Yatağa bir şeyin atlamasıyla ters takla atıp yere yapışmıştım. Gerçekten harika bir uyandırma yöntemiydi.
İlk gördüğüm şey tavan sonra da Çağrı'nın şaşkınca ne olduğunu anlamaya çalışan gözleriydi. Ne olduğunu idrak edememiş bana bakarken birden yatağımdan atlayıp yanıma geldi.
" Sadece ödeşmek istemiştim ama sen ters takla attın. İyi misin ? "
" Ne ödeşmesinden bahsediyorsun sen ya ? " diye tısladım. Saçlarım önüme gelmişti ve şu an korku filminden fırlamış gibi göründüğüme emindim.
" Dün gece odaya geldiğinde ben uyurken yatağa atlamış- " cümlesini tamamlayamadan yumruklarımı bedenine geçirdim.
"Kusura bakma ne kadar sakar olduğunu unutmuşum. Sakin ol. " dedi beni durdurmaya çalışırken.
Olayın saçmalığını komik bulan tarafım devreye girince kahkaha atmaya başladım.
"Gülebilirsin komik göründüğümü biliyorum."
" Kafanı bir yere çarpmadığına emin misin ?" Elleriyle kafamı tutup sallayarak kontrol etti. " Maşallah çizik falan da yok."
Kafamı gülerek iki yana salladığımda güldü ve ayağa kalktık.
" Her neyse ben banyoya gireceğim. " diyerek konu değiştirdiğimde suratı muzip bir şekil aldı ve benden önce davranıp koşarak banyoya girdi. Pislik.
" Yarım saat beklemen gerekecek. " diye boğuk bir ses geldiğinde somurttum.
" Bunun intikamı hiç hoş olmayacak sert çocuk. Biliyorsun bugün tersimden kalktım. "
Tehdidimi de tamamladıktan sonra elime telefonumu aldığımda 30 cevapsız arama gördüm. Beni bu kadar kim arardı ki ?
AİLENİN ÖKÜZÜ : 30 CEVAPSIZ ÇAĞRI.
Abim.
Şimdi.Öldüm.
" 30 "
"Cevapsız "
"Çağrı ?" diye dışımdan yinelerken Çağrı banyodan çıkıp "Efendim ? " diyince gülmeye başladım.
Ne olduğunu anlamayarak suratıma bakarken gülmeyi kesip üzerini inceledim. Mavi kısa kollu bir üst ve altına da siyah bir şort giymişti. Evet kabul ediyorum. Yakışıklıydı.
" Bana dik dik bakmayı keser misin ? Beni korkutuyorsun. " dediğinde kafamı iki yana salladım ve elimde tuttuğum kıyafetlerle banyoya girdim. Siyah bir şortu altıma geçirdikten sonra üzerime tek omzu açıkta bırakan beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı taradım ve telefonumu elime alıp abimi aradım.
" Niye açmıyorsun lan telefonunu gerizekalı ? "
" Ben de seni çok özledim odun. " diyerek banyodan çıktığımda Çağrı'nın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.
" Sınırlarını zorlama Kumsal. Soruma cevap ver. "
" Telefonum sessizdeymiş sadece... Hey dur bir dakika. Sen benim için endişelendin mi yoksa ? "
" Ne ? Ne alakası var ben öyle bir şey demedim. Ama yani.. İNSAN BİR ARAR DEĞİL Mİ ? AMA KUZEY KİM Kİ ? ONA NEDEN HABER VERESİN BEN GELDİM ABİ MERAK ETME DİYE. Her neyse seni merak edecek kadar düşmedim. Hadi kapattım ben."
Yüzüme kapatılan telefonla şaşkınca bir süre telefonla bakıştım. Beni bu saçma durumdan kurtaran Çağrı'nın sorusuydu.
" Ben çıkıyorum geliyor musun ? "
Kafamı olumlu anlamda sallayarak peşinden yürüdüm. Beni beklemesi hoş bir şeydi.
Tamam belki de beklememişti sadece denk gelmişti. Okuldan tanıştığımız için beni biraz umursuyor da olabilirdi. Saçma sapan düşünüyordum.
Kahvaltıda birlikte hunharca tıkındıktan sonra görevliler bugünü otelde geçireceğimizi söyledi. Ve en güzeli de ne biliyor musunuz ? Dostum bu otel bir harika ! Günün her saatinde istediğim kadar yiyebiliyordum!!!
Havuzun kenarında kendi kendime boş bir şezlong ararken ayağım kayana kadar her şey çok güzeldi . Çığlık attığımda herkesin bakışları bana döndü ve daha tepkilerini göremeden suyu boyladım. Allahtan düşmeden çantamı havuzun kenarına atmayı akıl edebilmiştim.
ALLAHIM ÇOK SOĞUK BU SU NEYDİ GÜNAHIM ?
Sudan çıktığımda herkes bana gülerken "girince alışıyorsun panpa "pozumu verdim.
"Yavrum iyi misin ya ? " diyen sempatik bir ses duyduğumda kafamı o tarafa çevirdim. Dalgalı saçlarıyla acayip sempatik görünen bir çocuk yüzerek yanıma yaklaştı. Kafamı aşağı yukarı sallarken ben de gülmeye başladım.
KÖPRÜCÜK KEMİKLERİ AŞKINA... TELEFONUM !!!!!!!!!
Cebimdeki telefonu hissettiğimde öyle bir çığlık attım ki herkes gülmeyi kesip bana dikkatlice baktı. Kızaran yüzümü düzeltmeye çalıştım. Ne var ? Telefon lan bu. Boru değil.
"Ben iyiyim ama o değil.... "
"Kim ? "
"Telefonum !! " diye bağırıp hızla havuzun kenarına oturup cebimden çıkardığımda sempatik çocuk da yanıma oturup elimdeki telefonu aldı ve telaşla üflemeye başladı. Anlamayarak ona bakarken omuz silkti.
"Ne var kızım ? Telefon lan bu. Boru değil. "
Aynı ben. Sevdim bu çocuğu.
İkimiz de telefona üflemeye devam ederken tanıdık bir erkek sesiyle aynı anda kafamızı kaldırdık.
"İkiniz de gerizekalısınız. "
Biri beni öldürsün bakışlarıyla bize bakan Çağrı'yla karşılaşınca gülmeye başladım.
" İki dakika yalnız bıraktım seni anında bir sakarlık yapmışsın. Helal olsun. Hadi onu anladım. Can sen ? Sen gerizekalı mısın ? "
Sempatik çocuk Can'la aynı anda birbirimize dönüp yine aynı tepkiyi verdik.
" Siz tanışıyor musunuz ? "
*****
