Hogwarts Mektubu

2.8K 200 1.1K
                                    

Heh! Hatırladım. Durun da size bizi almaya geldikleri günün anılarını aktarayım.

O gün de diğer yetimhane günleri gibi Selen'in bağırışlarıyla başlamıştı... Gıcık işte kız! Uykum zaten tüy kadar hafif, uyanma belirtisi göstermeyi reddediyorsam beni rahat bırakması gerektiğini neden bir türlü öğrenemedi ki? Duymazdan geldiği mi de biliyor üstelik!

"Yasemin uyan artık, kahvaltıyı kaçıracağız!"

"Kendin in ye işte. Sevmiyorum kahvaltıyı."

Oflayıp puflayıp en sonunda sırılsıklam olarak da olsa beni kaldırdığında açıkcası hâlâ umrumda değildi.

"Uyumama izin versen ne olurdu sanki? Her neyse... Ben duşa giriyorum. Sen de git ne bok yiyorsan ye."

Hiç öyle kolay bırakır mı hanımefendi?

"Asıl benle kahvaltıya insen ne olurdu ki? Senden korktuklarından daha huzurlu geçiyor yemekler. Kahvaltım da huzurlu geçsin istiyorum, çok mu? Hiç acıman yok mu-"

Havlumu alıp giyecek olduğum kıyafetleri ayarlarken sözünü kestim.

"Kes rolü, drama kraliçesi. Ağustos'un sonuna geldik neredeyse, yakında bizi almaya gelmeliler. Sen de kurtulacaksın, veletler de. Az daha katlanıver."

Kahvaltı saati olduğundan etrafta kimse yoktu. Duş almak için en iyi zamandı kesinlikle. Yazın sıcağında sıcak suyla duş alacak değildim, yani soğuk suyu azıcık ılıtıp suyun istediğime yakın olan ısısının keyfini çıkardım.

Bilirsiniz, su asla istenilen sıcaklıkta olmaz. Evrensel bir kanun bu. Yerçekimsiz ortam oluşturulabiliyor ama mükemmel sıcaklıkta banyo suyu ayarlanamıyor. İmkansız. Olursa da witchcraft, net. Bekle! Ben cadıyım. Hogwarts'a gidince araştıracağım mutlaka.

Duş dememe bakmayın, uzun uzun rahatlatıcı bir banyoydu. Müdire hanım sağ olsun, duşta on dakikadan fazla durmak yasak. Yazın sıcak su kullanmak da yasak.

Yoksa ceza olarak tuvaletleri bize temizletir ve bunu kesinlikle istemezsiniz çünkü bizim yetimhanenin tuvaletleri gerçekten çok pistir. Hani okul tuvaletleriyle yarışır, o derece yani. Bildiğiniz gibi değil tuvaletler. Midenizi bulandırmak istemediğim ve kendime hatırlamak istemediğimden bahsetmeyeceğim ama bana bu konuda güvenin. Asla alınmaması gereken bir ceza bu.

Yaz ayında olmanın avantajı okul olmamasıydı. Dezavantajı ise çocuk bakıcılığı yapmak zorunda olmaktı. Ve ben olmanın avantajı da çocuklarla fazla haşır neşir olmama izin verilmemesiydi. Dezavantajıysa, nedeni çocukların benden korkmasıydı.

Yine de birkaç istisna yok değildi. Ayaz yetimhanemizdeki sevimli bir çocuk. Soğuk biri ama bir iki kişiye geldi mi dünyanın en tatlı varlığı oluyor. Bunların başında da abisi Akın geliyor.

Akın benim sırdaşım ve benim için yerinin apayrı olduğu özel bir kişidir. Kardeşi Ayaz'sa bana emanettir ve müdire bile kendinde bu konuda bir şey deme hakkı bulamaz. Yalnızca çenesini kapatıp Ayaz ile istediğim kadar ve istediğim gibi iletişim kurmamı seyredebilir.

"Yasemin!"

"Efendim Ayaz."

"Odanızın camına konmuş bir baykuş var."

"Anladım Ayaz'ım, teşekkür ederim. Madem camıma konmuşlar onları beslemek için bir şeyler vermeliyim. Ben yiyecek bir şeyler ararken sana verdiğim ödevi bitir tamam mı? Sen bitirince kontrol edeceğim ve sonra birlikte ne istiyorsan onu oynayacağız!"

"Yey! Ben suikastçı olacağım ve sen de benim kurbanım! Yuppie! Ne istersem oynayacağımıza söz verdin! Hehehehe!.."

Gördüğünüz gibi, Ayaz da normal bir çocuk sayılmaz. Abisi kılıklı, ne bekliyorsam zaten...

Gizli abur cubur stoğumdan kraker alıp aceleyle odama çıktım. Hemen cama koşup baykuşları içeri aldım. Mektupları çözüp baykuşlarla krakeri baylaşırken Selen nefes nefese odaya daldı.

Kapıyı kapatmasını söyleyip sağ ranza yazan zarfı ona uzattım. Ben sol taraftakindeydim. Üst de alt da benimdi, Selen için de aynı. Doğrusu ne oda arkadaşım olmak isteyen vardı ne de birilerinin oda arkadaşımın olmasını isteyen (müdire).

Kendi zarfımı açıp okumaya başladım. Önce malzeme listesini gözden geçirdim. Orjinalden farklı bir şey yoktu. Davet mektubunu gözden geçirdikten sonra elime geçen kağıtla şaşırdım.

Bir özür mektubuydu. Müdür yardımcısı olarak aşırı yoğun oluşundan dolayı beni almaya gelemeyeceğini, bu yüzden başka bir profesörü gönderdiklerine dair Minerva McGonagall'dan bir mektuptu.

Yani beni almaya gelecek kişi McGonagall imiş.

Bu yüzden de Hagrid buraya gelecek olsa bile beklememi gerektirecek bir şeyler planlayan bunak bana kimi gönderecek diye merak ediyordum.

Planı benimle mi ilgili yoksa Selen'le mi ilgili merak ediyorum. Mektupta yazan soy adımı gördükten sonra benimle ilgili önlem almak için birini göndermesi mantıklı görünüyor ancak Selen'in bana kendisine gelen mektubu okutmaması onunla da ilgili olabileceğini düşündürüyor. Şaka maka kırık İngilizcesiyle çevirmeye çalışmayı tercih etti kız.

Ayrıca Hagrid'in yanında başka biri de olacakmış. Selen öyle diyor ama mektupta isim belirtilmemiş. Hangi dönemde olduğumuzdan da emin değilim, yani tahmin yürütemem. Öte yandan Türkiye'ye İngiltere'den birini getirmesindense Türkiye'deki başka bir büyücü ya da cadı olması olasıydı. Yine de emin olamazdım.

Bekle, öğretmen listesi! DADA yani Defense Against Dark Arts, çevirirsek KSKS yani Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersimizin öğretmenini kontrol ettim. Yey! Voldi! 

Neyse, önemli olan Hogwarts'a gidiyorum. Gerisini şimdilik umursamasam da olur. O zaman böyle düşünmüştüm. Keşke böyle düşünmeyip Selen'in kimliğine dair daha fazla düşünseymişim. Soyu tükenmiş bir Türk büyücü ailesinin son üyesi olduğuna dair teorim bence mantıklıydı ama gerçekten beklemiyordum.

Selen'e gelirsek Hagrid'in yalnızca onu alıp beni götürmemesine biraz morali bozulduğu belliydi. Çünkü biz kardeş gibiydik ve alışveriş konusunda da hayalleri vardı.

Yıkılan hayallerine omuz silkip baykuşlara biraz daha kraker verdim ama Selen'e gelen baykuş gönderildiği kişi gibi nankör olduğundan sevmeye çalıştığımda elimi gagaladı. Gitmeden önce pencerenin pervazına da sıçmış zaten.

Söylenerek Ayaz'ın yanına dönerken temizliği Selen'e bırakmaya karar verdim ama o küçük nankör sürtük temizlememekle kalmadı, cezayı da o gittikten sonra tek başıma yedim.

Size tavsiye, nankör arkadaşlar edinmeyin. Asla götünüzü toplamıyor şerefsizler. Hep siz onu götünü toplayacaksınız, üstüne bir de sizi sık sık satacaklar. Hani dersini veriyorum falan ama benim için çok geç olduğundan. Siz en baştan edinmeyin, yoksa çok çekersiniz. Demedi demeyin!

Harry Potter ve Varisحيث تعيش القصص. اكتشف الآن