Manolya

•2•

Ve o anda büyük bir şok yaşadım.

Aman allahım!

Benim yakışıklı meteor karşımda masada oturuyordu.
Şaşkınlıktan dilimi ısırdığıma yemin edebilirim!

.
Bu nasıl güzel bir tesadüf yarabbim.

"Gelsene Derin." dediğinde kapıda dikildiğimi idrak edip karşısındaki siyah deri tekli koltuklardan birine geçip oturdum.

Beyaz gömlek giyinmiş, önden iki düğmesini açık bırakmıştı. İş ortamı için beyaz gömlek giyiyorum ama spor tarzımdan da taviz vermiyorum der gibiydi.

"Babam senden çok bahsetti. Öve öve de bitiremedi desem doğru olur."

"Öyle mi?" dedim ve gülümsedim.

"Güzel bir tesadüf oldu gerçekten, o gün hayatını kurtarmıştım." dedi çarpık bir gülüşle.

Gülüşüne kurban be. Of sakin Derin. İş görüşmesindesin yavşama seansını sonraya bırak.

"Yeni mezun oldum acemiyim baştan söyleyeyim." dedim dürüstçe.

"Evet haberim var. Bizde bu şirketi altı kişi kurduk. Aynı anda mezun olduğumuz için atılım yapmak istedik. Yani bizde geçen sene mezunuyuz, herkes acemi." dedi sempatik bir tavırla.

"Ne güzel bir arkadaşlık, bol şansınız olsun."

"Teşekkürler. Araştırmalarıma göre bölümü çok iyi dereceyle bitirmişsin okul ortalaman yüksek. Staj yaptığın yerlerden güzel bir dönüş almışsın."

Vay be her şey elinin altında.Beni nufüsuna alsan fena olmaz gibi yakışıklı. ;)) Ben melül melül ona dalmışken cevap vermediğimi fark ettim.

"İlk defa iş görüşmem ne diyeceğimi de bilmiyorum ki. Siz zaten benimle ilgili her şeyi araştırmışsınız." dedim ve saçlarımı düzelttim.
Nedense çok heyecanlıydım karşımda Yağız var diye mi iş başvurusunda olduğum için mi bilmiyordum.

"Yarın sabah 9'da başlarsın. Şirketimize hoşgeldin."

"N-nasıl yani işe alındım mı?" Çok hızlı olmuştu. Kocaman gülümsüyordum ve sesim titremişti.

"Aramızda seni görmek güzel olacak. Hemen bu odanın karşısından iş ile ilgili maaş, çalışacağın günler ve odanın yerini öğrenirsin. Oraya bilgileri attım."

"Teşekkür ederim. Sizinle çalışacağım için çok mutluyum."dedim ve ayağı kalkıp elimi uzattım. Uzattığım elimi sıkıp gülümsedi.

Kapıdan çıkıp karşı odaya girdim.
"Merhaba detayları öğrenmek için geldim." dedim içeri girip oturdum.

Takım elbiseli adam "Şirketimize hoşgeldiniz, evrakları imzaladığınızda odanıza götüreceğim. Maaşınızın ve çalışma saatlerinizin yazdığı evrak buyrun." dedi önüme kağıt bırakıp bilgisayardaki işine döndü.

5 bin maaş mı! Bu başlangıç için mükemmel bir rakamdı. Allah'ım rüyada mıydım yarabbim. Kendimi adama fark ettirmeden cimcikledim. Ah ! Gerçekmiş. Canım yandığı için nasıl mutluydum.

Çalışma saatleri 9.00-15.00 oh be saatlerde mükemmeldi. Altında bu saatlere ek mesai için alınacak ekstra ücretlerde vardı. Böyle işe can kurban.
Evrağı imzalayıp adama uzattım.

"Gelin size odanızı ve şirketi gezdireyim."dedi ve ayaklandı adam.

Bende ayağı kalkıp onu takip etmeye başladım. Bir kat aşağı inip beyaz kapılı bir odanın kapısını araladı. Odamda duvarlar masam koltuğum bembeyazdı. Koltuklar ise pembeydi. Duvarda çok şirin tablolar ve iyi bir mimarin elinden çıktığı belli olan duvar girinti çıkıntıları, kocaman çizim masam ve şaheser tasarım denilecek kadar mükemmel pembe duvar desenleri...
Odada buzdolabı bile vardı açıkçası bu hoşuma gitmişti.