Büyücü Kızın Güncesi

9 0 0
                                    

                   Giriş    

     Merhaba gelecekteki ben ya da bunu okuyan sen.Günlüğüme başlamadan önce böyle bir giriş bölümü yazmak istedim.Aslında tek başına konuşan bir deli gibi görünmek istemiyorum.Bu yüzden gelecekteki bana sesleniyormuş gibi konuşmayacağım.Evet bunu yapmamalıyım.Gelecekteki ben ya da sen.Aslında büyük ihtimalle sen diye bir şey olmayacak o sen yine ben olacağım,yani herhalde öyle olur çünkü başkasının günlüğünü okumak çok kötü bir şey.Şimdi asıl konumuza geçeyim sevgili günlük.Aslında "Sevgili günlük"demekte bir garip oldu.Şuanda da bir kitapla konuşuyorum.Ama artık bu olayı bırakalım çünkü sayfalarım çok az daha fazla boş konuşup sayfalarım doldurmak istemem.Hadi başlayalım.

     Ben Eva (Aslında bunu biliyorum, nede olsa benim günlüğüm.Öyle değilmi? -Daha fazla buna devam etmemeliyim -Aynen) on altı yaşımdayım.Kızıl tonlarına yakın turuncu hafif dalgalı - bazen kıvırcık olabiliyor hele yeni uyanınca- bir saçım var.Boyum diğer kız arkadaşlarıma,eski, nazaran pek de kısa sayılmaz ortalarda normal olduğumu düşündüğüm bir boya sahibim.Şuan nerede olduğumu söylemeyi çok isterdim günlük fakat nerede olduğumuzu bende bilmiyorum.Annem ile beraber...En iyisi bunu daha sonra anlatıyım çünkü dışarıdan garip sesler geliyor sonra günlüğümün diğer sayfalarında bunu anlatırım.Şimdilik hoşça kal günlük ya da sen ya da ben-Ağlıyacam yaaa aynı şeyi yine yaptım-.

          23/14/143

     Merhaba günlük.Attığım tarih biraz ilginç görünebilir.Annem doğru tarihlerin böyle yazıldığını.Diğerlerinin yanlış bildiğini söyledi ama neredeyse her tanıdığım kişi tarihlerimin yanlış olduğunu bu günün tarihinin doğrusunu 08/11/1002 olduğunu söylüyor.Neredeyse dedim çünkü annem ve bazı arkadaşları benim yazdığımın doğru olduğunu ve bu konuyu artık daha fazla dillendirmemem gerektiğini söylediler.Ayrıca babam ne söylüyor diye merak ediyorsan günlük tarihler hakkında ne söylediğini bilmiyorum çünkü ben üç yaşımdayken babamı kaybetmişiz.Annem babamın neden olduğunu söylemek istemiyor, bu konuyu da zaten evde pek fazla konuşamayız-ev ev demeye de bin şahit ister-.Ha bu arada ben nerede olduğumuzu yazmayı unuttum sevgili günlük.Şuan tam olarak bilmesem de yerimizi,kocaman bir dağın ortalarında bir düzlükte küçük yıkık bir kulübede annem ile beraber yaşıyoruz normalde orada yaşamıyorduk fakat onuda bir sonraki gün anlatırım.Seni seviyorum günlük.

          24/14/143

     Bu gün canım çok sıkkın.Annem apar topar dışarı çıktı ve bana ne olduğunu söylemedi, dışarı kesinlikle ve kesinlikle çıkmamam gerektiğini akşam hava kararmadan önce evde olacağını söyledi.Bende hayret verici şekilde onun sözünü dinliyorum.Annem erken gittiği için günlüğümü sabah yazma fırsatı bulabildim.Yani şuana kadar uyanıp bir şeyler yemekten başka hiç bir şey olmadı.Şu an bu sessiz yerde bir tek ben varım.Umarım bir şey olmaz(Baya haykırarak güldüm.Ne olabilir ki dağın başında.Yetiden başka?).Ha bu arada önceden yazdıklarımı okurken aklıma geldi buraya nasıl geldiğimizi anlatacaktım en iyisi şimdi anlatıyım.Biz annem ile birlikte normalde krallığa baya yakın ,hemen hemen yarım günlük yolda, bayağı kalabalık bir köyde yaşıyorduk.Tam bir hafta önce burada değil köydeydik.Ben okulda annem de evde ev işleri ile meşguldü.O gün okulda bana en yakın olan kız arkadaşlarım bile bana epey uzak davranıyorlardı.Okulda ki diğerleri ona keza.Herkes yanımdan geçerken beni baştan uca süzüyor ben gidince de yanlarındakilere bir şeyler fısıldıyorlar, yalnız başına olanlarda benim yanımdan hiç geçmiyorlar, yanımda olanlarda hızlıca uzaklaşıyorlardı.O gün pek bir şey anlamadım.O gün en yakın arkadaşlarımın yanına ikinci teneffüste gittim ve bana neden uzak davrandıklarını sordum.Onlarda bana anlamını bilmediğim bir şey söylediler ne söylediklerini tam anlamadım beni ittiler ve yere düşürdüler.Yerdeyken bir iki tekmeledikten sonra ayağa kalktım ağlamak üzereydim,aynı şu an olduğu gibi, ayağa kalkınca bütün okulun bana baktığını fark ettim.Hemen oradan uzaklaşmak istedim.Koşarak eve gittim.Eve gittiğimde annemin bütün eşyalarımıza bir çantaya yerleştirdiğini gördüm ne olduğunu sordum bana cevap vermedi.Sanki bir şeyden korkuyordu.Bana "Hadi hemen çık gidiyoruz." dedi, benim soru sorma fırsatım olmadan kolumdan tutup evimizin arka kapısından çıktık ve dümdüz ileride belli belirsiz görünen dağlara gitmeye başladık.Hava yavaştan kararmaya başlamıştı,zaten pek uzaklaşmamıştık köyümüzden.Evimiz köyün en dışında olduğu için hala rahatlıkla görünüyordu ara sıra bir şeyde mi kaçıyoruz acaba diye düşünerek arkama bakıyordum.Bir ara yine baktığımda evimizin olduğu yerden ateşler yükselmeye başladı.Ben zaten ağlamamak için kendimi zor tutarken evimizin yandığını belli belirsiz görmek benim için yetmişti, artık orada birden yere dizlerimin üzerine yıkılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Annem benden bir kaç adım önümdeydi.Sesimi duyup arkasını döndüğünde.Ağladığımı gördü hemen yanıma geldiğinde beni dinleyeceğini sandım ama o çok açıkta olduğumuzu bir an önce uzaklaşmamız gerektiğini söyledi ben çık şaşırmıştı.Çok az daha yürüdük annem benim hala ağladığımı görünce bana dönüp az ilerideki ormanın girişini göstererek sabretmemi orada mala vereceğimizi söyledi.Bir iki dakika daha yol aldıktan sonra ormana vardık bir az ilerleyip ağacın kenarına ikimizde oturduk.Annem bana ne olduğunu neden ağladığımı sordu bende aynen olanları anlattım.Bana dönerek "Onlar hiç bir şeyin farkında değiller."dedi.Bunu söylerken çok gizemli davranıyordu.Bende ona evimizin neden yandığını ve evimizi bırakıp buraya neden geldiğimizi sordum, bir cevap vermedi sonra her şeyi anlatırım dedi.Ve en sonunda buradayız.Bu sayfa bayağı dolu oldu eğer önemli bir şey olursa altına eklerim sevgili günlük.Ahh.Kapıyı biri tıklatıyor.Ben hemen bakıyım eğer önemli biriyse yazarım.Şimdilik görüşürüz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Büyücü Kızın GüncesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin