1.bölüm

627 26 18
                                    

VOTE VE YORUMLARINIZLA BANA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM <3 


    Sevmek ve sevilmek insanı yüce kılan şey. Hayatta iki türlü yaşayan insanlar vardır;  Anne-baba sevgisiyle büyüyenler ve anne-baba sevgisinden mahruz kalan insanlar. Biri sevmeyi öğretirken diğeri nefreti öğretir. 

      İleri-geri rüzgarla dans ediyordum.Yaz mevsiminin güzellikleri çevreyi süslerken tepemizdeki o küçücükmüş gibi durupda herşeyden büyük ve yakan güneş gözlerimi alırken;

"Dahaa hızlııı babaa! Hadiii!!"      Belkide en sevdiğim şeydi babamın beni salıncakda sallaması. Onun sevgi dolu parmakları beni birazcık daha hızlandırırken;

"Bu kadar hız yeter cimcime, yoksa ben bile durduramam seni!"  Her seferinde böyle derdi. Babamın beni hep en güçlü kollarla itmesini isterdim. O yanımdayken bana birşey olmaz çünkü o benim babam çünkü babam beni herşeyden korur düşüncesiyle. Salıncakda ileri geri giderken;

"Babaa sana bir soru sorabilir miyim?"

"Sor bakalım cimcime ama bildiğim yerlerden olsun"

"Sen anneme aşıkmıydın evlenirken?"

"Buda nerden çıktı bakalım cimcime?"

"Yaa hadi söyle lütfen. Annem bana hep sana aşık olduğu için evlendiğini söylüyor peki ya sen?"

"Ahahaha demek öyle söyledi..Tabiki de aşıktım cimcime okulun en güzel kızıydı annen ve ben çok şanslıydım."

"Aşk güzel bir şey mi baba?"

"Evet birtanem aşk güzel bir şey."

"O zaman bende aşık olmak istiyorum."

"Yaşın henüz çok küçün cimcime eminim zamanı gelince aşık olucaksın ve bu tadı yaşıyacaksın."


Kahkahalarımız etrafı doldururken birden babam beni durdurdu ben ne olduğunu anmazken önüme geçiti ve;

"Seni çok seviyorum küçük kızım ama artık gitmem gerek"   Ben anlamayan gözlerle ona bakarken anlıma bir öpücük bıraktı. Arkasını döndü ve yürümeye başlamıştıki hızla salıncaktan indim  "Babaaa!"  diye seslenirken ayağımı bir taşa çarpıp tökezledim...Bi dakika herşey eski halini almış ,beş yaşındaki ben gitmiştim. Kafamı kaldırdığımda hala parkda ve koşuşturan çocuklar vardı. Babamın gittiği yöne baktım ve o yoktu birden yok olmuştu."Babaa!" diye birkez daha bağırdım ama yokdu işde yok!

     Nefes nefese yatağımda uyağındığımda yine her zamanki gördüğüm rüya olduğnu anladım. Bu rüyayı neredeyse annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettiğimden beri görmeye başlamıştım. Hala alışamamıştım. Bir yanım eksik kalmış gibi hissediyorum ve bu çok acı verici bişeydi.

  Ter içinde kaldığım için dudaklarım kurumuştu. Yatağımdan ayaklarımı sallandırdım ve gözlerimi ovuşturarak yatakdan kalktım. Merdivenlerden aşağı sessiz bir şekilde indikten sonra mutfağa girip lambayı açtım ışık gözümü aldığı için lambaya içimden küfrettim. Koca bir bardak alıp su doldurup içerken ne kadar susadığımı fark ettim.


    Merdivenlerden ses gelmeye başladığında annanemin uyandığını anladım. Bardağı masanın üzerine bıraktıktan sonra sandalyeyi çekip oturdum. Annannem o o güzel neşesiyle mutfağa girince;

"Senide mi uyku tutmadı yavrum?"  dedi. Gülümsemeye çalışarak;

"Yine aynı rüya yüzünden uyandım annanecim ve su içmek için inmiştim"  dedim. Karşımdaki sandalyeyi çekip oturduğunda;

"Çok uzun zaman geçti Bademim. Seni anlıyorum...Onları özlüyorsun ve bir yerden çıkıp geliceklermiş gibi bekliyorsun. Keşke seninle böyle bir konuşma yapmasaydım. Seninde diğer insanlar gibi hayatın olsaydı. Kadermiş kızım. Bu zamana kadar olmadı ama artık alışmalısın kuzum.Artık onalar için yapabileceğin tek şey dua etmek olur." deyip elimi o yumuşacık avucunun arasına aldı. Göz yaşım sağnak yağmur misali yanaklarımdan damlarken bu zamana kadar geçirdiğim yalnızlığımı düşündüm. Kahretsin ki annannem doğru söylüyordu. Ne kadar inkar edip inanmak istemesemde bağırıp çağırmak istesemde hayatımda ondan başka kimsem yoktu. Teyzemi saymazsak. Onları kaybetmeye dayanamazdım. Elimi çekip gözümden akan yaşları sildim. Ayağa kaltım ve annaneme;

"Haklısın annanne. İyi geceler."  deyip mutfağın çıkışına yöneldim.

Merdivenleri çıkıp odama girdim. Hala yanaklarımdan sıcak damlalar süzülüyordu. Sıcak damlalarıma alışmıştım artık. Ben ve göz yaşım bir olmuştuk. 

   Yorganın altına girdim ve iki gün sonra açılacak okulumu düşünmeye başladım. Dersi ve çalışmasını severdim ve elimde olmayan bir şeymiş gibi yüksek notlar alırdım. Kendime güzel hayat yada meslek için değil bazen zaman geçirmek için bile ders çalışır ve sonuç ortaya inek öğrenci çıkardı. Hiçbir zaman geleceğim için bir şey yapmamıştım zaten. İçimde koskocamn bir boşluk vardı ve düşünmemi engelliyordu. Düşündürmüyordu..

   Komidinin üzerinde telefonumun titremesiyle kafamı o tarafa çevirdim ve ışık yanıp söndü. Uzanıp telefonu elime aldım ve direk saate baktım 01.46'yı gösteriyordu henüz. Bu saatte Aylin'den başkası olmazdı. Rehberimde zaten suratlarını dahi unuttuğum çok az sayıda numara vardı. Doğru ya onlarıda bi ara sileyim nasıl olsa bir işe yaramıyorlar. Şifreli tuş kilidimi açtım. Nolur nolmaz diye her ihtimale karşı şifre koyardım. 'SALINCAK'. Kimse tahmin bile edemezdi . Tek anımdı çünkü o benim.

 Tahmin ettiğim gibi mesaj Aylin'dendi.

KİMDEN : BİRİCİK KUZENİM ;)   Aptal kendini böyle kaydetmişti rehberime.

'Yarın hazır ol bebeğim. Güzel bir gün geçireceğiz.'

Beni dışarı çıkarmak için çok zor ikna ederdi. Bir keresinde beni dışarı çıkarmak için tehdit etmişti aptal kız ne olucak. Ve bazende şımarıklık yapıp duygusala bağlayıp anca ikna ederdi. Biliyor tabi dayanamayacağmı. Cevaplaya tıkladım

KİME : BİRİCİK KUZENİM ;)

'Güzel bir gün geçireceğinden eminim Aylin. Şimdi beni rahat bırak.'

 Aylini çok severdim. O benim hem kuzenim, hem dostum, hem de sırdaşımdı. Ondan başka arkadaşım yokdu çevremde. Ben istemezdim daha doğrusu. Geçmişim hakkında konuşmayı sevmem ve kimsenin de bilmesini istemezdim. Aylin benim hep yanımda olmuştu. Onun yanında sabaha kadar ağlamışlığım vardı. Bana arkadaşlarından bahseder dedikodularını yapardı. Erkek arkadaşlarının bu zamana kadar kadar sadece isimlerini duydum ve birkaç fotoğraflarını. Tanıştırmak için zorlamıştı ama kabul etmemiştim. Ayin'i gerçekten seviyordum. Beni anlıyordu.

 Elimde telefon titrediğinde Aylin'den cevap geldiğini anladım.

 KİMDEN : BİRİCİK KUZENİM ;)

'Seni almadan şurdan şuraya gitmiyorum bebeğim. Sana geliyormusun diye fikrini sormamıştım. Yarın tam 12.00'da sizdeyimm. Şimdi uyu ve yarın bomba gibi ol ;)'

   Anlaşılan yarın Aylin'in elinden kurtulamayacağım. Nereye giderse benide paşinden sürüklemek istemesinden nefret ediyordum. Yarın birşey bahane edip ondan kurtulmam lazım yoksa akşama kadar o saçma kız günlerinden birini geçirecektik.

   Cevap vermeyip telefonu komidinin üzerine bıraktım. Yarın sıkıcı bir gün beni bekliyordu. Göz kapaklarım kapanmak için benimle savaşırken onlar galip gelip beni derin bir uykunun kollarına bıraktılar...


HERKESE SELAM ARKADAŞLAR BU BENİM İLK KİTABIM YANİ YENİYİM YAZMA KONUSUNDA :))UMARIM BEĞENİRSİNİZ . ARKADAŞLAR YORUM YAPIN VE YAZMA KONUSUNDA BANA YARDIM EDİN SİZE YARDIMIM DÜŞE BİLİR KDLAWDŞADA MEDYADA BADE VAR KDAWŞDDALD 

ÇOKK ÖPTÜMM :*




˜YALNIZ˜Where stories live. Discover now