Bölüm 1

49 2 0
                                    

Başımdaki acıyla yüzümü buruşturdum ve kendimi gözlerimi açmaya zorladım.Gözlerim aralandı ve gördüğüm görüntüye anlam vermeye çalışarak kafamı biraz daha kaldırdım.Oldukça modern bir şekilde döşenmiş beyaz oda adeta parlıyordu.Hızla doğruldum ve başıma giren ağrıyla durdum.Elimi başıma götürdüm ve ovmaya başladım.Neredeydimben?Odayı dikkatlice taradım.Yere kadar uzanan camlar çöl manzarasını gözler önüne seriyordu.Camın önünde duran plazma oldukça büyüktüve beyaz koltuklara göre yerleştirilmiş gibiydi.Beyaz duvarın  üstüne asılmış tablolar odayı renklendiren tek şeydi.Oda oldukça büyüktü ama eşyalar az ve küçüktü.Odaya giren siyah siluet gözüme ilişti.Adrian elindeki kaseyle yanıma yaklaşıyordu.Sinirlerimin gerildiğini hissettim ve yumruğumu sıktım.

''Şimdiden söylüyorum eğer vurcaksan bu sefer hazırlıklıyım''.Adrian koltuğun önünde duran masaya oturdu ve kaseyi bana uzattı.Yumruk yaptığım elimi serbest bıraktım ama kaseyi almadım.Arkama yaslandım ve üstüme örtülen battaniyeyi biraz dahaçektim.Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü ve çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.Daha yeni fark ediyordum.Üstüm değişmişti.Biri üstümü değiştirmişti.Gözlerim Adrian'ın gözleriyle buluştu.Pis sapık üstümü mü değiştirmişti.''Giysilerim nerede?''diye bağırdım.Adrian şaşkın gözlerle beni izledikten sonra gülümsedi.Gülümsemesi sinsi ve insanı deli edecek şekildeydi.Kaseyi masaya bıraktı ve dirseklerini dizine koyup bana doğru eğildi.

''Teşekkür etme anlayışın gerçkten çok farklı prenses.Bıraksaydım da zatüre mi olsaydın?''

Kaşlarımı kaldırdım.''Bunu gerçekten soruyor musun ?''

Adrian'ın gülümsemesi büyüdü. Tekrar gamzeleri belli olmuştu.''Merak etme pek bir şey görmedim .Ama sütyeninin rengi çok hoşmuş.mavi seni açmış:DDDD''

Kızardığımı hissedebiliyorum.Ah sadece kızarmıyordum ayrıca sinirleniyordum da .Adrian sütyenimin ne renk olduğunu biliyordu ama ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum .Aslında bilmek bile istemiyordum.Anlaşılan duyduklarım hoşuma gitmeyecekti.Biran önce buradan çıkmak ve AdrianI bir daha görmememek istiyordum.nokta.

''Kardeşimin kusuruna bakma .'' dedi ince bir kız sesi.''bazen tam bir pislik olabiliyor.''Kapıdan içeriye giren ve bir meleği andıran oldukça güzel kıza baktım.Siyah saçları ve mavi gözleriyle Adrianın kız versiyonuydu.Siyah uzun saçlarını at kuyruğu yapmıştı ve oda adrian gibi siyahlara bürünmüştü

''Abinle konuşma tarzın ne güzel alexis'' dedi adrian.Gülümsemesi hala yüzündeydi ama gözleri mutluolmadığını belli ediyordu .Abi mi? Alexis benim yaşlarımda olmalıydı.O zaman adrian kaç yaşındaydı.Alexis yanımıza yaklaştı.

''Üstünü ben değiştirdim.Fakat ıslak beyaz tişörtün bazı şeyleri gözler önüne seriyordu.''dei alexis. İçim rahatlamıştı.

''Teşekkür ederim'' diyerek alexis'e gülümsedim.Başıma giren ağrıyla yüzümü ekşittim ve başımı daha sert şekilde ovmaya başladım.

''Başını havuzun dibine oldukça sert vurdun.'' dedi adrian sert ve ciddi bir şekilde bu haliyle çok korkutucuydu

''Hatırlıyorum.'' dedim.'' Kanayan kolunu ve peşimizdeki silahlı adamları da hatırlıyorum.''

Adrian başını öne eydi ve sonra kardeşine baktı.Alexiste ona bakıyordu.Kaşlarımı çattım.Bir sorun vardı ve anlaşılan bende bunun parçası olma yolundaydım.

''Uyandı mı?'' dedi bir erkek sesi ve odaya iki kişi daha girdi.Tanrı aşkına burada kaç kişiydiler.Uzun boylu sarışın çocuk gözlerini üzerimde dolaştırdı ve kendini yattığım koltuğun sağ tarafında kalan  tekli koltuğa attı.Esmer olan ise sırtını cama dayayıp beni izlemeye başladı.Harika bütün gözler benim üzerimdeydi.

''Merhaba güzelim .İyi uyuya bildin mi?''dedi sarışın çocuk.Alexis bir iç çekti ve sarışın çocuğu işaret etti.''Kathy bu Nathan Dyson .Ve bu da Derek Mayers

''İsmimi nereden biliyorsun?''

''Suya bulanmış çantanda seninle ilgili çok şey çıktı'' dedi Adrian .

Kahretsin param pasaportum herşeyim gitmişti.Bir anda kafama dank eden şey karşısında mideme bir yumruk oturdu.Ayağa fırladım ve başımın dönmesiyle neredeyse yeri boylayacaktım.Adrian ve diğerleri bunu farketmiş olmalıydı ki hepsi beni tutmak için uzandı.Fakat dengemi topladım ve gözlerimi alexis'e diktim.''çantam nerede?'

''Mutfakta .''arkasında kalan odayı işaret etti.Hızlı adımlarla mutfağa ilerledim .Mutfakta da bulunan yere kadar uzanan camlar içerisinin ışıkla dolmasını sağlıyordu.Kocaman mutfağın ortasında ki siyah tezgaha ilerledim ve üzerinde duran sırt çantamı aldım.Çantam oldukça ıslaktı ve rengi atmıştı.Diğerlerinin arkam da durmuş beni izlediğini hissedebiliyordum.Çantamı açtım ve içindeki her şeyi tezgaha döktüm .Pasaportum çantam da değildi fakat şuan önemli de değildi.Paralarım ıslanmıştı ve birkaç eşyam tamamen kullanılmaz halegelmişti.Fakat en kötüsü kırmızı not  defterimdi.Not defterini aldım ve lastiğini çekerek açtım.İçinde yazılanların çoğu mürekkebi akmıştı.Bazıları da yırtılmıştı ve benim için önemli olan kağıt.Adresin yazılı olan kağıt okunmaz hale gelmişti.Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.Ama şuan ağlayamazdım.Burada olmazdı.Yaptığım her şey aldığım bunca yol boşunaydı.Adres gitmişti.Defteri tezgaha fırlattım ve başımı ellerimin arasına aldım.Titrediğimi hissedebiliyorum.''Sorun ne kat.'' dedi Adrian.Kızgınlığımın bütün vücudumu alev alev yakıyordu ve gözlerimde bireken yaşalar canımı acıtıyordu.

Sorun sensin.'' dedim ve arkamı dönüp adriana ve diğerlerine baktım .''Las vegasta  yaşayan onca kişi arasında beni bulman mı gerekiyordu.''Sesimin yükseldiğini hissedebiliyordum''.Her şey mahvoldu.Artık nereye gideceğimi bilmiyorum ve artık onu bulamayacagım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Adrian ve diğerleri hala beni izliyordu.Alexis abisine baktı.''kathy sana yardım edebiliriz.''dedi Alexis.Adrian ve diğerleri şaşkın gözlerle ona baktı.

''Alexis dedi Adrian ama Alexis onu duymazdan geldi ve yanıma yaklaştı.

''Eğer bugün gördüğün şeyleri tamamen unutur ve kimseye söylemezsen sana aradığın kişiyi bulmak konusunda yardım edebiliriz .''

''Alexis .''dedi Adrian daha yüksek sesle 

''Ben hala onu öldürmemiz gerektiğini düşünüyorum .''  dedi nathan .Ciddi duruşu beni endişelendirmişti.Bir iç çektim.Nereye gideceğimi ve ne yapacağımı bilmiyordum .Bu riski göze almak zorundaydım.Alexis'e güvenmek ve bana yardım etmesine izin vermek zorundaydım.En kötü ihtimalle nathan beni öldürecekti.Ama bu önemli değildi.Başımı tamam anlamında salladım.Kaybedecek bir şeyim yoktu.

Günah ŞehriWhere stories live. Discover now