Güçlü Kadınlar Serisi 1; CELLAT

ALINTI

Odadan çıktığında boğuştuğum sayfalara daha çok yoğunlaştım. İlaçlar erzaklar mühimmatlar bunların hepsinin sayımını yapmak doküman çıkartmak onları incelemek eksikleri kalem kalem yazmak ciddi manada beni en çok yoran şeydi.

Savaş'ın gitmesinin ardından çalan kapıya gir komutunu verdiğimde kendinden önce kokusu geldiği için gelenin yine Savaş olduğunu anlamıştım.

İstemsiz olarak gözümü devirdikten sonra başımı kaldırmadan gözlerine diktim gözlerimi. Tek gözümü kırpıp "sen hayırdır" bakışı attığımda durgunlaşan yüzü ilk dikkatimi çeken şeydi.

Hayır, yani beş dakika içerisinde ne olmuş olabileceğini gerçekten çok merak etmiştim. Bakışlarındaki sorgu dolu boşluk ile boğuştuğum kâğıtları bir araya toplayıp masanın kenarına ittim ve tamamen Savaş'a odaklandım.

"Ne oldu Savaş."

"Bilmiyorum? Aklıma bir anda bir soru takıldı ve bunu sana sormak istedim."

"Cevaplayabileceğim bir soru ise sor hadi."

"Yani bu soruyu burada senden başka kimsenin cevaplayabileceğini sanmıyorum."

"O halde soruyu gönder geldin."

Bakışlarını önünde birleştirdiği eline çevirip kısa bir an duraksadı. Esrarengiz tavrı soracağı sorunun ne olduğunun daha da merak etmeme sebep oluyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra başını kaldırdı ve gözlerime bakarak sorusunu bir çırpıda sordu.

"Kadın ne ister?"

Hayret ile havalanan kaşlarım en son beklediğim sorunun gelmesinden kaynaklıydı. Hatta en son bile değil bu soru kesinlikle Savaş'tan beklemediğim bir soruydu.

Savaş annesinin ardından kahpe bir kadına sevdalanmasından sonra tüm kadınlardan nefret eder olmuştu.

İlk geldiğim zamanı hatırlıyorum; bana bakışı, bana karşı sözleri ne olduğunu bilmediğim bir kini dünyadaki tüm kadınlara karşı kusmasına sebepti. Fakat kısa sürede bana karşı olan tabularını yıkmış bir abla belki de daha çok bir kız kardeş olmuştum onun için.

"Bu soru da nereden çıktı."

"Gün batımı, gün batımı bir anda aklıma bu soruyu getirdi Şafak. Kadın ne ister?"

"Her kadının istekleri farklıdır. Aslında ne istediğimizi belirleyen şey bizden çok çevremiz oluyor."

"Nasıl yani özgür iradenizle ne istediğinize karar veremiyor musunuz? Mesela sen ne istediğini bilen bir kadınsın..."

"Mesele ne istediğini bilip ya da bilmemek değiş ki. Şöyle düşün; benim babam asker olmasaydı, ya da ben geçmişte yaşadığım onca olayı yaşamasaydım bugün olduğum kadın olur muydum?"