1

5.2K 262 21
                                    

Her zaman, nasıl öleceğimi, yada hayatımın sürekli böyle mi sürüp gideceğini düşünüp dururdum. Bugünde o günlerden farksız değildi. Kimsesiz olarak dünyaya gelmiş ve kimsesiz bir çocukluk geçirdikten sonra, şimdi ise kimsesiz olarak yetişkinlik sürüyordum. Aslında tam olarak kimsesiz olduğum söylenemezdi, yetimhaneden belli yanımda olan tek bir kişi vardı, Aldora. O her şeyimdi, annem, babam ve belki de hiç olmayacak kız kardeşim. 

Çalıştığım Grand's Red Cafe işler her zaman ki gibi kesattı, bu kesatlık sadece gündüzleri boy gösterirdi. Geceleri cafe tam bir edepsiz gece kulübüne dönüşüyordu. Ben çoğunlukla gündüz vardiyasında olduğum için, bahşiş oranım azımsanacak kadar düşüyordu, ama geceleri ise tam bir çılgınlıktı. Bir kere burada çalışan Kim yerine gece vardiyasını ben almıştım ve o gece yüklü bahşişi cebe indirmiştim. 

''Bana buzlu limonata'' tanıdık sesi duyunca başımı o yöne çevirdim ve bana sırıtan Aldora'yı gördüm. Yanına gittim ve oturduğu iki kişilik masada ki sandalyeyi çekip karşısına oturdum. ''Limonata mı, seni ağır bira adamı sanırdım.'' Bana kıkırdarken, bende ona eşlik ettim. ''Şey, aslında limonata tamamen bir bahane. Senin şu rüyaların hakkında konuşmak istedim.'' Ona gözlerimi devirip, tam masadan kalkmak üzereydim, ama o beni durdurdu.

''Bunlar ciddi şeyler Nancy, sende biliyorsun. Rüyaların sıklaştı ve başka bir boyuta geçti.'' Ona tekrar döndüm ve sıkıntı ile iç çektim. 

''Ve sende, benim bir tür ucube olduğumu söylüyorsun'' avuçlarını yüzüne bastırdı ve tuhaf bir ses çıkardı.

''Evet bir şeyler söylüyorum. Şuna açıklık getirelim, gördüğün şeyler birer mesaj. Sen boşuna bir insan değilsin, Nancy güven bana.'' 

''Şimdi anlamış mıyım. Ben bir başka dünya da kırma bir cadının, cennetten kovulmuş bir melek olan adamın kızıyım. Kızım, hayal dünyan çok geniş.'' Ağzımda ki sakızı patlatırken, Aldora yüzünü astı ve yanakları sinirden kızardı. 

''Bunlar sana gerçek dışı gelebilir, ama yemin ederim Nancy sen görünenden daha iyi şeylere sahipsin.''

''Hadi ya, annem nerede? Ya babam? Eğer onlar var ise neredeler? Madem çok kıdemli bir ruha sahibim, çünkü senin söylediğine göre, ben bu dünya da ve diğer dünya da eşi benzeri olmayan, her bin yılda bir gelen genetiği doğuştan kırma melez olan biriyim. Peki, bunları kanıtlayacak delillerin nerede?'' Aldora gözlerini devirdi, ne diyeceğini biliyordum. Zamanı gelince seni ait olduğun yere götüreceğim.

''Zamanı gelince seni ait olduğun yere götüreceğim.'' Dedi. 

''O halde, o gün gelene kadar deli saçmalıklarını bir rafa kaldır'' elini teslim olur gibi kaldırdı ve sandalyesinden kalkıp, cafe'nin kapısına yöneldi. Ben onu takip ettim ve arkasından gittim.

''Senin için buna inanması zor, eğer iznim olsaydı sana her şeyi ispatlardım.'' Başımı aşağı yukarı sallarken bir kez daha onu inanmadığımı belli edip, üzmek istemedim.

''Akşam görüşürüz.'' Dedi ve kapının girişinde durdu.

''Dikkatli ol, son zamanlar da meçhul cinayetler çoğaldı.''

''Biliyorum. Dikkatli olacağım.'' Başı ile onayladı ve dışarı çıkıp, saniyeler içinde gözden kayboldu.

Aldora gittikten sonra, bir kaç müşteri daha geldi ve onları siparişini verip, tezgahın arkasına geçtim. Orada da işlerimi hallettikten sonra saate baktım, dokuzu beş geçiyordu, sonunda vardiyam bitmişti. Omzumda ki bezi tezgaha bıraktım ve cafenin arkasına geçtim. Önlüğümü çıkardım ve askılığa astım. Hemen yanında duran, çanta mı ve montumu alıp Kim'e selap verip çıktım. 

Parke kaldırımdan ilerlerken, şehrin bu kısmında gün daha yeni başlıyordu. Dublin böyleydi, gündüzleri ölü, geceleri şenlik havasındaydı. Aldora ile birlikte, yakanın diğer tarafında, fakir denilebilecek kısmında yaşıyorduk. Ana caddeye çıktım ve taksi beklemeye başlamıştım. Bir kaç dakika boyunca beklerken nihayet taksi gelmişti.

Hiç beklemeden taksiye atladım ve oturduğum yerin adresini verdim. Camdan dışarı bakarken, her ne kadar Aldora'nın dediklerini saçma bulsam da, kafamda bunlar dönüp duruyordu. On dokuz yaşındaydım ve peri masallarını inanma yaşını geçmiştim. Yine de bir tarafım, bunların gerçek olmasını istiyordu. Sebebi süper kahraman olmak değildi. Eğer Aldora doğru söylüyor olsaydı, annem ve babamı görme şansım olacaktı. Hatta onlara neden beni bıraktıklarını, neden hiç beni görmeye gelmediklerini sorabilirdim, ama gerçekler bunlardan daha acıydı. Ailem yoktu ve hiz bir zaman olmayacaktı...


Merhaba, hikayeyi en baştan düzenlemeye aldım ve bu yüzden tüm bölümleri kaldırdım. En kısa zaman da diğer bölümleri de ekleyeceğim, anlayışınız için teşekkürler.

Kuyin yazardan öpücükler. 👑

The Marihosa/ h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin