"hey," diye söylendi büyük olan. "burada hyung benim. yani lafı dinlenmesi gereken de."

jeongguk ağzının içinde homurdanıp suratını büzdü ve somurtkan bir ifadeye büründü. taehyung onun bu sevimli hali karşısında eriyip gitmekten korksa da eliyle çenesine dokundu ve onu kendisine bakmaya teşvik etti.  "jeongguk..." diye fısıldadı. sanki yüksek sesle konuşursa bir şeyler darmadağın olurmuş gibiydi ve ellerinin dokunuşu da yeni doğmuş bir bebeğe dokunur gibi hassastı. "beni-beni öptün."

jeongguk'un yanakları tekrar kızarıp bakışlarını kaçırmaya çalıştı. bedeni aslında o kadar da küçük olmayan çocuk büyüğünün kucağında büzüşüp minicik oluvermişti birden.

taehyung avuçlarını tekrar minik ve tombul yanaklara sardı, kafasını kendine yaklaştırdı ve kendi nefeslerinin onun yüzünü okşamasına izin verdi. "beni çok-çok güzel öptün." ona, burunları birbirine değecek kadar yaklaştı. "bir daha-" diye mırıldanırken nefesleri ona yetmiyormuş gibi duraklamak zorunda kaldı çünkü jeongguk sonunda kendi gözlerinin içine parlak parlak bakmaya başlamıştı. "bir daha öpebilir misin?"

jeongguk dudaklarını aralayıp titrek bir soluk bıraktı ve gözlerini kırpıştırdı, o an için bu cesarete tekrar sahip olup olmadığını bilmiyordu. hyungunun onu neden tekrar öpüp öpemeyeceğini sorduğunu anlamamıştı, kendisi de öpebilirdi. ama bunu jeongguk'a yaptırmaktan, öpücüğü küçüğün başlatmasından muhtemelen ayrı bir zevk alıyordu. bu yüzden jeongguk birkaç milim ötesinde soluklanan dudakların kendininkilere temas etmeyişine dayanamayana kadar ona davetkâr gözlerle bakmayı sürdürdü. sonunda büyüğünün ıslaklığını dudaklarının her bir santiminde istediğini fark edip o küçücük mesafeyi kapattı ve partidekinin aksine sakin ve huzurlu bir öpüşmenin ikisini de esir almasına izin verdi.

jeongguk minik dudaklarıyla taehyung'un alt dudağına tutunmuş onu sakince emiyordu. taehyung ise kavradığı et parçası ona asla yeterli gelmiyormuş gibi arada bir diliyle dürtüp onu başka bir ateşin içine çağırıyordu. dudakları birbirine ait danslarını ederken jeongguk sonunda ağzını açıp büyüğünün istediği gibi ağzını talan etmesine izin verdi. diliyle kendi dilini kavrayışını birkaç sızlanmayla karşıladı. kendi diline çarpıp onunla oyun oynayan dili kavrayıp emdiğinde taehyung'un derin sesi kulaklarına ilişti ve mümkünmüş gibi ona tüm benliğiyle sahip olma isteğini arttırdı.

dudakları ıslak bir sesle ayrıldığında jeongguk'un elleri taehyung'un omzunda dinleniyor ve birkaç derin soluğu içine hapsetmekle meşgul oluyordu.

"sen..." diye fısıldadı taehyung. ses tonundan bile ne kadar etkilendiği belli oluyordu. "sen bu kadar iyi öpüşmeyi nereden öğrendin?"

jeongguk cevap vermeyip bakışlarını bu kez kaçırmadan büyüğünün gözlerine dikti ve ona bakış şeklini kendi aklına kazıdı. büyüğünün kaşları alamadığı cevabın ardından çatıldı ve bakışları sertleşti. "başkasını... öpmedin değil mi?"

jeongguk yine cevap vermemeyi seçti. ona başkalarını öptüğünü söyleyip sinirlendirmek isteyen tarafını durdurdu ve sakince ona bakmayı sürdürdü.

"öptün mü? öpmedim de, jeongguk." alnını küçüğünün alnına yaslayıp burunlarını birbirine sürttü, eliyle küçüğün yeni deldirip küpeyle donattığı kulaklarını okşuyordu ve bu sırada zorla nefes alıyordu sanki. "lütfen jeongguk. öpmedim de, lütfen."

"sen?" diye sordu jeongguk zorlukla. alacağı cevap onu yıkacaksa bile o an tereddüt duymadan merak ettiği soruyu sordu. defalarca başkalarıyla takıldığını bilse de gözü önünde hiçbir yakınlaşmaya şahit olmamıştı, onun başkalarını öptüğünü görse ne kadar yıkılırdı tahmin edemiyordu. "sen öptün mü... başkalarını?"

"hayır, hayır." diye kafasını iki yana salladı taehyung aceleyle. "asla. asla öpmem. senden başkasını öpmem ben jeongguk."

jeongguk içinin rahatlamayla dolmasından faydalanıp gülümseyecekti ki birden kaşlarını çattı. "beni de öpmüyorsun ki!"

taehyung yerinde dikleşip alınlarını ayırdı ve küçüğüyle göz göze geldi. "öpen kişi hep benim!"

bunun üzerine taehyung haber verme gereği duymadan dudaklarını jeongguk'un dudaklarıyla birleştirdi. dudaklarının birbirine çarpış hızı küçüğün bir sızlanma koyvermesine sebep olmuştu. az önceki ıslaklığını kaybetmemiş dudaklar kendisininkiyle tekrar bir bütün olduğu için şaşıramıyordu bile jeongguk. aynı gün içinde bu üçüncü öpüşmeleriydi ve taehyung için bu kadar doyumsuz olduğunu fark etmesi de ona olan bağlılığının ne kadar korkutucu bir boyutta olduğunu kanıtlıyordu.

taehyung önceki öpüşmelerine nazaran kısa tuttuğu öpüşmeyi jeongguk'un alt dudağını emdikten sonra geri çekilerek sonlandırdı. sonra dayanamayıp küçücük bir öpücüğü burnunun üstüne bırakıvermişti. onu ne kadar öperse öpsün doyamayacak gibiydi.

"öptüm işte, oldu mu küçük mızmız?"

jeongguk ona hitabına sinirle oflayıp eliyle taehyung'un karnına hafifçe vurdu. "ben mızmız değilim!"

ellerini tekrar küçüğünün beline konumlandırıp onu kendine yaklaştırdı ve göğüsleri birbirine değecek kadar bütün oldular. "çok tatlısın."

jeongguk bu kez utanıp büyüğünün göğsüne saklandı, kafasını büyük gövdeye sokup orada soluklandı. bu hissi ne kadar özlediğinin farkındalığıyla gözleri dolmuştu. bir süre öylece birbirlerine sarılı oturdular. jeongguk sormak istediği tüm soruları sonraya ertelemeyi seçip kolları arasına düştüğü huzuru doyasıya yaşadı. burnunu boynundan ensesine kadar sürükleyip o erkeksi kokuyu kendi ciğerlerine hapsetti. "çok özlemişim, çok çok..." diye mırıldandığının belki de farkında değildi. bu yakınlığı, esmer boyundan aldığı güzel kokuyu, kolları arasındaki sıcaklığı ve kendi kulağını okşayan nefeslerinin arasındaki derin sesi... hepsi için çıldıracak hale gelmişti ve daha bu sabaha kadar umutsuz bir haldeyken nasıl bu hale geldiklerini anlamlandıramıyordu. yine de sorgulamamayı seçti. taehyung'un kolları arasında sımsıcakken bütün o diğer şeylerin hiçbir önemi olmadığını düşündü. gerçekten de onlar birbirlerinin nefeslerinde dinlenirken diğer hiçbir şeyin önemi yoktu.

bölüm atmayalı neredeyse 10 gün olmuş, üzgünüm bekletmek istemedim ama sanırım yaşları büyürken benim yazma isteğim azalıyor çünkü küçük halleri kadar soft yazamıyorum o yüzden finale çok kalmadığını söyleyeyim şimdiden...

ayrıca bölüm atamadığım bu sürede inanılmaz büyümüşüz, 8k ne demek ya teşekkür ederim sizi çok seviyorum 😭

ayrıca bölüm atamadığım bu sürede inanılmaz büyümüşüz, 8k ne demek ya teşekkür ederim sizi çok seviyorum 😭

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
My Little PlaymateWhere stories live. Discover now