|Tamamlandı|
Ölüme adım adım yaklaşan bir grup. Kimi sigara, kimi içki bağımlısı. Kimise hayatında yaşadıklarıyla güçlü olmaya çalışan insanlar.
Başlarda güzel bir arkadaşlıkları olan bu grup, yaşadıkları sayesinde darmadağın olmuştu. Birbirlerini t...
Gülüp bana el salladı. Bende ona sallayıp çıkışa doğru koşmaya başladım.
Çabuk ol Açelya çabuk.
~~~~~~~~~~~~~~
Terminale geldikten sonra hemen bir bilet alıp eve gittim. Hemen üzerimi değiştirip aşağı indim ve taksi çağırdım.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Gelen taksiye hızla binip terminale gitmesini söyledim.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Terminale geldiğimde ücreti ödeyip çantamı aldım ve arabadan inip kalkmak üzere olan otobüse bindim.
Ah Yoongi ah! Neden gittin ki şimdi? İnsan bana da haber verir değil mi?
3 Saat Sonra
Otobüsten indiğinde öylece kalakalmıştım. Ben evin adresini bilmiyordum.
Telefonuma gelen mesajla cebimden çıkarıp mesaja baktım.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Ah Oliks de olmasa ne yapardım ben?
Hemen bir taksiye binip adresi verdim adama. Heycandan kalbim ağzımda atıyordu resmen.
Yoongi'den
Babam ve abimle sohbet etmeye devam ederken annem de bize katılmıştı. Yemeklerin kokusunu ta burdan alabiliyordum. Ah canım annem benim ya.
Annem "Neyse hadi masaya geçelim artık."
Hep beraber masaya geçeceğimiz sırada kapının çalmasıyla durmuştuk.
Annem "Ben bakarım."
Annemi beni masaya oturtup kapıya ilerledi. Ben de önüme dönmüştüm.
Açelya'dan
Sonunda adrese geldiğimde hemen kapıyı çaldım. Birkez daha çalıp beklemeye başladım. Biraz sonra kapı bir kadın tarafından açılmıştı.
Kadın "Buyrun?"
Ben "Min Yoongi burda mı?"
Kadın "Evet kendisi oğlum olur."
Ben "Ben arkadaşıyım."
Annesi bir şey hatırlamış gibi gülümsedi ve girmem için kenara çekildi. Hızla içeri girip babetlerimi çıkardım. Kenara koyup kadına gülümsedim. O da aynı şekilde bana gülümseyince hızla içeri girdim. Yemek masasında oturan Yoongi'yi gördüğümde hızla yanına gidip kolundan tuttum. Ayağa kalkıp şaşkınca bana bakmaya başladı.
Umursamayıp sinirle konuşmaya başladım.
Ben "Neden gittin? Senin için ne kadar endişelendim haberin var mı?! Birde kimseye haber vermemiş!"
Sonlara doğru biraz bağırdığımda sırıtarak kafasıyla yan tarafı göstermişti. Gösterdiği yere baktığımda bana sırıtarak bakan babası, abisi ve annesiyle karşılaştım.
Ben "Ah üzgünüm. Çok özür dilerim. Sadece biraz sinirlendim."
Yoongi gülerken diğerleri de gülmüştü. Ben de kızaran yanaklarımın görünmemesi için başımı yere eğmiştim. Of rezil oldum ya.
Annesi "Sen ne tatlı şeysin öyle. Otur hadi. Bende sana tabak getireyim."