high enough

1.1K 127 93
                                    

Yemekler bitmiş, masa toplanmıştı. Jimin dünyadaki en tatlı insan olmaya karar vermiş gibi Yoongi'ye masayı toplamasında yardımcı olup sonra da zorla bulaşıkları sudan geçirip bulaşık makinesine yerleştirmişti.

"Şimdi ne yapmak istersin?" dedi Yoongi ellerini havluyla kurulayan çocuğa bakarken.

Çocuk omuz silkti. "Bilmem."

"Tamam, sen salona geç ben bir şey alıp geleceğim."

Jimin zevkle döşenmiş salona geçip oturdu. Sade ve gri tonlar çok hoş duruyordu.

Acaba ne almaya gitmişti?

Aklına izlediği filmlerdeki şeyler geliyordu yine ve elinde olmadan çocuğu o şekilde düşünmüştü.

"DVD getirdim, aslında korku filmi izlemek isterdim ama... sen korkarsın falan.. işte ben de romantik bir şeyler getirdim."

Jimin kaşlarını kaldırdı. "Neden korkacakmışım ki?"

"Kendini zorlama Jimin... izlemek zorunda değiliz. Herkes korkar."

"Ama-"

"Şş, tamam... Açıklamana gerek yok."

"Korku filmi izlemek istiyorum."

Yoongi sırıttı, Park Jimin'in bu numaraya düştüğüne inanamıyordu.

"Dayanabilecek misin?"

"Hmhm." dedi Jimin ama o kadar da emin durmuyordu.

Yoongi kafasını sallayıp DVD'yi makineye yerleştirdi. Bilerek bol bol ani sahnelerin olduğu bir film seçmişti. Daha önce filmi birçok kere izlediği için artık etkilenmeyecekti ama Jimin için üzülüyordu.

Sahneler ilerlemeye başladı, sahneler ilerledikçe Yoongi Jimin'in ona santim santim yaklaştığını fark ediyordu. Kolunu çocuğa dolayıp kendine doğru çekti.

"Ne-"

"Bak en önemli sahne kaçıyor ama."

×××

Film bitmişti, Jimin yanında kedi gibi gerinen çocuğa baktı.

"Bilerek yaptın di mi?"

"Neyi?"

"Korku filmini."

"Korku filmi açalım diye bana yalvaran sendin."

Haklıydı.

"Hem ayrıca sen beni ne sandın ki?"

Yoongi şimdi kırılmış gözüküyordu.

"Hayır, hayır hiçbi' şey sanmadım. Yemin ederim."

Sözleri anlamsızdı çünkü çocuk yüzüne bile bakmıyordu.

"Saat geç oldu. Seni evine bıraksam iyi olacak sanırım Park Jimin."

Yanından kalkıp kapıya doğru ilerledi.

"Hadi, ne bekliyorsun?"

"Kovuyor musun sen beni?"

"Aslında öyle bir amacım yoktu ama sanki her an içeceğine ilaç atacakmışım gibi davranıyorsun."

"Arkadaşlarımdan biri 'fazla çabuk kapılmışsın.' dedi. Ben de bunu engellemeye çalışıyorum."

Yoongi yavaş yavaş eski yerine doğdu ilerledi.

"Ne arkadaşıymış bu?"

"Bir arkadaş işte. Ama doğru söylüyor. Birden kendimi kaptırmak istemiyorum."

Second Life [yoonmin] Where stories live. Discover now