Y.U-14/Umut

69 11 4
                                    


Başlamadan önce yıldıza basarsanız ne mutlu bana 💙
***




"Canım yanıyor lan, şurası var ya.. Sanki bir şey saplanıyor gibi. Uykumu alıyor benden, hislerimi çalmış, koşmuşum peşinden ama yetişememişim. Bomboş.. Bomboş hissediyorum şuan. Sanki onun sayesinde hayata tutunmuşum gibi, hayatımın merkezi gibi anlıyor musun? Gülüyorum o geliyor aklıma, ağlıyorum o geliyor aklıma.

Alkol gibiydi, baktıkça sarhoş oluyordum. Bildiğim en usta şarkıcılardan bile güzel sesi vardı. Sesini duyduğumda içim huzurla dolardı. Bazen omzuna başımı koymak, onunda saçlarımla oynamasını isterdim. Hayaldi ışte abi, o hayaldi.. ben kırıldım. O rüyaydı,ben uyandım. Ve gitti işte.. hoşçakal bile demeden gitti. Sadece sarıldı son kez.. sonra gitti. Sadece gitti işte. Yetiyor bu kelime. Yetiyor canımı yakmaya ama.. ne yapayım? Susuyorum. Arayıp sormak istiyorum. 'Neden gittin?' Niye gitti ki? Gitmeseydi, ben ona sarılır yine destek olurdum. Olmuyor anasını satayım! Bakma öyle bana.. şuram ağrıyor biraz, o yüzden. İnsan alışıyor tabii acıya. Kahretsin ya... harbi şuan gelsin bana sımsıkı sarılsın istiyorum. 'Umut ben geldim!' Dese, kötü mü olur ki?"

Dağınık saçlarımın arasına parmaklarımı daldırıp başımı eğdim. Çağatay, Serkan, Yeşim, Meral, Ayaz.. herkes burada, evimdeydik. Buradaydılar ve çaresiz anlattıklarımı dinliyorlardı. Halıya diktim gözlerimi. Peşinden gitmek istiyordum ama cesaret edemiyordum. Ya bana,

"Git. Seni istemiyorum." Derse ne yapacaktım? Bu kez daha fazla üzülecektim.

"Meral arasana."

Serkan'ın önerisiyle başımı hızla kaldırıp Meral'e baktım. Nerede olduğunu biliyordu ama söylemiyordu. Onu suçlayamazdım.

"Madem yerini söylemiyorsun ara ve nasıl olduğunu sor."

Çağatay'ın ima dolu konuşması üzerine Meral üzgünce bana baktı.

"Kızın üzerine gitmeyin, onun suçu yok."

Kimseden çıt çıkmazken Meral yavaşça cebinden telefonunu çıkarıp numara tuşladı.

"Sessiz olun,"

Deyip hopörlere aldı. Bir kaç kere çaldıktan sonra arama cevaplandı. Kalbim heyecanla ritmini hızlandırırken "Efendim?" Diyen ses ile kaskatı kesildim.

Sesi... sanki sesine bir şey batıyor gibiydi.

"Eda, N'apıyorsun? "

Durdu, ses gelmeyince Kaşlarım çatıldı. Bir kaç saniye sonra hıçkırık sesi ile elimi sıktım sinirle.

"Meral.. Umut bir video atmış."

Meral'in dolu dolu gözleri bana döndü. Ağlamamak için gözlerimi sımsıkı yumdum.

"Benim yüzümden.. mahvoldu."

Her bir hıçkırıkta daha kötü oldum.

"Şşşt, ağlama. Senin yüzünden falan değil tamam mı?"

Cevap vermedi, demedi bir şey. Ağlayışının sesini dinledik, niye dinliyordum ki ben? Ayağı kalktım aniden ve telefona uzandım. Ayaz kolumu tutup durdurdu beni. Başını iki yana salladı, gözleri anlayışla bakıyordu.

Ellerimle yüzümü kapattım ve geri çekilip tekrar oturdum.

Telefonun diğer ucundaydı, ama ben konuşamıyordum. O buradaydı ama ben ses çıkaramıyordum lan! 'Ben hâlâ seninleyim Eda!' Diyemiyordum. Bu daha çok acıtıyordu ya.

YENİLENEN UMUT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin