Tam çığlık atacakken gölge bana yaklaşıp ağzımı kapattı.

“Buse sakin ol benim” pis sapık çek ellerini üzeri… bir dakika Yankı?

“Yankı?” dedim kısık sesle. Üzerime verdiği yükü geri çekti ve yatağıma uzandı. Kollarını kafasının tepesinde birleştirdi ve tavanı seyretmeye başladı.

“Niye buradasın” dedim ben de yatarken. Gülümsediğini çıkardığı homurtudan anladım.

“Konser ücreti” dediğinde ilk başta anlayamadım. Sonra ise piyanoyu kastettiğini anladım.

“Hiç güzel değildi. Berbattı hatta, o yüzden yarısında çıktım” dedim yalan söyleyerek ukala bir sesle. O da bunu anlayacak ki “He yav he” tarzı bir homurtu çıkarttı.

“Yankı” dedim ona dönerek. O hala tavanı seyrediyordu. “Hığğğ” dedi manda. Manda dedim de aklıma geldi

Manda yuva yapmış söğüt dalına
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü


Amanın yandım
Amanın amanın yandım
Tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para verip aldım
Tiridine tiridine tiridine bandım
Bedava mı sandın para verip aldım

BUSE HEMEN KENDİNE GEL.

Olum noluyo lan türküye bağladım hemen bana bir şeyler oluyor ya. İyice bi dengesizleştim yani öyle böyle değil.

“Buse hayırdır daldın gittin” dedi Yankı. İnan Yankı bilek istemezsin aklıma ne çeşit türküler geldi yani.

“Ben şey diyecektim ya o şeyleri gönderen kim o e-postaları” dedim sessizce. Yankı bana döndü ve tek elini kafasının altına koydu.

“Bak şimdi Buse tam olarak bilmiyoruz. Hatta benim olmadığımı da o saatlerde şirketle ilgili bir sunum yaptığımdan ve gönderilen bilgisayardan anladılar. Tam olarak bilmiyoruz. Henüz.”

Gözlerim istemsizce kapanmaya başlamıştı. Yankı bende mayışma etkisi yaratıyordu. Neden bu kadar çekiciyken ben uyuya kalıyordum. Onu seyretmek istiyorum. Acaba kafamı göğsüne koysam kızar mı?

Ya da tepki falan verir mi?

Ben bunları düşünürken Yankı ellerini belime yerleştirdi ve beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yasladı. Sanki içimi okumuştu.

“Buse?” dedi fısıltıyla

“Hığğ” dedim en boğuk sesimle.

“Bugün ciddi miydin yani Utku konusunda” sen hala orada mısın şapşal şey. tabi ki de ciddi değildim. Ama bunu sana söylersem olmaz. Ne yapmalıyım ne yapmalıyım.

Uyumuş taklidi.

Evet, bu olurdu. Hem de baya iyi falan olur zıbar yat Buse.

“Hey Buse?” dedi fısıltıyla. Göz kapaklarım korkudan hareket ediyordu. Neyse ki etraf karanlıktı. Derin bir nefes verdi ve kafamdan öptü.

“Ben seninle ne yapacağım be Kiss” sen mi benle ne yapacaksın? Asıl aynı şeyi benim sana söylemem gerekiyor.

Ben seninle ne yapacağım Echo

∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞¯∞ ∞ ∞

Gözlerimi açtığımda elimi direk yanıma atma isteği duydum. Ve yaptım da. Boştu, hayal kırıklığı ile gözlerimi açtım.

 Yoktu

Ya Yankı nereye gidiyorsun ya bir varsın bir yok. Olmaz ya böyle şey.

Hemen kalktım ve aynaya baktım. Oha lan bu ne tip dağılmışım resme. Kafamda dağınık bi topuz vardı. Ona dokunmadan direk kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Aşağıya indiğimde herkes kahvaltı yapıyordu. Gidip Bora’nın ve Özgür’ün arasına oturdum. Yankı karşımdaydı ve tostunu yiyordu. Tostundan kocaman bi ısırık aldı ve göz kırptı. Anam eriyorum kurtarın beni. Özgür kafama dokundu.

Egoist ♕Where stories live. Discover now