Ep.29 "Gözleri sana benzeyen bir kızımız olsun.."

Start from the beginning
                                    

"Hayır hayır hiçbir yere gidemezsin!"

Sinan fazla arabesk bir haldeydi. Yavuz gözündeki yaşları silip Sinan'ın bu halini anlamaya çalıştı. Ben de sıkıca koluna sarılmış ona destek olmaya çalışıyordum.

"Leyla, canım. Bana yaşattığın her şey için sana teşekkür ederim."

"Sinan böyle konuşma ne olur."

Leyla ağlayarak konuşuyordu ve yaşadığı şoktan ve üzüntüden ortamdaki tuhaflığı farkedemiyordu.

"Karım olmanı da çok istedim ama kısmet değilmiş."

"Sinan ben çok özür dilerim. Sana hayır dediğim için çok özür dilerim."

"Yani ben şimdi ölmeyecek olsaydım benimle hemen evlenir miydin?"

Yavuz'la birbirimize baktık. Sanırım neler olduğunu yavaş yavaş anlıyorduk.

"Evlenirdim tabi evlenirdim."

Leyla'nın ağlayarak söylediği şeyle Sinan birden yerinden doğruldu.

"O zaman hemen evlenelim!"

Leyla şaşkınca Sinan'a bakarken, Yavuz göz yaşlarını silmiş sinirle odadan içeri dalacaktı ki durdurdum.

Leyla gözyaşlarını silip Sinan'a bir süre baktıktan sonra yüzüne tokadı yapıştırdı. Sinan'ın yüzündeki gülme silinirken, hala karşısında ağlayan Leyla'ya bakıyordu. Ama bu çok acımasız olmuştu. Leyla gerçekten mahvolmuştu.

Biz Yavuz'la ne yapacak diye Leyla'ya bakarken, Leyla ağlayarak Sinan'ı kendine çekip sıkıca sarıldı. Sinan da anında kollarını Leyla'ya dolayıp sakinleştirmeye çalıştı.

"Sen ne yapıyorsun ya? Beni öldürmek mi istiyorsun?"

Sinan da yaptığı şeyin büyüklüğünü yeni idrak etmiş gibiydi. Leyla'nın saçlarını okşayarak konuştu.

"Özür dilerim canım. Hem şaka yapayım hem seni evliliğe ikna edeyim dedim ama ileri gittim sanırım. Çok özür dilerim."

Kıyamam, ikisi de çok üzülmüşlerdi. Bir süre sonra Leyla Sinan'dan ayrılıp ellerini yüzüne çıkardı.

"Her zamanki gibi münasebetsiz bir şakaydı ama haklısın. Hayat ertelenmeyecek kadar kısa. Evlenelim."

Sinan gülerek ayağa kalkıp, Leyla'yı da kaldırıp sarıldı. Sonra yastığın altından çıkardığı tek taşı Leyla'nın parmağına taktı. Biz Sinan'ın bu kadar hazırlık yapmasına gülerken, o da cama dönmüş, Leyla'nın parmağını bize gösteriyordu. Yavuz işaret parmağını tehdit eder gibi sallayıp gülmüş ardından bana sarılmıştı.

Bunu hatırlayıp durumu iyi kurtarmıştım neyse ki. Bu iki deli de yakında evleniyorlardı. Elimle Yavuz'un göğsünü severken sordum.

"Yemek yiyelim mi?"

"Ben aç değilim, ama sen ye."

"Cık, ben de aç değilim. Öğlen fazla yemişim."

"E o zaman yine film gecesi yapalım mı?"

Hevesle başımı göğsünden kaldırdım.

"Olur."

Yavuz gülerek konuştu.

"Bu sefer komedi filmi seçeyim de yine filmim sonunda seni susturmak için uğraşmayalım."

Ben yalandan bozulup Yavuz'un göğsüne vururken o da gülerek kalkıp film seçmeye gitti. Ben de mutfağa gidip mısırları hazırlamaya başladım.

Mavinin SiyahıWhere stories live. Discover now