-4-

64 5 0
                                    

Koltuğa oturup kafamı geriye yasladım. Oturup bir plan yapmalıydım. Eğer bu kızı öldürür ve cesedi açığa bırakırsam yangının suikast olduğu ortaya çıkardı. O zaman da işi veren adamlar peşimi bırakmazdı. Bir süre kızı saklamalıydım. En azından yangın haberleri unutulana kadar. Efsun yanıma geldi ve oturdu. Derin bir nefes aldım ve konuştum.
"Hazırım. Başla."
"Sen gerçekten iyice aklını kaçırmaya başladın. Ateş içeride bir kız var ve sen bize bu kızın kim olduğunu nerden geldiğini bile söylemiyorsun."
"Kızın kim olduğu ve nereden geldiği senin için çok mu önemli?"
"Kızın ayağında cam kırıkları var. O kadar korkmuş ki yanına yaklaşamıyoruz. Ece ikna etmeye çalışıyor ama olmayacak gibi."
"Bırakın öyle kalsın o zaman."
"Yok hayır sen gerçekten aklını kaçırdın. Ateş kim bu kız?"
"Sizinle ne zamandan beri  iş konuşur oldum Efsun?"
"Sen işini eve taşıdığın zamandan beri tatlım. "
"Ben halledicem tamam mı? Bunu bil yeter."
"Ateş kız görmüyor. Bu kadar vicdansız olamazsın. Bu kadar ruhsuz olamazsın. Senin ruhun nerede?"
"Benim ruhum sevdiklerimi korumak için şeytanlarla o masaya oturduğum gün satıldı."
Ayağa kalktım ve odaya gittim. Ege  kızın ayağına bakıyordu Ece de tutmaya çalışıyordu. Kızın çaresiz çırpınışlarını izledim. Ona yaklaşıp kolundan tuttuğum gibi ayağa kaldırdım. Kulağına doğru eğildim ve şöyle söyledim.
"Eğer ayağına bakmalarına izin vermezsen çok canın yanabilir. Onun için uslu dur işlerini yapsınlar."
"Sen benim canımı yakabileceğini mi sanıyorsun?"
Yüzüme tükürürcesine söylediği laflar öfkemi o kadar artırmıştı ki kolunu iyice sıkıp çekiştirdim. Hiçbir zaman  kadına el kaldıran bir erkek olmadım. Bu kız her ne kadar sinirimi bozsa da...
Yatağa oturup kızı kucağıma çektim. Kollarını sıkı sıkıya tuttum. Kız bağırmaya başladı.
"Ece sen bacağı sabit tut. Ege sende camları temizle."
"Bırak beni sana diyorum bırak."
Kucağımda çırpındıkça saçlarının kokusu ciğerlerime daha da doldu. Gül  kokuyordu. Dünkü yangından sonra ki is kokusu bile bastıramamıştı kokusunu. Ege işini hallettiğinde kafasını kaldırıp bana bittiğine dair onay verdi. Ayağını temizlemiş ve sarmıştı. Kızı kucağımdan yatağa itip ayağa kalktım.
"Şimdi uslu bir çocuk olursan şirinleri görebilirsin." dedim. O sırada kızın kör olduğu aklıma geldi. Kız sustu ve yatağa oturdu. Aklından ne geçiyordu acaba? Kapıyı üzerine kapattım. İçeriye ilerledim herkes bana bakıyordu. Artık bir açıklama yapmam gerekiyordu. Tekli koltuğa oturdum ve öne doğru eğilip ellerimi birleştirdim.
"Bakın geçtiğimiz ay bir iş teklifi aldım. Bir iş adamı ihalede kaybetmesine sebep olan başka bir iş adamını öldürmem için bana yüklü bir miktar para teklif etti. Aslında istedikleri prensiplerime uymuyordu. Kabul etmemiştim ama daha sonra kabul etmezsem ne olacağına dair ufak çaplı bir tehditle karşılaştım."
Efsun konuştu."Ne tehditi?"
"Bana küçük bir çocukla zarf yollattılar. İçinde sizin habersizce çekilmiş fotoğraflarınız ve üç kurşun vardı. Kurşunlarda isimleriniz kazılıydı."
Cebimden kurşunları çıkarıp sehpaya koydum. Efsunun gözleri kocaman olmuştu. Ece de Ege ye sarılmıştı. Ege;
"Peki bunu bize neden söylemedin? Biz başımızın çaresine bakardık. Her zaman baktık."
"Anlamıyorsunuz değil mi?Bu ufak bir mafyacılık oyunu değil. İşlerin ne kadar tehlikeli bir hal aldığını görmüyor musunuz?"
"Ne olacak şimdi?"
"Bir yolunu bulacağım. Siz merak etmeyin."
Sözümü bitirdiğim anda telefonuma bir mesaj geldi.
《 BANKA HESAPLARINI KONTROL EDEBİLİRSİN. SENİNLE ÇALIŞMAK BÜYÜK BİR ZEVKTİ. UMARIM BİRLİKTE DAHA ÇOK ÇALIŞIRIZ. 》

"Mesaj kimden geldi?"
"Adamlardan."
"Ne diyorlar?"
"Parayı yatırmışlar."

Dış kapının kapanma sesini duyduğumuzda hepimiz birbirimize baktık. İnşallah tahmin ettiğim şey olmamıştır diye düşünüp hemen yerimden kalktım. Kız odada yoktu. Dış kapıyı açıp hemen peşinden gitmeye başladım. O sırada kız panik yapıp merdivenlerden yuvarlandı. Merdivenin sonunda yerde hareketsiz yatan kız baktık. Efsun koşarak kızın yanına indi. Elini başına aldığında kafası kanıyordu. Ege de yanına gitti ve kızı kucağına aldı.

"Hastahaneye gitmemiz lazım."
"Olmaz!"
"Ne demek olmaz."
"Hastahaneye gidersek her şey mahvolur. "

O sırada alt kattaki ayyaş komşu kapıya çıktı ve bağırışmaya başladı. Egenin kucağından kızı aldım.

"Ece ,Ege siz burayla ilgilenin ben halledeceğim. Efsun sen benimle gel."

Kızı arka koltuğa yatırdım. Efsun yanıma oturdu ve bende arabayı çalıştırıp gaza bastım. Nereye götüreceğimi bilmiyorum. O sırada aklıma Taner abi geldi. Hemen Taner abinin evine sürmeye başladım. Efsun yol boyunca nereye gideceğimizi şimdi ne yapacağımızı sormaya devam etti ama ben hiç birine cevap vermedim. Evin önüne geldiğimde hemen gidip kapıyı çaldım. Taner abi kapıyı açtığında ev haliyle yüzüme baktı.

"Ateş hoş geldin."
"Hiç hoş gelmedim abi. Yardımına ihtiyacım var."
"Hayırdır. Yaralandın mı yoksa?"
"Ben yaralanmadım."
"Peki kim yaralandı?"

-----------------------------------------------------------

Koltukta yatan kıza baktım. Her şey iyice sarpa sarıyordu. Taner abi elindeki çayı bana uzattı.

"Korkma sadece kaşı yarılmış. Kafasını vurduğu için bayılmış olmalı. "
"Keşke ölseydi."
"Ne diyorsun oğlum sen. Madem ölsün istiyorsun neden bana getirdin. Hem hala söylemedin kim bu kız?"
"Uzun hikaye abi. Sana da çok teşekkür ederim. Borcum ne kadar?"
"Saçmalama Ateş senin paran ne zamandır bende geçer oldu."
"Sağ ol abi."
"Bu gece burada kalın her ihtimale karşı tedbirli olalım."
"Sana yük olmayalım."
"Saçmalama. Sana da şu koltuğu hazırlasam olur mu?"
"Çok bile."

 Nasıl olur da bu kadar gündemde olan bir adamın kızından kimsenin haberi olmaz. Aklım almıyor. Sır gibiydi ve bu onu bana çekiyordu. Acaba doğuştan mı görme engelliydi? Taner abi Efsunla sohbet ederken bende kızı izlemeye başladım. Çok güzel bir kızdı. Saçları, kirpikleri dudakları... Biraz solgundu yüzü. Ne zaman uyanacaktı ? Kendi içimde verdiğim savaş bittiğinde kapı çaldı. Taner abi yemek sipariş etmişti. Birlikte sofrayı hazırlarken Efsun içerden seslendi. Yanına gittiğimde kız kendine gelmişdi.

"Sonunda uyandın."
"Ne oldu bana?"
"Merdivenlerden yuvarlandın."
"Siz kimsiniz?"
"Bıkmadın mı bu soruyu sormaktan."
"Ne? Hiçbirşey hatırlamıyorum. Burası neresi? Işıklar neden sönük?"
O an Efsunla bir anda birbirimize baktık. Bu olamazdı.


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 18, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

EKSİK ( Kiralık Katil Serisi 1)Where stories live. Discover now