemez fakat ortağıma bana sunduğunuz tekliften bahsettiğimde, olumlu baktı. Hatta bu fikre delirdiğini söyleyebilirim."

Jimin hala karşısındakine bakmaya devam ederken konuşmaya girmeli miydi emin olamıyordu.

Karşısındaki devam etti.

"Eğer Yoongi bu işe girecek ise... Bu işe bütüncül yaklaşmamız gerekiyor. Şirket bir eğlence ve show şirketi olmalı. İşin içine dans da girmeli. Yalnızca rap değil. Sen ne düşünüyorsun?"

Jimin karşısındakinin söylemek istediğini anladığında heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı.

"B-ben.."

"Hemen cevap vermene gerek yok. Yoongi ile beraber konuşun. Bu işi size bırakacağım." Beyaz saçlı adam hafifçe gülümsedi "Tabi kabul ederseniz."

Jimin'in tüm organları onur duyarım demek istese de yakışıklı gneç olayın şokuyla tek bir kelime bile edememekteydi.

"H-hyung.." Jimin konuşmak için kendini zorlarken düşüncelerini de toparlamaya çalıştı "Onunla siz konuşmalısınız."

Beyaz saçlı adam karşısındakine bir süre baktıktan sonra gülümseyerek başı ile onayladı.

Jimin de karşısındakini başı ile selamlayıp gülümsedikten sonra ayağı kalktı.

Jealous! ~ YoonMin ~ Texting √Where stories live. Discover now