Telefonu açarak kulağına götürdü.

"Ne var?"

"Sana da merhaba."

"Ne var minik?"

"Bana minik demeyi keser misin? Karşında koskoca 9.sınıf lise öğrencisi duruyor."

"Uzatma Fulya. Ne söyleyeceksen söyle, kıçım donuyor gecenin bu soğuğunda."

"Tamam, tamam. Atar yapma. Sen ne zaman döneceksin?"

"Sorumun cevabını alamadım?"

"Ya sen söyle."

"Alp'i abini toplayıp evine götüreceğim. Yine bir yerlerde sızmış. Onu bırakıp direk dönerim."

"Anladım, Nihal Ablayı hastaneden çağırmışlar acilen oraya gitmiş. Bizimkilerde yok biliyorsun. Hala işteler. O yüzden Nihal Abla tek kalmasın diye Ceren'i bize yollamış. Haber vereyim dedim."

"Onun ablası bugün gelmiyor muydu?"

"Onun ablası derken, Cansu diyecektin herhalde?"

"İkisi de aynı yola varıyor." Diyerek omuz silkti Furkan.

"Ona hala kızgın mısın?"

"O kim ki, ben ona kızgın olayım?"

"Çocuk mu kandırıyorsun? Tatillerde bile bir araya gelmediniz. 4 yıldır birbirinizin yüzünü bile görmediniz. Önceden Cansu Abla kaçıyordu. Şimdide sen mi kaçıyorsun?"

"İyicene saçmaladın. Ben neden Cansu'dan kaçayım kızım?"

"Hala sevdiğin için olabilir mi?"

"4 yıl önceydi o küçük hanım. 4 yıldır aynı kişiyi sevecek değilim ya. Hem de yüzünü görmediğim birini."

"Biri dediğin senin çocukluk arkadaşın ve aşkınsa muhtemelen sevebilirsin."

"Hah. Tamda üstüne bastın minik. "Çocukluk" aşkım. Şuanda hiç çocuğa benziyor muyum? Hem senin yengen var. Ne biçim konuşuyorsun sen?"

"Aman ne yenge, ne yenge. Gıcık yapma bebek. Haftada bir iki kere arkadaşlarla takılmak için yan yanasınız. Kızın dünya kadar erkek arkadaşı var ve senin gibi kıskanç bir insan nasıl oluyorsa bu işe karışmıyor."

"Kıskanç değilim."

"Geçen bana sarkan çocuğu döven kimdi? Babaannem mi?"

"Tamam minik cadı, sen kazandın. Kapat şu telefonu yokta abin sokağın ortasında soğuktan donacak."

"İyi. Bu arada Cansu abla yarım saate otobüsten inip buraya gelecekmiş. Yani Ceren ablası gelene kadar bizde."

"Sordum mu?"

"Evet. Az önce sormuştun hatırlarsan."

Boş ve gecenin zifiri karanlığındaki sessizliği bozan kavga sesleriyle Furkan başını yerden kaldırarak bakış alanında olan Şafak Bar'ın girişine baktı. İki adam Alp'i zapt etmeye çalışarak dışarı çıkartmışlardı. Sessizliği bozan bağırma ve küfür sesleri Alp'ten geliyordu.

Furkan telefondaki kardeşine konuşarak, gözünü Bar'ın önündeki hareketlilikten ayırmadı.

"Kapa, kapa. Alp abin birkaç kişiyi daha pataklamadan evine götüreyim."

OYUN BİTTİ 2 ✽ 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin