‹7›

167 20 0
                                    

bruce oraya kadar hızlı gelse de laboratuvar kapısından girmeden önce duraksadı, soluklandı. terli ellerini silip içeri girdi. ilk duyduğu şey jarvis'in sesiydi ve sonra onu cam kırılma sesi takip etti.

"jarvis!" diye kükredi tony. "ne yaptığını sanıyorsun!" bruce kollarını bağlayarak kapı pervazına yaslandı ve yerdeki kırık içki şişesine baktı. "bana hayatını kurtarıyormuş gibi geldi." dedi donuk sesiyle.

tony ona baktı, gözleri her zamanki gibi şiş, saçları her zamanki gibi dağınıktı. "sen öldüreceksin zaten, kurtarsa kaç yazar?" sırıttı, alaylı olmaya çalışıyordu, ama değildi.

bruce gözlerini devirip yanına gitti onun. "üzülmüyormuş gibi durma, üzüldüğün belli." karşısındaki sandalyeye oturdu.

"üzülmüyorum." dedi tony dişleri arasından. "beni aldatan birinin arkasından üzülmem."

"ben demiştim." tony'nin sinir dolu gözlerine boş bakışlarla yanıt verdi. "ne? demedim mi? demedik mi? belliydi bunun olacağı."

"teselli konusunda bok gibisin." homurdandı ve yeni bir içki şişesi almak için ayaklandı. bruce bileğini tutarak durdurdu onu. "sen de ilişkilerde bok gibisin, biz bir şey diyor muyuz?" ayağa kalktı ve omuzlarından tuttu. "onun için üzülme. bunu yapacağını bilemezdin."

"üzülmüyorum." dedi tony, gözlerinin dolduğunu fark etmemişti. "ne üzüleceğim..."

bruce tekrar gözlerini devirip kendine çekti onu ve sarıldı ona. "onun arkasından ağladığın için seni öldürebilirim."

"öldür." dedi tony kollarını bruce'un cılız beline sararken. "hak etmiyor değilim sonuçta."

ANGEL ( bruce banner+tony stark ) TEXTINGWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu