5.Bölüm: Geçmişin Yarattığı İzler

352 25 7
                                    

(Yeni bölümle karşınızdayım. Bu bölüm  biraz karakterlerimizin geçmişine yolculuk yapacağız. Hikayenin oturmayan parçalarını yerine yerleştirmek için böyle bir bölüm yazmaya karar verdim. Ama onun öncesinde şimdiye kadarki hikayeyi size kısaca anlatmak isterim.
    Hazan, daha yeni avukat olmuş bir kız. Çocukluk arkadaşı Deniz ile birbirini seviyor ve avukat olur olmazda aile arasında bir nişan yapılmış. Ama onun öncesinde Deniz ve Hazan hiç bir araya gelememişler. Daha yeni kavuşan çift, Deniz'in ufak bir ameliyattan sağ çıkamamasıyla artık tamamen ayrılırlar. Fakat Hazan işin aslını araştırır ve Deniz'in doktoru Doğa'nın onu bilerek öldüğünü öğrenir. Hatta bu sefer de Doğa, Hazan'ı öldürmesi için Yağız'dan yardım ister. Bunun sebebi Yağız'ın bir seri katil olmasıdır. Ama Yağız'ın kendine göre bazı prensipleri vardır. Bu yüzden Hazan'ı öldürmeyi kabul etmez. Hazan ise konuşulanları duyunca Yağız için gerçek bir tehdit olur. Bu yüzden Yağız genç kadını kaçırmakta bulur çareyi. Böylelikle yağhaz çifti hiçbir şeyden habersiz o evde birbirlerini tanımaya ve gerçeklerle tanışmaya başlayacaktır.
    Yapılan yorumlara bakarak konuyu özetlemek istedim. Yine de aklınızda soru işareti kaldıysa mutlaka yazın. İyi okumalar...)
     
                                     ***

1 Ay Önce

Hazan

  Hazan, boğucu alarm sesiyle uyandı. Sinir edici sesi susturup yavaşça yataktan doğruldu. Yeni evinde geçirdiği ilk geceydi genç kadının. Odası cam pencerelerle çevrilmişti ve bu Hazan'ı mutlu ediyordu. Özgür hissettiriyordu bu camlar genç kadını. Camdan aşağı baktığında yüreği kıpır kıpır oluyor ve heyecanla kaplanıyordu göğüs kafesi. İlk defa kendi kazandığı parayla almıştı bu yeri. Bu yüzden tamamen ona aitti bu ev. Buraya ilk gelişinde kalbi nasıl sıcacık olmuşsa aynı his katlanarak devam ediyordu. Genç kadın, neşeyle mutfağa yönelirken yüzünde anlamsız bir tebessüm vardı.

    Çalan telefonun sesini duyduğunda odasına geri döndü. Komidinin üzerindeki telefonu eline aldı. Arayan Denizdi. Hazan, yüzündeki gülümsemeyi genişleterek telefonu açtı.

"Günaydın." dedi genç adam neşe dolu sesiyle. Hazan gülmekten kırışan gözleriyle ona cevap verdi.

"Sana da."

"Bugün geliyoruz. Hani diyorum acaba bizi karşılasan mı?"

"Nerede görülmüş kız tarafının oğlanı ve ailesini karşıladığı? Gelin işte. Hem sen şımartılmaya hiç gelmiyorsun." Genç kadın yaptığı tatlı sitemle Deniz hafif bir kahkaha attı.

"Valla ben bilmem. Bir Deniz'i elli kişi ister bir kişi alır." Bu sefer kahkaha atan Hazandı. Bu kadar gülünç bir konuşmayı en son ne zaman yaptığını düşündü. Ama biliyordu ki uzun zamandır yapmamıştı. Gözleri telefonun ucundaki adamın özlemiyle dolarken konuşmaya başladı.

"Seni özledim."

"Ben de seni sevgilim."

     Genç kadın, Deniz'i yani çocukluk arkadaşını tam dört yıldır hiçbir şekilde görememişti. O İstanbul'da üniversiteye giderken, Deniz İzmir'de kalmış eğitimine orada devam etmişti. Bu arada ise Hazan'ın ağır dersleri ve Denizle derslerinin çakışması yüzünden görüşememişlerdi. Hazan ilk yılın yazı memleketine döndüğünde Deniz'in orada olmayacağını biliyordu. Çünkü yurtdışında eğitim almaya başlamıştı genç adam. Öyle böyle dört sene geçmişti. Zaten öncesinde de aynı mahallelerde oturmalarına karşılık lise de farklı okullara gitmişlerdi. Doğan Bey, maddi sıkıntılar çektiği dönemde Hazan devlet okuluna giderken, Deniz özel okula gidiyordu. Deniz'in babası Kemal Bey, babasına yardım ettiğinde lise sondaydı Hazan. İşte o zaman fark etmişti Deniz'e olan duygularını... Daha öncesinde içindeki arkadaşlık sevgisi haricinde hiçbir duygu barındırmıyorken, artık farklı bir şekilde bakıyordu genç çocuğa Hazan. Deniz ise Hazan'a uzun zamandır o şekilde bakıyordu bile ama güçlü dostluklarını yıkmaktan korkuyordu genç adam.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin