16.BÖLÜM - EVLİLİK

14.8K 1.3K 162
                                    

Düğün zamanı...

----------***---------

“Karaca gözünü seveyim bebeğim, bak nikah memuru bizi içeride bekliyor, hadi kıyalım şu nikahı.”
Karaca ellerini göğsünde bağlamış, adama bakmıyordu bile.
Kartal elini ensesine koyup, ofladı. “Bebeğim, lütfen!”

“Hayır dedim Kartal. Bu şartlar altında seninle ev-len-mem!”
Kartal öfkeyle soludu. “Lan ne Beşiktaş’mış arkadaş!” dişlerinin arasından tıslamıştı.
Karaca adama dönüp, gözlerini kıstı. “Anlamıyorsun değil mi? Benim tek hayalimdi bu!”

“Hayatım, bak elli yıl sonra nikah tazeleriz. O zaman sana getiririm bir Beşiktaşlı oyuncu, nikah şahidin olur, söz. Hadi bebeğim, şimdi gir de evlenelim. Bak uçak da kaçacak.”

Karaca surat asa asa içeri girdi. Üzerinde beyaz mini bir gelinlik vardı, altında da beyaz, tüllü bir krampon giymişti.
Kartal kızın sandalyesini çekip, oturmasına yardımcı olduktan sonra, o yerine yerleşti.

Nikah memuru ilk Karaca’ya soruyu sorduğunda, Karaca adama surat asarak baktı. “Valla işin gerçeği memur bey, ben Beşiktaş oyuncusu bir şahit istemiştim. Ama şehir dışındaymışlar da neymiş. Bulamamış. İşin gerçeği de, sen bu adam için evden kaç, ananı babanı sat -çok affedersin-, buralara kadar gel, ama adam sana bir şahit bulamasın. Bir şahidi çok görsün.”

“Kızım ben sana derdini sormadım, cevap ya evet ya hayır olacak.”
“Normal şartlarda olsak tabi ki de ‘hayır’ derdim. Ama şimdi o kadar mektup yazdım, evden kaçtım, maceralara girdim, babam eve sokmaz beni. Kaldı ki ben ‘Karaca geri döndü’ dedirtmem. Bir de hayalimdeki stadyumu göreceğim o da var yani. O yüzden evet.”

“Çok şükür,” dedi memur, sonra Kartal’a sordu.
Kartal gülümseyerek kıza baktı. “Evet,” dedi gözlerine dalarak. “Her şeye rağmen evet...”
İmzaları attıklarında, Karaca masanın altına baktı. “Uzat ayağını da basayım.”

“Allah Allah, sen uzat ben basayım.”
“Banane, adet gelinin basmasıdır Kartal.”
“Maşallah her yerimizden örf adet fışkırıyordu, bu eksikti. Basma ayağıma falan.”

Ayağa kalktıklarında, adam evlilik cüzdanını uzattı ikisine, “Gelini öpebilirsiniz,” dediği an Karaca gözlerini kıstı.
“Hele bir o dudakların değsin bana, bak ben ne yapıyorum.”
Kartal dehşetle baktı kıza, “O demek o?”

“Ben ayağına basmazsam, sen de beni öpemezsin.”
“Karaca Şanova! İstersen artık kocan olduğumu unutma!”
Kız adama yaklaştı. “Soyadım bir şeyi değiştirmiyor kocacım. Sen de benim hala adımın Karaca olduğumu unutma!”

“İnan bir an bile aklımdan çıkmıyor,” deyip, göz kırptı ve kızı belinden tutup, kendine çekti. Burun buruna geldiklerinde “Hayatıma hoşgeldin Karaca Şanova,” dedi, sözünü bitirdiği an da kızın dudaklarına yapıştı.
Aynı anda da Karaca adamın ayağına bastı. Adamın acı inlemesi kızın dudaklarında kayboldu.

***

Karaca otel beklerken, tek katlı, komple cam olan, etrafı ağaçlarla kaplı bir eve geldiler.
“Burası neresi?”
Kartal arabayı durdurdu ve kıza yaklaştı. “Kızları gizlice attığım ev,” dedi kısık sesle.
Karaca onu yumrukladı. “Seni öldürürüm ha.”

“Ne korktum.”
Kız gözlerini kısıp ona baktı. Adam kızın asi saçlarını kenara çekip, yüzünü avuçlarının arasına aldı ve kızın gözlerine baktı.
“Seni tek bir gün mutsuz edersem canıma oku küçüğüm. Canımı al, ne istersen yap. Ama mutlu ettiğim her anda bana böyle aşkla, sevgiyle bak olur mu? Çünkü ben seni çok seviyorum.”

KARA KARTAL / KARA SERİSİ II  - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin