Bir " BÜYÜ " Hiyâyesi #2

263 2 0
                                    

PART 2~İLK KONTAK 

yeniden merhaba arkadaşlar, devam ediyorum 

bir önceki partta dediğim gibi söz konusu hoca ben "bu büyüyü bozarım ama bana inanmazsınız, siz bana henüz ergenliğe girmemiş bi çocuk getirin ona bozduracam" deyince ailede uygun olarak ben vardım. 8-9 yaşlarında filandım yanlış hatırlamıyorsam. aldılar beni ailecek trabzona gittik. aslında trabzonun içi değil de böyle bi köy gibi bi yerdi. ismi filan neydi tam hatırlayamadım şimdi. epeyce küçüktüm. neyse, girdik oturduk. 2 katlı eski ve ahşap bi evdi. hocayla tanıştım. temiz yüzlü bi adamdı. hani böyle yüzüne bakınca "bu adamdan zarar gelmez" diyeceğiniz adamlar var ya hoca onlardandı. 
velhasıl, babamlar teyzemler filan böyle koltuklara oturdular. daha çok somya gibiydi eski evlerde olan. çok gerilmiştim. hoca "korkma oğlum sana hiçbirşey zarar veremez sadece benim dediklerimi söyle dedi." tamam dedim. "dizlerinin üstüne otur diz çök" dedi. yaptım. yüzüm annemlere dönük. sonra hoca eline bi a4 kağıt aldı ortadan ikiye böldü ve önüme bıraktı. arkama geçti bana göre arka sağ çaprazıma oturdu. 
önce kendi arapça olduğunu tahmin ettiğim benim bilmedim ve anlamadığım bir dilde bişeyler okudu. sonra bana "oğlum hiç birşey düşünme. sadece kağıda bak. birazdan orada bişeyler göreceksin görünce bana haber ver" dedi. önüme eğdim başımı ve kağıda bakmaya başladım. hoca okudukça gerçekten 1-2 dakika sonra kağıtta bi şekiller enteresan varlıklar görmeye başladım. korktum. gördüm hocam dedim. "aferin oğlum" dedi. okumaya devam etti. yine 1-2 dakika içinde herşey netleşmiş sanki televizyon izler gibi kağıtta sahneler görmeye başladım. hoca "hoca benim dediklerimi tekrarla" dedi. tekrarladım filan bi anda esma'yı gördüm. dedim yengemi gördüm hocam. tekrar "aferin oğlum dedi." tabi ben hocayı görmüyorum. daha sonra annemlerin anlattığına göre hoca baş parmağının tırnağından benim neyi görüp görmediğimi takip ediyormuş. 
neyse, ben anlatmaya başladım, hocam işte yengemi görüyorum dedim. evde yemek yapıyor. "yanında kimler var dedi" ben kimse yok dedim. "dediklerimi tekrarla" dedi yaptım. "şimdi ne var" dedi. dedim hocam böyle diz boylarında 10-12 adam var yengem nereye giderse peşinden gidiyorlar dedim. gerçekten de öyleydi. şimdi tam net hatırlamıyorum ama normal insan forumda küçük küçük adamlar yengemi takip ediyorlardı. hoca " şimdi okuyacağız kovacağız onları" dedi hoca bana. dediklerini terarlarken bir bir eksilmeye başladılar. sonra kimse kalmadı. kimse kalmadı hocam diyecekken biri geri geldi. çok sinirlenmiş gibiydi. çıktı yengemin omuzlarına oturdu. hocayla birlikte 1 saate yakın onu göndermek için uğraştık. her seferinde geri geldi. "tamam oğlum. onunla ben bu gece uğraşacağım senin gücün yetmedi" dedi. 
sonra kağıtta mehmet abiyi gördüm. motorda gidiyordu. kendimi de motorun ardında oturmuş gördüm. onun yanında kimse yoktu. "tamam" dedi hoca "hadi ona dua edelim" dedi. kendimi ellerimi göğe kaldırırken gördüm. hocayı tekrar ettim. sonra hoca beni okudu ve kağıdı önümden aldı. 
annemlerle bişeyler konuştular. işte çok sağlam bir büyü yapıldığını filan söylemişler. benim başım felaket ağrıyordu. "40 gün çocuğa dikkat edin. tuvalette banyoda fazla kalmasın küle pisliğe basmasın 40 gün sonunda getirin bi daha okuyacam ayrıca bu gece o gitmeyenle uğraşacağım bana yarın sabah telefon edin" dedi. ben herşeyin bittiğini sanmıştım ama aslında herşey daha yeni başlıyordu. eve doğru yola çıktık.... 

Ervah Cinleri Where stories live. Discover now