İyi Mi Gidecek, Kötü Mü ?

1K 52 13
                                    

Ross'tan hoşlanıyordum ama sevgilisi için plan yapmasına yardım ediyordum. Gerçekten çok aptalım. Bir bahane uydurup eve gitmem lazımdı. Hemen saate baktım. Saat 18.50'ydi. Kalkmak için erkendi, ama kalkmam lazımdı. Bende telefonumdan mesaj sesi açarak annemden mesaj geldiğini söyledim. Annem bana daha önceden "Eve gel akşam komşumuza yemeğe gideceğiz." diye mesaj atmıştı. Ama bir ay önceden. Eğer mesaja bakarsa onu gösteririm Ross'a. Of umarım anlamaz. Neyse hemen mesaj sesini açtım. 

Ross: Laura sanırım sana mesaj geldi. 

Ben: A evet. Bu annem. Eve çağırıyor. Akşam komşumuza gidecekmişiz. 

Ross yanıma oturdu ve mesaja baktı. Aman Tanrım Ross ile yanyana oturuyoruz! Bu harika bir his. Ama o mesaja bakıyor. Umarım anlamaz. Yalan konularında iyi değilimdir. 

Ross: Ama Laura bu mesaj bir ay önceden. 

Anladı işte anladı. Ne uydurabilirim şimdi? Ha buldum. 

Ben: Telefonumun zaman ayarları çok farklı. Telefonumu buradan almadım Arjantin'den almıştım. Neden böyle olduğunu çözemedim ama zaman ayarları değişik. 

Ross: Anladım. 

Yalan söylediğim belliydi tabi ama belki o anlamamıştır. Neyse kalkmam gerektiğini söyledim ve kalktım. Ona bu akşam Maia'ya yapacağı sürpriz için bol şans diledim. Evin bahçesinden çıktım. Eve doğru ilerledim. Of kendimi kötü hissediyorum. İlk defa yalan söyledim ve bu hiç hoş değil. Neyse, kısa bir yoldan sonra eve vardım. 

Annem: Laura çabuk hazırlan. 

Ben: Niye ki? 

Annem: Bu gece yeni komşularımız bize yemeğe gelecek. 

Ben: Of ben odamda kalsam. Hasta falan dersin. Hiç şimdi misafir çekemem. 

Annem: Öyle olur mu Laura? Terbiyesizlik olur bu. Hemde belki senin yaşında birisi de olur. Kaynaşırsınız. 

Ne kadar istemesem de anneme karşı gelemezdim. Üzerime doğru düzgün bir şeyler giydim. Aşağıya indim. 

Annem: Bak Laura bugün pek canın istemiyor misafirleri biliyorum ama onlara ... 

O cümlesini tamamlamadan ne demek istediğini anladım. 

Ben: Tamam anne, onlara kibar davranırım. 

Annem: İşte benim kızım. 

Birden kapı çaldı. Gelecek misafirlerimiz geldi herhalde. Annem kapıyı açmak için en öne, babam onun arkasına, Vanessa onun arkasına, en arkaya da ben geçtim. Şimdi sevgi gösterisi zamanı! 

Annem kapıyı açtı ve: Hoşgeldiniz. 

Gözüm o sırada açık olan televizyona kaydı. 

Annem: Mitchell ailesiydi değil mi? 

Bayan: Evet. 

Mitchell'ı duyunca şok geçirecek kadar oldum. Maia Mitchell ! Onun ailesi olabilir bu. Neyse televizyondan uzaklaştırdım gözümü. İçeri giren 5 kişiye baktım. Sanırım Maia yoktu. Bu iyi bir şey. Aslında Maia iyi kız, ama şimdi Ross'tan bahseder falan. Neyse, son kişi de içeri giriyordu. Of ya. Bu kişi Maia'ydı. Annem ve babam gülücükler saçıyordular onlara. Vanessa ve ben somurtuyorduk. 

Ben (fısıldayarak): Hey Vanessa sen neden somurtuyorsun? 

Vanessa: Hollywood dünyasından en büyük rakibim olan Miranda Mitchell burada. Of Tanrım bu gece kabus gibi geçecek. 

Ben: Dur biraz, Miranda Mitchell burada mı? Onun çok-çok büyük bir hayranıyım. İmza almam lazım. 

Vanessa: Laura aşkolsun sende mi? 

RAURAWhere stories live. Discover now