*

"En azından ona saygı duy! "

Acı çığlığım boğazımı yakarken katran içmiş hissi yaratan tat boğazımda yayılmaya başladı. Başımı çevirip yerde yatan bedene indirdiğimde ise bu sefer boğazıma yumru gibi oturan suçluluk hissiyle gözlerim dolmuştu.

Belki de gözlerim değil, ben dolmuştum.

"Saygı duyacağım biri değildi! O bunu hak etti. İşime burnunu sokmaması gerektiğini bilmesi gerekirdi."

Sesini işitmemle yerdeki başımı karşımdaki bedene çevirdim.

"Ama benim saygı duyduğum biriydi! Neden, neden böyle yapıyorsun? Bir tek sen kaldın, yoksa sen de mi gideceksin?"

Korkuyla yüzüne baktım, sevdiklerimi birer birer kaybederken geçmişin bahar kokuları artık göğsümü ferahlatmadığını, aksine sıkıştırdığını fark ettim.

"Jaehyun, çeneni kapatacak mısın? Şimdi al şu küreği. "

*

Başımın dönmesiyle sert ve güçlü kollar arasında yarı baygın bir biçimde kaldığım odaya geri dönmüştüm, istemeyerek...

İlk kaçma girişimin böylece başarısızlıkla sonuçlandı, demeyeceğim elbette ki.

Kaçmaya bile çalışmamıştım doğru dürüst. Yaptığım tek şey keşfe çıkmaktı. Bu keşifte değerli hazineleri de ele geçirmiştim, kapıdaki adamı tartaklarken anahtarları almış, evin yapısını incelemiştim.

Çünkü gerçekleştireceğim kaçış kusursuz olmalıydı.

Yaklaşık 1 hafta kadar sessiz sakin geçirdim günlerimi, banyomu yaptım. Bu halsiz hallerim tutsak edildiğim yıkık dökük konak sahiplerini tedirgin etmiş olacaktı ki doktor çağırmışlardı.

Şimdi de temiz kıyafetlerle doktora görünecektim.

Üzerimdeki gülkurusu elbiseye tiksinerek baktım, saçlarımın uzunluğu beni hayrete düşürecek cinsten uzundu. Oysaki saçlarımın omuz hizasında olduğunu anımsıyordum...

Bende ters giden şeyler vardı.

Hiç de 19 yaşında gibi hissetmiyordum.

Bir şeyler ters gidiyordu...

Ayaklarımdaki rugan ayakkabıları sürüyerek odadan çıktım. Odam her ne kadar bakımsızsa ev de öyleydi. Yaşlanıp huzur evinde ölümü bekleyen çınar ağaçları gibiydi bu ev.

Gıcırdayan merdivenlerden geçerken içeriden yükselen seslere kulak kabarttım.

"Merak etmeyin, mezun olalı çok olmadı fakat işimde iyiyimdir. "

Genç bir erkeğin sesi kulaklarımı doldurduğunda bu sesi daha önce duyup duymadığını sorguladım kendime. Hayır, bu evde bu sesi ilk defa duyuyordum.

İçeri girdiğimde savsaklayan adımlarımı umursamadan sekerek kapının pervazına ulaştım. Baygın bakışlarımı içeriye doğru yönelttiğimde günlerdir yemek yemediğimden kazınan mideme lanet okudum.

OH MY TEAR² • JJKWhere stories live. Discover now