16 ~ " Yaz Öküzü "

Start from the beginning
                                    

" Çağrıııı !!"

" Kumsaaal !!"

" Çok gıcıksın."

" Ben de seni. " diye  çocuk gibi gülümseyince daha da gıcık olmuştum.

" Gidiyorum ne halin varsa gör. "

Kapıyı açtım. Tam çıkıyordum ki yorgun sesi beni durdurdu.  " Beni bu halde mi bırakacaksın? "

Kafamı ona doğru çevirdim. Yanakları pembeleşmiş ve terlemişti. Alnında birkaç ter damlası vardı.

Hadi ama ! Siz olsaydınız siz de gidemezdiniz !

"Pekala. " diye homurdanıp içeri gittim. Üzerime siyah bir tişört giyip tekrar çorbayı içirdiğimde hiçbir şey demeden içti.

En sonunda sıkılmıştım.Tam bir şey söylecektim ki Çağrı'nın telefonundan gelen mesaj sesiyle sustum. Telefonu eline aldı ve alayla sırıttıktan sonra bana uzattı.

" Ne bu ? "

" Telefon. Graham Bell'in müthiş icadı."

Gözlerimi devirdim.

" Neden telefonunu bana veriyorsun ? "

" Çünkü ben bu mesaja cevap veremeyecek kadar yorgunum. Sen yaz bir şeyler. "

Hırsla telefonu elinden çektim. Bananeyse artık. Ekranda gözlerimi gezdirdim.

' Bu akşam oldukça ateşli görünüyordun. ' Kız müneccim çıktı diye düşünürken okumaya devam ettim.

'Oda numaram 359 gelmeye ne dersin ? '

"Ne oldu öyle bir kaldın ? " deyince kafamı telefondan kaldırdım.

Yorgundu. Hastaydı. Ama hala öküzdü.

" Sadece ne cevap versem diye düşünüyordum. " dedim umursamazca. Tabi ki öyle bir şey düşünmüyordum.  

" Tamam tamam vazgeçtim. Bir cevaba gerek yok. Sadece sana işimi yaptırarak uğraştırmak istedim. "diyip telefonu elimden aldıktan sonra ateşime bakmam gerektiğini düşündüm. Ellerim nedensizce çok soğuktu ve yanlış anlamamasını söyleyerek hızlıca dudaklarımı alnına değdirdim.

" Hala düşmemiş.. "

" Elinle ateşimi hiç ölçtün mü ? Ölçtün mü ? Ölçtüün müü ?" diye şarkı söylemeye başlayınca bu kadar yakın olmamıza rağmen göz devirip mırıldandım.

"Öküz. "

"Ayı. "

"Yaz Öküzü. "

Yaratıcılığıma karşılık kendime zihinsel bir beşlik çaktım.

Gözlerini kıstı.

" Ben Yaz Öküzü'ysem sen de Yaz Ayısı'sın o zaman. "

" Çok yaratıcı. "

Bir süre böyle saçma şeyler geveledik. Aramız düzelmişti. Yine eskisi gibi olmuştuk ve kesinlikle öpüşmemizle ilgili konu açmadık. Sanki anlaşmışız gibi.

KİMDEN: YAVRUM

" Mert diye bir çocuk seni soruyor kanka ne diyeyim ? "

Ben gülünce Çağrı soğuk bir sesle bana döndü.

" Kim ? "

" Can. Mert beni soruyormuş da. "

KİME : YAVRUM

" Bugün inemeyeceğim :/ "

Yaklaşık 30 saniye sonra hemen cevap gelmişti.

KİMDEN: YAVRUM

" Lan telefonun üstüne oturmuşum bir de titredi.. Tövbe Allah'ım çok tövbe dggfgdjsjdhwkdkl "

Can'a random gülüşüyle birlikte bir hakaret mesajı gönderdiğimde bugün gördüğü manzarayı soracağını biliyordum. Şimdiden cenaze namazı kılabiliriz. Susmaz bu çünkü. Çenesiyle öldürür.

" Mertle görüşmeyeceksin değil mi ? "

" Ha.. bilmem ki."

" Görüşme. " dedi netçe.

Al işte. Bir de daha yeni barışmıştık. "Bu seni hiç ilgilendirmez. "

" Bu kadar salak olmana kalbim dayanmıyor. "

" Geber o zaman. " dediğimde yine odadan çıkmak için kalkmaya yeltendim. Kolumdan tutup bıkkınlıkla beni yüzünün dibine kadar çekti.

Buyrun buradan yakın !

HAPPY BİRTHDAY @simictoner SEVİLİYORSUN :********

KARAKTERLER BELLİ OLDU

Danielle Campbell- Kumsal Uysal

Simon Van Meervenne - Çağrı Duman

YAZ ÖKÜZÜWhere stories live. Discover now