Jealous! ~ YoonMin ~ Texting √

YoonMin - 41

"Neden durduk hyung?"

Yoongi cebinden çıkardığı cüzdanındaki kartı çekip Jimin'e doğru uzattı.

"Git şu marketten bir şeyler al."

Jimin bir Yoongi'ye bir de elindeki karta baktı ve kafasını aşağı yukarı sallayıp karavandan indi.

Yoongi genci beklerken direksiyonda parmakları ile ritim tutmaya başlamıştı.

Gencin bakışları marketin girişine doğru döndüğünde kafasında hasır şapkası ile yürüyen genci gördü.

Yüzüne hafifçe bir gülümseme yayılmıştı.

Ondan böyle bir şey planlamasını kesinlikle beklemiyordu.

Aslında Yoongi ondan kendisini aramasını bile beklemiyordu.

Belki de kendisi fazlasıyla dramatikti?

Aslında.. karavan fikri.. fena değildi.

Gencin telefonu çaldığında Yoongi kotunun cebinden sıkışmış telefonunu çıkarıp açtı.

"Jimin?"

"Hyung.. Yetersiz bakiye diyor."

"Ne? Ne saçmalıyorsun sen?!"

"S-sakin ol.. Sadece kasadaki kız böyle söyledi."

"Kapat. Geliyorum."

Yoongi kendi kendine söylenerek karavandan sinirli bir şekilde indi.

Nasıl olur?

Yakışıklı genç hızlı adımlarla markete girip kasaya doğru ilerledi.

"Tekrar geçirin."

"Bu üçüncü denemesi hyung."

"Peki."

Yoongi cüzdanından çıkardığı diğer kartı da kasiyere uzattı ve bekledi.

"Yetersiz bakiye."

"Ne?!"

Yoongi'nin gözleri kocaman açılırken Jimin korkarak bir adı geriye gitti.

Kesinlikle iyi şeyler olmuyordu.

Büyük genç ise şu an şok olmuş küçük beynini çalışmaya zorluyordu.

Bunun.. bir sebebi vardı değil mi?

Aklına bir fikir gelen genç cüzdanındaki diğer bir kartı da sıradaki müşterilerden özür dileyerek kasiyere uzattı ve gergin bir şekilde ayağını yere vurarak bekledi.

"Oldu."

Yoongi nefesini büyük bir rahatlama ile dışarı verdikten sonra gözlerini kapattı.

Jimin çoktan poşetleri toplamış genci endişeli bir şekilde kasanın yanında beklerken büyük genç de gözlerini açmış ve çıkışa doğru yönelmişti.

Jimin soru sormanın iyi bir fikir olmayacağını düşündüğünden  sessiz kalmayı seçmişti.

Küçük genç karavanın arka kapısını açıp içeri girdikten sonra elindekileri mutfağa yerleştirmeye başlamıştı.

"Bunu şimdi yapmak zorunda mısın?"

Yoongi şoför koltuğunda oturup huysuzca arkasına döndüğünde Jimin sakin bir ses tonuyla konuştu.

"Poşeti burada bırakırsam araba hareket ederken içindekiler devrilebilir. Dolaba yerleştireceğim. Hemen biter hyung."

Yoongi gözlerini ağzından bir nefesi daha dışarı verirken kapattı ve önüne dönüp birkaç saniye düşündü.