21.BÖLÜM - KALBİMİN HIRSIZI

13.9K 1.2K 127
                                    

“Ne yapıyorsun bebeğim?” “Yatakta uzandım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


“Ne yapıyorsun bebeğim?”
“Yatakta uzandım.” Saçları ile oynamaya başladı.
Kartal derin bir nefes aldı. “Üzerinde ne var?”
“En sevdiğin tulum geceliğim.”
“Imm, şimdi yukarı çıkınca seni görüntülü arayacağım.”
“Neden?”

“Belki biraz yaramazlık yaparız, istemez misin?”
“İsterim.”
“Of Karaca of... Çok özledim.”
“Ben de...” diye fısıldadı.
“Alara ne yapıyor?”
“O da çoktan uyudu.”

“Tamam birtanem süpermiş, ben lobideyim. Odaya çıkınca seni arayım. Olur mu?”
“Olur hayatım.”
Karaca telefonu kapatır kapatmaz aşağı su içmek için indi. Dolaptan kendine soğuk su doldururken, kızına da yanına ılık bir su aldı. Kız bazen geceleri uyanıp, su isteyebiliyordu.

Kapıdan gelen zorlama sesi ile donup kaldı. Biri mi eve girmeye çalışıyordu?
Suları tezgaha bırakıp, kapıya doğru gitti. Tıkırtı bu sefer net duyuluyordu.

Mutfağa geri dönüp, etrafa bakındı. Büyük bıçaklara gözü takılsa da başını sağa sola salladı. “Bıçak olmaz!” diye mırıldandı. Dolapları açınca, tavaları görüp, eline bir tava aldı ve tekrar kapıya gitti. Neyseki iyi dövüşüyordu ama işini de şansa bırakamazdı. Karşısındaki adamın nasıl biri olduğunu bilmiyordu, kaç kişi olduklarını da bilmiyordu ve yukarıda kızı vardı. Allah kahretsin ki telefonu da yukarıda kalmıştı. O kadar da zamanı yoktu.

Adam en sonunda kapıyı açtığında “Ya Allah!” diye bağırıp, adamın kafasına tavayı indirdi. Sonra üstüne atlayıp bir kaç kere daha vurdu.
Adam birden sersemleyip, yüz üstü  yere düşünce Karaca dışarı baktı. “Gerizekalı tek mi geldin bir de? Hem de benim evime! Yedirir miyim lan ben sana? Hırsız, arsız seni! İşte böyle pert olursun, domuz!”

Gidip telefonunu aldı ve hemen Serkan’ı aradı.
“Aç şu telefonu can kurtaran ya!”
Beşinci çalışta açılmıştı telefon.
“Efendim,” diye yorgun bir ses duydu.
“Kalkamadın ablamın üstünden ha! Eve hırsız girdi, çabuk gelin.” Araba seslerini duydu, “Dışarda mısın sen?”

Serkan kaşlarını çattı. “Ne hırsızı lan?”
“Hırsız işte. Ama merak etme, nakavt ettim ben onu! He hey be!”
“Kızım şimdi Kartal’ı aldım ben havaalanından, eve bıraktım.”
Karaca dondu kaldı, “Kar-Kartal’ı mı?”
Serkan “Siktir!” diye bağırıp, direksiyonu sağa kırıp, geri döndü. “Geliyorum ben!”

“Kartal!” diye bağırıp, telefonu diğer tarafa attı. Ayağa kalkıp ışığı yaktı. Adamı kendine çevirdi. Elini ağzına koyup, “Hi!” diye bağırdı. “Ay gitti adam!”
İşaret parmağı ile orta parmağını boynuna koyup, gözlerini kapattı ve nabzına baktı. “Ah şükür olsun yaşıyor.” Gözlerini tekrar açıp, adama sarıldı. “Kocacım, kocam benim, ne hallere getirdim seni! Ay gitti dağ gibi adam bok yoluna görüyor musun?”

Hemen telefonu alıp, ambulansı aradı. O sırada Serkan gelmişti.
“Ne yaptın lan sen?” diye bağırdı.
“Ne bileyim, hırsız sandım.”
Karaca o an gözyaşlarını fark edip, sildi. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Serkan adamın yanına çöküp, nabzını ve nefeslerini kontrol ettim.

KARA KARTAL / KARA SERİSİ II  - FİNALWhere stories live. Discover now