1.4

9.5K 573 43
                                        

Dersin bitmesine son 5 dakika kalmıştı çok şükür. Arın sürekli beni rahatsız ediyordu, zaten bu yüzden buraya gelmişti. Bence hala yaşadığım için dua etmeliyim. Nolet olası cazibem sayesinde yaşıyorum, net. Neyse boş yapmayı bırakıyorum.

Yaklaşık 4 dakika boyunca kulaklarımı tıkayıp Arın duymazlıktan geldim. Çünkü saçma saçma konuşuyordu. 1 dakika kala ellerimi kulaklarımdan çekip eşyalarımı kaldırmaya başladım. Keşke sussa şu piçus Arın. Defterimi çantama koymak için alırken, elini defterin üstüne koyup sıraya düşmesini sağladı. Bıkmış bir şekilde ona dönüp "Ne var?" dedim.

"İstediğin kadar duymazlıktan gel, kaç. Yine de peşinde dolanıp rahatsız etmeye devam edeceğim." dedi. He amk bir sen zekisin çünkü döle bak. Tabi ki öyle bir şey demedim. "Ne istiyorsun benden? Buldun işte beni, öldüremeyeceğime göre rahatsız mı edeyim dedin? Beni bir sal ya." Sinirlendirdi beni, ki ben sabır taşı gibi bir insanımdır. Kısmen. "Nerden bildin lan?" dedi. "Gerçekten alık biri olduğunu düşünmeye başlıyorum." dedim. Sanırım gerçekten alık. Araya zil girdi. Bende hemen kalkıp koşar adım sınıftan çıktım. İnşallah okulda kaybolur da yolunu bulamazsın. Amin.

 Tabi ki kantine indim. Ne yani ilk teneffüs daha bir aç oluyorum. Kantin sırası da pide kuyruğu mübarek. Hayır, hadi ben açımda giriyorum sıraya. Bazı gerizekalılar şeker alıyor, çikolata alıyor falan. İşte o zaman katil olmak istiyorum. Siktir git üçüncü teneffüs al çikolatanı ya. Açlara öncelik lütfen. Ben yine kendi kendime konuşurken biri önüme girdi. Kendisinin yüzünü görmek için güneşe bakan Bulldog pozisyonuna geldim ve ne gördüm bana bakıp piç smile atan bir bokcuk. Yani Arın. "Önümden çık." dedim aç ve sinirli bir şekilde. O da "Yoo." dedi. "Çık yoksa kötü olur Arın." diye atar yaptım. "Çıkartsana." dedi piç piç bakarak. Hemen içimden ettiğim sabır dualarını bir kenara bıraktım. Çünkü hiçbir işe yaramıyorlardı. Kolunu yakaladığım gibi çevirip sırtına getirdim. "AMNSKM!" diye bağırdı. Ben kolunu sırtında yukarı doğru kaldırdıkça daha çok bağırıyordu. "Önümden siktirip gidecek misin şimdi?" diye sakince sordum. O da "Evet abla büyüksün!" dedi. Kolunu serbest bıraktım ve onu sıradan ittim. Somurtarak gidip bir masaya oturdu. Ben de etrafıma baktım. Kimse bizi izlememiş amk. Hani izliyorlardı kitaplarda haksızlık bana ne ya. Neyse sıra bana geldiğinde simitimi ve naneli mentosumu alıp Arın'dan kaçarak sınıfa çıktım. Bütün günüm Arınla uğraşmakla geçti. Zaten birazdan okul bitiyor.

Hacker/TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang