-14-

1.1K 98 123
                                    

Bu arada canım betama teşekkür ederim. 

---------------

Tony saatlerdir camın arkasında uyuyan Steve'i izliyordu. Düşüncelerin arasında dalıp gitmişti; tek isteği bir an önce onu uyandırmaktı fakat Bruce hala erken olduğunu söylüyordu. Kadehinden bir yudum alıp yanında araştırmalarını kontrol eden Banner'a döndü. "Onu çıkartmalıyız."

Bruce kaymış gözlüğünü burun kemerine ittirdi ve başını iki yana salladı. Defalarca aynı cümleyi kurmaktan yorulmuştu. "Hayır Tony. Onun hala tehlikeli bir konumda olduğunu düşünüyorum."

"Steve'e güvenmemeniz benim canımı sıkıyor."

Bruce'un bakışları dehşete dönerken elinde ki dosyayı sertçe kapadı. Tony'nin tedbirsizliği yüzünden başlarına büyük bela gelecekti ama Tony bu durumun farkına varamıyordu, en son kendi başına buyruk davrandığında Rus sürtüğünün elinde can veriyordu. 

"Steve şu an da güvenilmeyi hak etmiyor."  

"Onun iyi birisi olduğuna ben teminat veriyorum. Bruce lütfen onu uyandır." dedi Tony çaresizce ayağa kalkarken. Üzerinde Steve'in eski tişörtü ve oldukça rahat bir kot pantolon vardı. Yanağının kenarında ufak bir yağ lekesi vardı. Bakışları tamamen özlem doluydu, çaresizlik doluydu. Artık bu acıya dayanamıyor gibi gözüküyordu, sevdiği adama yakınken uzaktı. "Uyandıracak mısın?"

"Bilmiyorum Tony, ekibe sormam lazım." dedi Bruce kararsızca. "Onu ekipten habersiz uyandırırsam diğerlerine ihanet etmiş olurum." Ayağa kalkıp kollarını birbirine bağladı ve Steve'in uyuduğu fanusa ilerlemeye başladı.

Tony birkaç büyük adımda arkadaşına yetişti, kolunu omzuna dolayarak Bruce'u kendine çekti. "Bruce risk bizim işimiz. Biz bilim insanlarıyız."

Bruce onu onaylayarak başını salladı. Düşünceler birbirine girmişti, ne yapacağı konusunda hiçbir fikri yoktu. Steve'i özlüyordu, tüm ekip geri gelmesini isterdi ama uyandığında nasıl tepki vereceğinden emin değildi. Tony'nin bedeninden biraz uzaklaşıp tek başına fanusa yaklaştı. Arkadaşının yüzünün hizasına elini koyup yorgun gözlerle izlemeye başladı. 

"Onu bizde özlüyoruz Tony. Kim dostunu özlemez ki?"

Tony arkada kalmayı tercih etti. Masanın üzerine kıçını yaslayıp bir bir nefes aldı. "Siz bile böyleyseniz beni düşünün Bruce. Her gün özlemden çıldıracak gibi oluyorum." Hafifçe güldü. "Onun ihtiyar davranışlarını özleyeceğim kimin aklına gelirdi. Kaptan Hydra olmasındansa uyumasını tercih ederdim ama şu an o iyi."

Bruce kaşını kaldırdı, gözlerini uyuyan bedenin yüzünde gezdirdi ve en sonunda kararını belirtmek için esmer adama döndü. 

"Onu uyandıracağım Tony. Sana güveniyorum ve o senin kontrol altında olacağı için ona da güvenmek zorundayım."

Tony gözlerini kocaman açtı, dudakları kenara kıvrılırken kolları iki yana açılmıştı. Yaslandığı yerden kalkıp doğruldu. "Sen ciddi misin?"

"Ne zaman şaka yaptığımı gördün?"

Tony düşünmeden karşısında ki adama sarıldı. Kollarını omuzlarına dolayıp sırtını pat patlarken içinden kahkahalar atıyordu. Beklenmedik sarılmasını bitirdiğinde geri çekilip hızla düğmelerin olduğu yere ilerledi. Bruce ise arkasında bocalamıştı, Tony az önce kendisine mi sarılmıştı? 

"Hadi Brucie!"

"N-ne? Sen bana Brucie mi dedin?"

Tony gözlerini devirdi, mavi butona basıp birkaç hesaplama yaparken arkasına dönmeden mırıldandı. "Bugün mutlu günümdeyim. Ruh halim değişmeden bana yardımcı ol."

Falsch /Stony/Where stories live. Discover now