Yetimhaneden Ayrılış

2.6K 191 1.1K
                                    

Bugün Hagrid Selen'i almaya geliyordu. Selen ayrılmaya çoktan hazırdı. Müdire benden kurtulacağı için o kadar sevinçliydi ki gideceğimizi duyunca ayrıntıları sormadan uğurlamaya kalktı.

Yatılı okul falan filan birkaç belge işi, şu bu... Gerekli evreklar baykuş postasıyla gönderilmişti. Müdireye onaylattık ama ayrılmadan yetkili biriyle de görüşmesi mi ne gerekiyormuş. Yine de Selen'i önden göndermeyi sorun etmedi.

Hagrid'in resmi işlerde yetkin olduğunu ve imajının bize yardımcı olacağını düşünmediğimden beni almaya gönderdikleri profesöre yıkmaya karar vermiştim o işi. Ben yarın ayrılıyordum, yani müdireyle olan konuşma yarın gerçekleşecekti.

Gerekli belgeleri bizim müdireye imzalatmış ve her şeyi hazırlamıştık sonuçta. Görüşme tam bir fiyasko olsa bile sorun olmazdı ama yine de Hagrid'e yaptırmak istemedim. Selen'in müdireyle karşı karşıya gelmesi beni geriyordu. Ben yokken Selen'e zorbalık edenlerin başında kızı olduğundan Selen konusunda hiçbir şey yapmamıştı.

Bina sarsılıyor. Deprem mi oluyor? Dur, bizim odanın kapısı çalındı. Selen'le bakışıp aynı anda odaya girilmesine izin verdik.

Odamız küçüktü ve içinde iki ranza olduğu göz önüne alınırsa sıkışıktı. Küçük bir dolabı ortak kullanıyorduk. Aslen odamız yan taraftaki deponun bir parçasıydı ama yer kalmayınca araya bir duvar çekildi. Diğer taraftaki oda çok daha küçüktü ve hademe odası olarak kullanılıyordu, depo ise bahçeye taşınmıştı.

Odada iki ranza bulunmasının sebebi ise ranzayı odadan çıkarmak için sökmek gerekmesi ki müdire bunda gerek görmedi. Nasılsa Selen ve ben yetimhaneden ayrıldığımızda odayı dört kişi birden kullanabilirdi.

Sonuçta bizim iki kişi kalmamızın sebebi tamamen beni kötü şöhretim ve diğer çocukların bana karşı olan korkusuydu.

Eğilerek içeri giren Hagrid'i görünce sarsıntının nedenini anlamış olduk. Yarı dev sevecen bekçimiz merdivenlerden çıkarken olmuş olmalı.

"Hoş geldiniz. Siz Bay Hagrid olmaslısınız."

İngilizcem iyiydi. Hatta çok iyiydi. O kadar ki İngilizce derslerini devamlı asmama rağmen ilk birkaç uyarı dışında hiçbir ceza almamıştım. Ki katıldığım derslerde de genelde uyur ya da kitap okurdum.

Hagrid bize gülümseyip kendini tanıttı. Yanımda heyecanla gülümseyen Selen'i gösterip İngilizce konuşmayı sürdürdüm.

"Almaya geldiğiniz kişi o. Şahsen, tanıştığımıza sevindim ve onun da sevindiğine eminim. Kendisinin İngilizcesi tam bir felakettir ve basit bir merhaba dahi diyemeyecek kadar da heyecanlı."

Hagrid unuttuğunu söyleyip ceketinin cebinden bir iksir çıkartıp onu Selen'e uzattı. Geçici olarak İngilizce konuşmasını sağlayan bir iksirmiş. İksiri içtikten sonra gerçekten de sular seller gibi İngilizce konuşuyordu kız.

Artık İngilizceyi anlayabildiğinden Hagrid ona yönelik konuştu.

"Profesör Dumbledore çeviri büyüsü yapana kadar İngilizce konuşman için verdi, etkisi iki gün sürer. Şimdi hazırsan kimseyi bekletmeyelim."

"Hogwarts'ta görüşürüz, görüşüz Bay Hagrid."

Ayrılırlarken Selen'e el salladım. Ama o duygusal bir kaltak ve doğuştan drama kraliçesi olduğundan ağlayarak bana sarıldı. Yine de eminim, kesinlikle mutluluktan ağlıyordu. Yetimhaneden kurtuluyor ya!..

Yetimhaneden çıkıp Hagrid'in motoruna doğru ilerlerken onu pencereden izlemeyi planlıyordum ama Selen sümüklerini koluma sürerken onu yolcu etmem için beni sürükledi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 20, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Harry Potter ve VarisWhere stories live. Discover now