ÖLÜM TÖRENİ (sezon finali)

4.8K 302 39
                                    

"Şimdi haydi mezara koş diyor gaipten bir yüreğimse fısıldıyor merak etme boş kalmaz beşik..."

••••••••••••••••••••••••••••

Ölmek için illa toprağın altına gömülmenize gerek yoktur. Nefes alırken de ölebilir bir insan. Gülerken de ölebilir. Dans ederken de..

Dans etmek.. 

Ölümle dans etmiştim. Ama korkmamıştım. Ölüm beni korkutmuyordu artık. Çünkü ben celladımla evleniyordum bugün. Bugün benim ölüm günümdü. Fakat üzülmüyordum. Ağlamıyordum. Periler etrafımda gelinliğimin güzel gözükmesi için dört dönerken ben duvarda asılı olan saate bakıyordum. Çok az kalmıştı...

Bu gece ölü ruhumu taşıyan bedenim bu hayata veda edecekti. Tam anlamıyla yok olacaktım bu hayattan. O yüzdendi sanırım bu tepkisizliğim. Lanet olası Donya! Öleceğini bilen biri için fazla mutluydum.

Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. İçeriye ağır kül kokusu yayılırken periler hızla pencereden kaçmışlardı. Çıkmış olduğum tümseğin karşısında duran boy aynasından Hades'in yansımasını gördüm. Olmadık yerlerden çıkmasını alışıktım. Ona alışık olmayı sevmek isterdim. Ama ona alışık olmak canımı sıkıyordu.

- Evlendiğin günü görme vakti de geldi demek!

Onunla konuşmamaya dair kendime söz vermiştim ve ben sözümün ardında duracaktım.

- İşte şimdi asil bir kadın olmuşsun Vesta. Güzelsin. Poseidon için fazlasıyla güzelsin.

Ona sadece boş bakışlarla bakıyordum. O ise kara gözleriyle beni süzüyordu.

- Kısmen kardeşim sayılırsın. Mutlu olmanı isterim.

Gözlerini kaçırıyordu. Gözleri kızarıyordu. Peki ya neden?

- Persephone'dan sonra seninle ilgilenemedim kusura bakma. Ama artık ölümüne de çare bulduğuna göre mutluluğun için bir engel yok gibi ha?

Gülmeden duramadım. Daha hiçbir şeyden haberi yoktu. Galiba sözümde duramayacaktım.

- Her şeye çare vardır ama ölüme çare yoktur derlerdi inanmazdım. Ölüme çare buldum zannetmiştim Hades. Ama yalanmış. Ölüme çare yokmuş.

Hades kaşlarını çatarak hızla yanıma geldiğinde bulunduğum tümsek sayesinde boylarımız eşitlenmiş burun buruna gelmiştik.

- Ne demek ölüme çare yokmuş? Onca şey... Boşa mıydı?

- Ama inan bana öleceğime mutluyum. Çünkü Poseidon'la evlenmenin benim için ölümden bir farkı yok. Yaşarken ölmektense gerçekten ölmeyi tercih ederim.

- Neden Poseidon'la evlenmek sana bu kadar zor geliyor? Neden bana ölümüne çare bulamadığını söylemedin? Neden?

Ona bir şey söylemeden sadece baktım. Bu konuyu onunla konuşmayacaktım.

- Bu seni ilgilendirmiyor senin Persephone'un yanında olman gerekmiyor mu hem? Neden burdasın?

- Bilmiyorum Hestia. Ve bilmemek beni deli ediyor. Neden burda olduğumu bilmiyorum. Ama senin ne kadar harap bir halde olduğunu biliyorum. Kötüsün Hestia. Ruhun bataklıkta. Anlat bana. Neler olduğunu anlat.

- Sen anca yaralarımı kanatırsın Hades. Sana bir şey anlatmamı bekleme.

- Anlat dedim Hestia. Kaçma artık. Saklama aklındakileri benden.

- Ne anlatmamı bekliyorsun!? 

Sinirlenmiştim. O da sinirlenmişti. Ve ikimiz sinirlenince neler olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu.

BEDA KENTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin