RAURA

RAURA 1.Bölüm (Kötü Başlangıç)

Merhaba ! Ben Laura. Üniversiteye geçtim. Bugün okulun ilk günü. Hava biraz serindi. Havanın güzel olacağını düşünerek ince giysiler giymiştim. Ama esen rüzgar beni üşütecekti. Bende üzerime biraz kalın şeyler giymeye karar verdim. Annemin zoruyla sabah kahvaltımı yaptım. Aslında yapmış sayılmam, biraz ekmek ve yumurta yedim. Beni gün boyunca tok tutmazdı. Her neyse, ayağıma bileklerimde olan botlarımı giydim ve hızlı adımlarla evden çıktım.

Okul biraz uzaktaydı. İlk gördüğüm taksiyi durdurdum. Taksiye bindim. Tam yola çıktık, bir kişi daha taksiyi durdurdu. Sarışın, kahverengi gözlü bir erkekti. Yakışıklı olduğunu da unutmayalım. Her neyse taksici amca durdu ve onu da taksiye aldı.

Ben: Amca sen aynı anda 2 kişi mi alıyorsun ?

Amca: Daha çok kişi, daha çok para.

Ben: Benim gideceğim yer biraz uzak indirin şunu.

Sarışın Çocuk: Neden iniyim ? Bu takside sana da bana da yer var.

Ben: Sana maalesef yer yok. İn şuradan bak okula yetişmem lazım.

Sarışın Çocuk: İnmek zorunda değilim fıstık. Naber ?

Ben: Sarkmak istiyorsan git başka bir kıza sark. Fıstık falan olmuyo.

Sarışın Çocuk: Ben Ross senin adın ne fıstık ?

Ben: Ay ben senin. İn ya in. Banane senin adından. Bak okula yetişmem lazım sinirimi bozma. Fıstık falan da deme bana. Lütfen iner misin ? 

Çocuk kıt beyinliye benziyordu. Herhalde iş yerine gidiyordu. Çünkü bu kadar kıt olduğuna göre hayatta üniversiteye geçemez.

Ross: İnemem. Benim de yetişmem gereken bir okul var. Taksinin tapusu senin mi ?

Ben: Benim değil ama önce ben bindim bu taksiye. İnmezsen kapını açar seni dışarı iterim. İn şuradan.

Bu sert konuşmamdan korkmuş görünüyordu Ross. Taksici amcaya sağa çeker misiniz dedi. Sonra indi ve "Sonra görüşürüz belki fıstık" dedi. Kafamı çevirdim. Aslında taksicide suç. Birini götürmeden diğerini alıyor. Kesinlikle polise şikayet edilmeli.

Sonunda okula gelmiştim. Street High School. Yepyeni arkadaşlar, yepyeni sınıf, yepyeni öğretmenler hepsi bu kapının arkasında beni bekliyordu. Okulun içine asılan sınıf listesine baktım. 13/B sınıfındayım. Sınıf arkadaşlarımın isimlerine göz gezdirdim. Sonra da en üst katta olan sınıfıma çıktım. Birkaç kişi vardı. Hemen ön sıraya oturdum. Yanıma bir kız geldi.

Kız: Merhaba.

Ben: Merhaba. İsmin nedir ?

Kız: Raini. Peki ya senin ?

Ben: Laura. Memnun oldum.

Raini: Bende. Eğer istersen arkadaş olabiliriz.

Ben: Tabiki. Hadi yanıma gel.

Raini yanıma geldi. Çok sıcak kanlı, canayakın bir kıza benziyordu. Onunla samimi olacaktık kesin. Kafa dengi birine benziyor. Sonra turuncu saçlı bir çocuk geldi. Üzerinde komik bir tişört vardı.

Çocuk: Hey kızlar. Merhaba.

Raini: Merhaba Calum. Bak bu Laura.

Calum: Merhaba. Ben Calum.

Ben: Bende Laura memnun oldum.

Calum: Bende. Buraya oturayım bende.

Bizim arka sıramıza oturdu. Biz böyle üçlü olarak harika anlaştık. Raini ve Calum zaten tanışıyormuş. Lisenin son sınıfında beraberlermiş. Calum fazla esprili. Raini de fazla komik. Ben de komiğim. En azından onlara göre. Harika bir üçlü olduk. Bayan Grett (Kimya öğretmeni) sınıfa girmeden önce birçok kişiyle tanıştım. Gerçekten hepsi çok iyiler. Sonra birden kapı çaldı. Ama normal bir kapı çalması değildi bu. Sanki tokmakla kapıya vurdular. Çok ses çıktı. Ya da kapı tarafında oturduğum için bana öyle geldi. Bayan Grett "Buyrun" diye bağırdıktan sonra kapı açıldı. Kahverengi saçlı, kahverengi gözlü bir kız girdi sınıfa. Onun arkasından da sarışın bir erkek. Durun biraz ! Bu Rott. Ay durun, Rott değildi. Ha, Ross. Şu taksiden indirdiğim. O işe değil buraya geliyormuş.! Bu yaptığımı annem duysa "Sana hiç terbiye verememişim" diye etrafta dolaşır. Çantamdan bir kitap çıkardım. Okur gibi yaptım beni tanımasın diye. Arada bir kafamı kaldırıyordum. Yine kafamı kaldırdığımda Ross bana bakıyordu. Rezil oldum. Gördü beni.