YENİLENEN UMUT

Y.U-8/"DİLBERİM"

Kırmıştım onu, haklıydı bu konuda. Küçük sebepler için kavga etmemize şükrediyordum ama bazen. Büyümesin bu  kavga sebepleri,  ya da yok olsun gitsin.

Kumsalda, dizlerimi kendime çekmiş oturuyordum. Birini hayal ediyordum, kıvırcık saçlı güzel bir kızı. Hayatımın kırıklarını onaran, ve bana merhem olan kızı..

Zoruma giden şey Eda'nın bana söylemeden yapması değildi aslında. Onun bize yardım etmesiydi. Hangi adam olsa benim yerimde, gururu kırılırdı.

Birde annem ve kardeşimin gittiğini babamdan öğrenmiştim.
Babam alkolikti,  eve bakmazdı. Yer, içer kahvehaneye giderdi. Akşam olunca televizyonun başına geçer,  sonra da uyuyakalırdı orada. Annem bakardı eve, kadın başına çalışırdı otelde. Okulu bırakacaktım bir ara, ama hakkımı helal etmem deyince geri vites yaptım.

Anneme anlatırdım onu. Kıvırcık saçlarını, gözlerinde ki kederi, gülünce dudağının kenarında çıkan küçük gamzeleri anlatırdım.

Dalgın dalgın denize bakarken önümde bir beden oluştu. Başımı kaldırıp baktım, Eda'ydı. Gülümsedi bana, gülümsedim burukça. Biliyordum, az sonra kaybolacaktı. Gerçeği olsaydı önümde sıkı sıkı tutardım, gidemezdi bir yere. Sırtını büküp eğildi bana doğru. Elini uzatıp yanağımı okşadı, gözlerimi kapattım huzurla.

 
Hiç gitmesen yanımdan, elin hep tenimde olsa, gözlerin gözlerimde.. ben hep huzurlu olsam, sana da yaşatsam o huzuru.

Tenimde ki elin dokunuşu gidince gözlerimi aralayıp etrafa baktım.

Yoktu,
Gitmişti.

Derin bir nefes alıp ayaklarımı ileri doğru uzatıp ellerimi iki yanıma koydum. Kendimi Eda'ya nasıl affetirebilirdim ki?

Telefonum çaldığında düşünmeyi bırakıp arayan kişiye baktım.

Ayaz

"Ne var?"

"Ne yaptın lan sen bu kıza? Iki saattir ağlıyor kız."

Dişlerimi sıktım, benim yüzümden ağlıyordu.

"Dün ağzıma geleni saydım. "

"İyi halt ettin gerizekalı kardeşim. Kalbin ah'ını aldın ya, git atla bir yerden."

"Ayaz başlatma ebene şimdi! Nerede O şuan? "

"Evinde, odasında."

"Takip Et derken evine kadar demedik. "

"Biri ile mesajlaşıyor"

Deyince kaşlarım çatıldı. Belki kız arkadaşı ile, belki babası ile.. ya da o Yusuf ile!

"Git bak kimmiş!"

Ne dediğimin farkında mıyım ki?

"Anlaşıldı, aşk başına vurmuş kardeşim. Hadi hadi, sana geçmiş olsun"

Telefonu kapatınca kumun üzerinde ki taşı alıp sinirle denize doğru fırlattım.  Aklıma gelen şey ile hızla ayağı kalkıp mum alabilmek için harekete geçtim. Daha önce kimseye romantik şey yapmamıştım, dünyada bir ilk olacaktı.