Bölüm 2

43 3 0
                                    

Oturma odasında oturmuş mutfaktan gelen sesleri dinlememeye çalışıyordum.Gerçi bu pekte kolay değildi.Hepsi oldukça yüksek sesle konuşuyordu.

''Alexis sen aklını mı yitirdin!'' diye bağırdı Adrian beni bile yerimden sıçratacak kadar sert bir sesle.Gözlerimi cama diktim.Güneş Nevada çölünün üstünden yavaşça batıyor adeta toprağa giriyordu.Başımdaki ağrı biraz da olsa hafiflemişti ama acı hala vardı.Alexisin sunduğu yardım teklifinden sonra 3 erkekte beni mutfaktan kovmuştu.Onları suçlayamazdım.Sakladıkları ve anladığım kadarıyla saklı kalması gereken şeyler vardı ve bende bu yüzden onlar için tehdittim.Bir iç çektim.Alexis'in teklifini kabul etmeklehata mı yapmıştım.Gerçi başka şansım da yoktu.Ya alexis 'in teklifini reddedecektim.Elim boş geri dönemezdim.Dönmemeliydim.Sonunda Las Vegas'a gelmiştim.Sonunda ona biraz daha yaklaşmıştım.Bu kadar yakınken onu yeniden kaybedemezdim.

''Bizi tehlikeye atacak,polisi arayacağına eminim''Nathan'ın bağırışı beni düşüncelerimden uzaklaşmaya itmişti.Başımı ellerimin arasına aldım.Onları ele vermeyecektim bunu yapmazdım.Yani yapmamalıydım.Yoksa Nathan beni öldürmek konusunda iyi iş çıkartırdı.Gözlerimi tamamen karanlığa gömülmüş nevada çölüne diktim.Oldukça ıssız bir yerdeydik.Muhtemelen beni buradaöldürseler kimsenin haberi olmazdı.Gerçi buraya bırakın beni aramak için kimsenin yanlışlıkla geleceğini bile düşünmüyorum.Kapı hızlıca açıldı ve içeri alexis girdi.Kollarını göğüsünde bağladı ve bana doğru yürüdü.Bu haliyle oldukça ciddi ve korkutucuydu.''Lütfen şunlara casus yada paralı ajan olmadığını söyle''

İri iri açılmış gözlerimle alexis'in arkasından giren 3 erkeğe baktım.Adrian oldukça sinirli görünüyordu.Nathan ise oldukça rahat ve umursamazdı.Derek ise...derek oldukça ifadesizdi.Sanki bütün bu olanlardan canı sıkılmış gibiydi.Adrian kapıya yaslandı ve kollarını göğüsünde bağladı.Bu haliyle alexise çok benziyordu.

''ben ajan değilim.''Kelimeler ağzımdan dökülmüştü.

''Ajan olsaydın da aynı şeyi söylerdin''dedi Nathan.Elinde tuttuğu puding'i açtı ve bir kaşık alıp ağzına attı.Söylediğim şeyin salaklığı karşında kaldım.Göz ucuyla Adrian'a baktım ve beni izlediğini görünce hızlı bir şekilde kafamı çevirdim.Herkes sessizce birbirine bakıyor ve birbirinin bişey söylemesini bekiyordu.hepsine dikkatlice baktım Hepsi karşımda bu kadar yakınoturunca daha iyi fark edebilmiştimHepsi olağan üstü bir güzellikteydi.Alexis beyaz teni ve uzun düzgün fiziğiyle mankenlerden farksızdı.Sert yüz hatları onu daha bir çekici yappıyordu.Nathan sarı saçları ve mavi gözleriyle adeta ışıldıyordu.Beyaz tişörtünün altındaki kasları en az derek'in kasları kadar şişkindi.Derek diğerlerine göre daha renksizdi.Oldukça koyu kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı.ciddi duruşu herkızın aşık olabileceği kadar güzeldi.Fakat hiçbiri Adrian kadar yakışıklı değildi.Adrian hepsinden uzun ve kaslıydı.Geniş omuzları başımı omuzlarına koymam için yalvarıyordu adeta.Keskin yüz hatlarıyla bir yunan heykelini anımsatıyordu.Masmavi gözleri her bakışında içine işliyordu.Siyah kaşları hafif çatılmıştı.Bu haliyle oldukça korkutucuydu.Ama korkutucu oldukları kadar dokunulmayacak kadar da güzeldiler.Bir an kendi görüntüm aklıma geldi ve onların yanında ne kadar sönük gözüktüğümü fark ettim.Ben herkes gibi koyu kahverengi dalgalı saçlara sahiptim.Belki de tek çekici yanım yeşilimsi gözlerimdi.Kıvrımlı bir vücudum vardı ama alexis kadar çekici değildim.Tekrar düşüncelerime dalmıştım ki hepsinin beni izlediğini fark ettim.Bir şey dememi bekliyor gibiydiler.Sanki ağzımdan çıkacak her laf yaşayamayacağımı belirleyecekti.Bir iç çektim ve konuşmaya başladım .''Bakın sizin için tehlike oluşturduğumu düşündüğünüzü biliyorum ama yemin ederim ki oluşturmuyorum.Kimseye hiçbir şey demem.Zaten kendim bile ne olduğunu bilmiyorum.''Adrian'a baktım.''aradığım kişiyi bulmama yardım etmelisiniz,bunu bana borçlusun Adrian''

Günah ŞehriOnde as histórias ganham vida. Descobre agora