Ben
"Onu orda bırakmam zaten."

Gülüp bana el salladı. Bende ona sallayıp çıkışa doğru koşmaya başladım.

Çabuk ol Açelya çabuk.

~~~~~~~~~~~~~~

Terminale geldikten sonra hemen bir bilet alıp eve gittim. Hemen üzerimi değiştirip aşağı indim ve taksi çağırdım.

 Hemen üzerimi değiştirip aşağı indim ve taksi çağırdım

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Gelen taksiye hızla binip terminale gitmesini söyledim.

~~~~~~~~~~~~~~~~

Terminale geldiğimde ücreti ödeyip çantamı aldım ve arabadan inip kalkmak üzere olan otobüse bindim.

Ah Yoongi ah! Neden gittin ki şimdi? İnsan bana da haber verir değil mi?

3 Saat Sonra

Otobüsten indiğinde öylece kalakalmıştım. Ben evin adresini bilmiyordum.

Telefonuma gelen mesajla cebimden çıkarıp mesaja baktım.

Telefonuma gelen mesajla cebimden çıkarıp mesaja baktım

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Ah Oliks de olmasa ne yapardım ben?

Hemen bir taksiye binip adresi verdim adama.
Heycandan kalbim ağzımda atıyordu resmen.

Yoongi'den

Babam ve abimle sohbet etmeye devam ederken annem de bize katılmıştı. Yemeklerin kokusunu ta burdan alabiliyordum. Ah canım annem benim ya.

Annem
"Neyse hadi masaya geçelim artık."

Hep beraber masaya geçeceğimiz sırada kapının çalmasıyla durmuştuk.

Annem
"Ben bakarım."

Annemi beni masaya oturtup kapıya ilerledi. Ben de önüme dönmüştüm.

Açelya'dan

Sonunda adrese geldiğimde hemen kapıyı çaldım.
Birkez daha çalıp beklemeye başladım. Biraz sonra kapı bir kadın tarafından açılmıştı.

Kadın
"Buyrun?"

Ben
"Min Yoongi burda mı?"

Kadın
"Evet kendisi oğlum olur."

Ben
"Ben arkadaşıyım."

Annesi bir şey hatırlamış gibi gülümsedi ve girmem için kenara çekildi. Hızla içeri girip babetlerimi çıkardım. Kenara koyup kadına gülümsedim. O da aynı şekilde bana gülümseyince hızla içeri girdim. Yemek masasında oturan Yoongi'yi gördüğümde hızla yanına gidip kolundan tuttum. Ayağa kalkıp şaşkınca bana bakmaya başladı.

Umursamayıp sinirle konuşmaya başladım.

Ben
"Neden gittin? Senin için ne kadar endişelendim haberin var mı?! Birde kimseye haber vermemiş!"

Sonlara doğru biraz bağırdığımda sırıtarak kafasıyla yan tarafı göstermişti. Gösterdiği yere baktığımda bana sırıtarak bakan babası, abisi ve annesiyle karşılaştım.

Ben
"Ah üzgünüm. Çok özür dilerim. Sadece biraz sinirlendim."

Yoongi gülerken diğerleri de gülmüştü. Ben de kızaran yanaklarımın görünmemesi için başımı yere eğmiştim. Of rezil oldum ya.

Annesi
"Sen ne tatlı şeysin öyle. Otur hadi. Bende sana tabak getireyim."

Kadını onaylayıp masaya oturdum. Suga'da sırıtarak yanıma oturmuştu.

Ben
"Sırıtma."

Fısıldadığımda sırıtması büyümüştü. Bacağına tekme attığımda gülümsemesi solmuş, yüzünü buruşturmuştu. Oh canıma değsin.

Annesi bana da bir tabak getirdiğinde gülümsedim.

Annesi
"Yoongi oğlum neden gülüyorsun?"

Ben
"Evet Yoongi neden gülüyorsun? Komik birşey varsa söyle biz de gülelim."

Annesi
"Haklı."

Bakışlar Yoongi'ye döndüğünde bir bana birde annesine bakmaya başladı.

Yoongi
"Gülesim geldi güldüm. Gülemez miyim?"

Gülüp önüme döndüm.

Annesi
"Neyse hadi başlayın artık."

Suga'dan

Annem kapıya bakmaya gittikten sonra biranda kolumdan tutulmasıyla tutan kişiye baktım.
Açelya?

Açelya
"Neden gittin? Senin için ne kadar endişelendim haberin var mı?! Birde kimseye haber vermemiş!"

Babamlara kısa bir bakış attım ve Açelya'ya sırıtarak kafamla babam ve abimi gösterdim. Gösterdiğim yere baktığında yanakları kızarmıştı.

Açelya
"Ah üzgünüm. Çok özür dilerim. Sadece biraz sinirlendim."

Biraz sonra beraber masaya oturduğumuzda sırıttığım için bacağıma tekme de almıştım.

En sonunda yemeğe başlamıştık. Annem, abim ve babam, Açelya'yla sohbet ediyorlardı. Hiç beni unuttular.

Annem
"Kızım sen ne işle meşgulsün?"

Bak işte bunu bende bilmiyordum.

Açelya
"Aslında ben Tıp mezunuyum. Ama bazı nedenlerden dolayı işe başlayamadım."

Annem
"Doktorsun yani?"

Açelya
"Evet efendim."

Abim
"Ne doktorusun peki?"

Açelya
"Beyin cerrahıyım."

Babam
"Demek beyin cerrahı."

Annem
"Peki neden işe başlayamadın kızım?"

Herkes merakla Açelya'ya bakmaya başlamıştı.

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt