RAURA

Artık İyiyiz.

Ben: Sen neyden bahsediyorsun? 

Ross: Calum ve Raini'yi yanıma yolluyorsun beni Maia'dan ayırmaya çalışıyorsun. 

Ben: Ne dediğinin farkında mısın sen? Maia benim arkadaşım sen de öylesin. 

Ross: Öyleydim. Artık arkadaşın değilim. 

Bu çocuğa bir şeyler olmuştu. Daha dün gece tatlı olduğumu söyleyen çocuk bugün bana gelmiş neler diyordu. 

Ben: Ross sen bu sabah tersinden mi kalktın? Sana aşık olan kızı bende tanıyorum. Ama kesinlikle ben değilim. Yeter artık. İleri gidiyorsun. Ben DEĞİLİM. 

Yanından ayrıldım. Yine yalan söyledim ama zaten şuan benden nefret ediyordu. Onu sevdiğimi söylesem daha çok nefret edecek. Bizimkilerin yanına gittim ve olan biteni anlattım. 

Dove: Şu Maia'da ne varsa? Güzelliğin G si bile yok. 

Ben: Kız güzel bence. 

Raini: Laura şu kızı savunup durma onun yüzünden Ross sana nasıl davranıyor. Ayrıca senin onu sevdiğini bilmediği hâlde. 

Aslında haklılardı. Ama Maia bana bir şey yapmamıştı ki ona kötü davranıyım. 

Calum: Kız güzel falan değil. Ross kendini fazla kaptırmış küçük aşk oyununa. 

Ben: Boşverin o benden nefret ediyor uğraşmayın sizin de aranız bozulacak. 

Dove: Bozulursa bozulsun. Böyle havanma hakkı yok. Kendini gerçekten üst birisi olarak görüyor. 

Zil çaldı. Derse girdik. Ders müzikti. Bayan Hadreng'ın anlattığı hiçbir şeyi düzgün dinlemiyordum. İlk defa böyle bir durumun içindeydim. 

Calum: Sen iyi misin? 

Ben: Ross'un bugünkü tavırlarından sonra nasıl iyi olabilirim ki? 

Calum: Daha iki ders var, istersen müdürden izin al ve evine git. 

Ben: Müdüre ne diyeceğim ki? Bay Gunter aşık olduğum çocuk başka biriyle çıkıyor ve bana acı çektiriyor eve gidebilir miyim mi diyeceğim? 

Calum: Aynen öyle de. :D 

Ben: Saçmalama. 

Bayan Hadreng: Laura ve Calum aranızdaki dışarıda konuşun isterseniz. 

Ben: Özür dileriz. 

Yalandan bakışlarla Bayan Hadreng'e baktım. Dinlercesine bakışlarla... Sonunda zil çalmıştı. Ross ve Maia sarmaş dolaş yanımdan geçtiler. Onları o hâlde görünce kalbime bıçak sapladı. Parker da benim yanıma geldi. 

Parker: Nasılsın sevgilim? 

Bu çocuk beni gerçekten seviyordu sanırım. Bende ona şans tanımalıyım. Ross bana bakmıyor sonuçta. 

Ben: İyiyim sen? 

Parker: İyiyim. Bugün okul çıkışı bir şeyler yapalım mı? 

Ben: Olabilir. 

Parker: Sinema mı, bowling mi? 

Ben: Hmm, bowling olsun. 

Parker: Tamam. 

Parker'a mesaj geldi. 

Parker: Sevgilim görüşürüz. 

Ben: Nereye? 

Parker: A-a şey kaf-kafe-kafeteryaya. 

Kekelemesini anlayamamıştım ama üstelemedim. 

Ben: Tamam görüşürüz.