Meriç
Ege*
Ege'nin bilgilerini incelediğim ilk bir kaç dakika boyunca sussak da sessizliği ilk bozan o olmuştu.
Adı: Yılmaz Ege Sayer.
"Bu kez kesin ölüyorum değil mi?"
Sanırım bir insanın hayatı boyunca gelebileceği en korkunç uçurumlardan birisiydi, kendi ölümünü kabullennesi.
Veli adı: Bilinmiyor.
"Bunu kimse bilemez."
Güldü. Fakat gülüşü mutluluktan, eğlenceden, içtenlikten çok uzaklarda bir yerlerdeydi.
Doğum tarihi: 6 Mart 2000.
"Beni buraya yatıranlar boşuna onlara iş çıkaracağımı konuştu aralarında."
Onların amına koyayım.
Doğum yeri: İstanbul.
"Ağzı olan konuşur."
Sesi o kadar güzeldi ki, cinsiyetine bir saniye için bile takılı kalmadan sesini öpebilirdim.
Kan grubu: 0 Rh (+)
"Öleceğimi biliyorsun, söyle de ben de kurtulayım."
Onun gözlerimin önünde ölmesini izleyemezdim.
Boyu/kilosu: 1.83/57
"Ölmeyeceksin."
Gözlerimi kağıttan kaldırdığım zaman göz göze geldik. Bana yine çok derinden bakıyordu. Yüzmeye cesaretim yetmeyecek kadar derin.
Tehşis: Kronik lenfositik lösemi.
"Beni kandırma, küçük doktor. Masal yazmıyoruz, mucize beklemeye gerek yok."
Küçük doktor. 3 yıldır tıp okuyordum ama doktor muammelesi görüşüm ilk kez bu kadar hoşuma gitmemişti.
Hastalık evresi: Rai Evre III. Hasta yüksek risk altındadır.
"Sana bir söz vereyim mi? Mucizeyi ikimiz yaratacağız."
YOU ARE READING
DOKTOR •bxb•
Short StoryO kadar güzel bakıyordu ki, bu gözlerin bir süre sonra asla açılmayacağını kabullenmek mümkün değildi. 09.06.2018 - 18.08.2018