(4)

29.4K 1.8K 900
                                    

La: Instagrama bir fotoğraf atmışsın.

La: Bunu atıp 'elleri ellerime' yazmışsın.

La: Bunu atıp 'elleri ellerime' yazmışsın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

La: Nefesim kesildi.

La: O kadar mı çok seviyorsun onu sahiden?

Yiğit: Sana bunu defalarca söyledim La, ona aşığım. Kimsenin kimseyi sevemeyeceği kadar çok seviyorum onu.

La: Seni ilk gördüğümde Yiğit, okulun ilk günüydü. Dokuzuncu sınıfın ilk günü. Emreyle Anıl vardı yanında. Gülüşüyordunuz. İşte o gün ilk gülüşüne aşık oldum.

La: Psikopat diyeceksin belki ama okul çıkışı gelip takip ettim seni.

La: Bir barınağa gidiyordun. Sonra her pazartesi düzenli olarak yaptığını farkettim bunu. Öyle gösteriş için de değil. Kimseye de söylemiyordun da. Sadece iyi kalbinden dolayı mama alıp oraya gidiyor, onları seviyordun. Ben sana bir kez daha aşık oldum.

La: Hatırlar mısın dokuzda baya büyük bir kavgaya karışmıştın nasıl cezasız kurtuldum işin içinden falan diyordun. Kavgayı başlatanın ben olduğunu söyledim müdüre. Bir hafta okula gelmedim, uzaklaştırma yedim, ailem iki ay ev hapsinde tuttular. Hiçbir arkadaşımla görüşemedim.

La: Hani şansına kantine geldiğinde hep bir tene muzlu süt kalmış oluyor ya. Sen gelmeden Mehmet abiye ben zorla veriyorum 'Abi nolur bunu Yiğite ver' diye.

La: Bir kere muzlu süt kalmadı diye nasıl üzüldüğünü biliyorum çünkü. O günden beri muza alerjim olmasına rağmen yanımda hep muzlu süt taşır oldum.

La: Her Cuma işin oluyor ya güya. O da bakımevine gittiğinden. Geçen ben de ziyarete gittim, seni sordum. Herkes çok seviyor seni. Ben de o dolu olan Pazartesi-Cumanla sevdim seni.

La: Arasıra ben de gitmeye başladım senden sonra. Bana çok güzel şeyler kattın aşkın başlı başına armağan değilmiş gibi...

La: Ben öyle kuru kuru dış görünüşünü sevmedim senin. Kocaman olan kalbine aşık oldum.

La: Kimseye söylemeye gururun el vermez belki ama geçen sene yolda yürürken bir kız çocuğu sen ona çarptın diye düşmüştü dizleri kanamıştı. Kızla beraber oturup sen de ağlamıştın. Kızdan daha çok.

La: Erkekler ağlamaz, diyenlerden bir kez daha nefret ettim o gün. Ben hayatım boyunca bu kadar güzel bir şey için, bu kadar güzel ağlayan birini ilk defa görmüştüm.

La: Onuncu sınıfta bir sevgilin olmuştu hatırlıyor musun Deniz. Ondan seni ben ayırmıştım kusura bakma. Seni aldatıyordu. Ben de aldım kızı karşıma, evire çevire dövdüm. Ertesi gün geldi sana 'ben ayrılmak istiyorum' dedi. İki gün üzüldün, üçüncü gün geçti. Ben o iki gün senden daha çok kahroldum.

La: Sen ağladın, ben daha çok ağladım. Sen güldün, ben daha çok güldüm.

La: Öyle 'elleri ellerime' demek değil marifet. Gamze senin bu kadar kalbine dokunabildi mi?

La: Tanısan beni, öyle sosyal bir insan değilim. Haftanın beş günü evden dışarı çıkmaya başladım. Pazartesi barınaktasın, Salı çok sevdiğin 'Şeker Cafe' diye bir yer var orada. Kahveni de az şekerli içersin. Neden bilmiyorum, buraya kimseyi getirdiğini görmedim. Çarşamba mutlaka Emre ve Anılla geçirirsin gününü. Nereye gittiğiniz belli olmaz. Perşembe akşamları yürüyüş yaparsın hep sahilde. Öğlenleri de evindesin. Cuma zaten bakımevindesin. Cumartesileri ailenle geziye çıkıyorsunuz. Ama Pazar ne yapıyorsun bilmiyorum. Pazar günleri benim babam evde oluyor, onunla vakit geçiriyorum. Evden çıkmama izin vermiyor.

La: Sahiden tek bir sorum var. Benim seni sevdiğim kadar seviyor musun Gamzeyi?

La: Hani dedin ya benim kadar sevemez kimse diye.

La: Sevebilmiş miyim senden çok?

Yiğit: Bilmiyorum ben, bu kadar sevmiyorum galiba. Sen gerçekten çok seviyorsun ve ben seni kırmak istemiyorum.

Yiğit: Pazar günleri, eğitime gidiyorum. Farklı enstürmanlar çalmayı, farklı dil öğrendim iki tane. Gitar ve keman çalabiliyorum. İngilizce ve Almancayı da konuşabiliyorum. Şu an ki org kursu bitsin bu sefer spora yazılacağın galiba. Basketbola olabilir.

Yiğit: Gerçi senin saydığın program biraz aksıyor artık Gamze olduğu için.

La: O kızın seni değiştirmesine izin verme Yiğit. Seni sevdiğini düşünüyorsun ama, bir insan birini severse onu değiştirmez. Olduğu gibi sever.

Yiğit: Ne demeye çalışıyorsun?

La: Seni değiştirmeye çalışıyor Yiğit. Gamze iyi bir insan değil. Öyle barınakla, bakımevilye işi olmaz. En güzel eğlence mekanlarına bakar o. En güzel avmlere. Sen hayvanları severken o hayvanların katledildiği markaları kullanır. Kürk giyer. Onun gibi biri olmandan korkuyorum.

Yiğit: Niye bana Gamzeyi kötülüyorsun ki?

La: Gamzeyi kötülemiyorum. Gamze böyle biri işte. Sen tanımıyorsun ama ben tanıyorum.

La: O düşen çocuklarla oturup ağlamaz, o düşen çocuklara güler.

Yiğit: La, değişmem korkma.

La: Bir insan birini severse, kalbi de onunkine benzemeye başlar. Ne olur sevme onu.

Yiğit: Sevmemek kolaysa söyle kalbine sevmesin o zaman beni. Değil işte, sen nasıl vazgeçemiyorsan benden, ben de ondan vazgeçemiyorum. Sevmek istiyor muyum onu? Hayır. Ama seviyorum ne yapayım. Kötü yanlarını yok ediyorum gözümde. Hem geçen bir yardım derneğini paylaştı sosyal medyasında. Bilirsin takipçi sayısı çok.

La: Haklısın. Para karşılığında. Neyse haklısın. Sen ondan vazgeçemiyorsun,

La: Ben senden. İyi günler.

Adım La (Texting/Tamamlandı)Where stories live. Discover now