Tavayı çıkarıp ocağa koydum. Sen orda bekle sayın tava, sana az sonra geri dönücem. Ardından krep hamurunu hazırlamaya başladım. Bir kahvaltıda krep olmazsa olmazdı. Krepleri sevin. Neyse durun konumuz bu değil. Hah! En son krep hamurunu hazırlamıştım.

Sayın tavanın altını yakıp, birazda yağ döktüm. Ardından krep hamurundan biraz döküp, tavada yaydım. Sen pişekal ben salondan başlayıp, evi temizlemeye başlayım. Ocağı kısık ateşe alıp, salona geçtim. Yerdeki yastıkları alıp, koltuklara dizdim. Kumandayı yerine koyup, elektrikli süpürgeyi fişe taktım.

Evleri süpürürken, yukardan gelen bağırışları duyabiliyordum.
Hoş, duymamak için sağır olmak lazımdı.

Yaren
"Of ne oluyor?"

Ben
"Pisliğinizi temizliyorum ne olucak?"

Esra
"Of Açelya!"

Ben
"Susunda kalkın. Kahvaltı birazdan hazır olucak."

Yaren
"Biri kahvaltı mı dedi? Tabikide geliyorum."

İçimden 'gelmesen şaşarım zaten' diye geçirmeden edememiştim. Bu kız neden zaman tok olacakki zaten.

Hepside kalkıp aşağı inerken, bende elektrikli süpürgeyi kaldırdım. Herkes kendi odasından sorumluydu. Bana ne onların odasından."

Aşağı inip, kahvaltı masasını hazırlayan kızlara baktım. Hepside bir işin ucundan tutmuş, kahvaltı hazırlıyordu. Ah! Gözlerim yaşardı. Of ne diyorum ben!?
Neyse.

Masaya oturup, onları beklemeye başladım.

Kısa süre sonra kahvaltı hazır olunca, herkes yerini almıştı.

Yaren
"Birşey dicem. Biz bu koruma işi bittikten sonra ne yapıcaz?"

Dolunay
"Nasıl yani?"

Yaren
"Farkında mısınız bilmiyorum ama biz çalışmıyoruz."

Ben
"Aynen ya! Hepimizde üniversite mezunuyuz işimiz yok. Hayır bide ben tıp fakültesi mezunuyum."

Esra
"Benimde aynı şekilde. Tabi benim avukat olmam lazım, doktor değil."

Yaren
"Zaten aramızda, birtek Açelya tıp fakültesi mezunu."

Duru
"Aynen."

Rüya
"Ya siz onu bunu bırakında, nasıl tanıştınız onu anlatın."

Esra
"Valla ben Jimin ve Jhope'la tanıştım, ayriyeten birde Duru'yla tanıştım."

Ben
"Nasıl?"

Duru
"Olay şu. Ben Jhope'un yanına gitmek için, çalıştığı dans salonuna gittim. Jhope ve Jimin'de arkadaş olduğu için, Jimin'de vardı. Tabi birde yanında Esra. Bunu diyor. İkimizde birer öğrenci olarak tanıştık."

Esra
"Aynen. Ama güzeldi. Dans etmeyi severim zaten. Ee sizde ne var ne yok?"

Yaren
"Ben, sanki istemeyerek yapmış gibi yanından geçerken, defterimi düşürmüştüm. Daha sonra da bir kafede karşılaştık ve bana defterimi verdi. O ara sohbet etmeye başladık zaten."

Rüya
"Ah çok güzel! Bende bugün hasta kılığına girdim. Koluma serum falan taktılar. O koridorda dolaşırken onunla tanışmak istedim. Bahçede sohbet falanda ettik. Kendisi resim çizmeyi çok seviyor."

Aslı
"Benim hırsızlık olay oldu."

Rüya
"Anlatsana."

Aslı
"Şimdi ben markete gittim tamam mı? Tae'de ramen yiyordu. Ben orda birşeyler çalmaya başlayacakken, marketteyim güvenlik aynasından görebileceği biryere geçtim. Sonrasında aldıklarımı ödedi. Bütün gün beraberdik. Birde ne oldu varya? Telefonuyla golf oynadı resmen. Değişik bir kişiliği var."

Ben
"Çok heyecanlı."

Aslı
"Değil mi"

Dolunay
"Sırada benim hikayem var. Bende bugün işe girdim. Broşür dağıtma işi. Bir köprüde broşür dağıtıyordum. O da tam karşımda duruyordu. İşin garip kısmı ise, gözünü biran bile benden çekmemiş olması."

Hepimiz
"Oooo!!"

Dolunay
"Susun be!"

Ben
"Abi çocuk romantik dağılın."

Dolunay
"Sonrada bilerek broşürleri düşürdüm. Gelip hemen yardım etti. O çocuğun kötü bir yanı olacağını hiç düşünmüyorum."

Duru
"Çok romantik değil mi ama?"

Yaren
"Açelya? Sende neler var?"

Ben
"Bende bir sürü şey var. Önceliğim ise bu şey."

Yine belimde beliren şişeyi alıp, Dolunay'a verdim.

Dolunay
"Yoksa bu?"

Ben
"Bir kötü ruh. Yok etme işi sende."

Beni oynaylayıp, şişenin kapağını açtı ve içindeki dumanın elinde toplanmasını sağladı. Elindeki duman, büyük bir ışıkla hızla toz haline gelirken ortadan yok olmuştu.

Aslı
"Çok iyi be."

Ben
"Aynen."

Esra
"O zaman şimdi hikayeye geçelim. Nasıl tanıştınız?"

Ben
"Yüzde yüz tesadüf."

Duru
"Nasıl ya? Sen birşey yapmadın mı?"

Ben
"Aslında şöyle. Şimdi ben sabah evine gittim. Evin dışında bekliyordum. Aynı zamanda nasıl tanışacağımı düşünüyordum. Sonra evden çıkıp, Bana doğru gelmesiyle ben panik yaptım. Ondan sonra panikle biraz ileride durup arkamı döndüm. Tam arkamı döneyim derken, sertçe birine çarpmamla olduğum yerde durdum. Birde kafamı kaldırdım ki Suga. Özür falan diledim. Arıdan yam gidecekken, bana adımı sordu. Orda tanıştık işte."

Onlara alışveriş merkezi ve sonrasında yaşanan olaylarıda anlattığımda ağızları bir karış açılmıştı. Cidden bu kadar tesadüf sizcede tuhaf değil mi?

Aman neyse. Altı üstü tesadüf zaten.

Ben
"Neyse ben doydum, üzerimi değiştirmeye çıkıyorum."

Odama çıktığımda, kendimi yatağıma atıp beyaz tavanla bakışmaya başladım. Acaba tesadüf konusunda o da benimle aynı şeyi düşünüyor mudur? 

•••••••••••••••••••

Herkese merhaba. Umarım kurguyu beğeniyorsunuzdur. Sizleri çok seviyorum❤❤❤❤

Vote ve yorum yapmayı unutmayın.

Sizleri çok ama çok seviyorum💜💜💜💜💜💜💜💜💜

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiDove le storie prendono vita. Scoprilo ora