ON ALTINCI BÖLÜM

Depuis le début
                                    

Beni oturtmaya çalışan Rüzgar'a tiksintiyle:

"Dokunma bana!Defolup git buradan!Zaferinin şerefine kadeh kaldırırsın artık.Kusursuz planının şerefine..."derken gücüm tamamen tükenmiş gibiydi ve artık sarsıla sarsıla ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum.

"Sakin ol güzel kız."dedi adam neredeyse normal yükseklikte bir sesle."Gidiyorum.Senden tek bir şey istemiştim.Güvenmeni.Olmadı işte."

Son sözleri neredeyse bir iç çekiş gibiydi.

İçimin bir anda üşümeye başlamasından,çıkıp gittiğini anladım.

Soğuk içimden başlayıp,tüm bedenimi sardı ve yaprak gibi titremeye başladığımda ağlamam bile kesildi.Adeta bir buz küpünün içine sokulmuş gibiydim,vücudum sarsılıyor,dişlerim birbirine vuruyordu.Zorlukla yatağın içine sokulup,üzerimi sımsıkı örttüm.Beynimin lapa haline geldiğini hissediyordum ve düşünme yetimi tamamen yitirmiştim.Ağır ağır ısınmaya başladığımda asla gerçekleşmeyeceğini düşündüğüm bir şey oldu ve gözlerimin kapanmasını önleyemeyip,huzursuz bir uykuya daldım.

Gece birkaç defa uyandıysam da,sanki bütün gün taş taşımışçasına ağrıyıp güçsüzleşmiş bedenim, ayılmama izin vermeden,her seferinde tekrar kabuslarla dolu ağır bir uykuya yuvarlandım.

Nihayet saat altı buçuk gibi kalktım ve ayaklarımı sürüye sürüye banyoya gittim.Yüzüm gözüm felaket şiş, gözkapaklarım kızarık ve acılıydı.Yüzüme bolca soğuk su vurdum ve mutfağa indim.Büyük bir kupa kahve hazırlayıp,dün geceki Rüzgar'ın gelişini ilk defa salim bir kafayla gözden geçirince,içimde yeni bir sıkıntı baş gösterdi.

Bir şeyler yolunda değil gibiydi.Öncelikle Rüzgar'ın gelmesini hiçbir yere oturtamıyordum.

Anlamı yoktu ki...İstediğini elde etmemiş miydi...Gelip benimle alay etmek için neden zahmet etsindi...

Hem zaten alay da etmemişti.

Tamamen masum biri gibi davranmıştı.Tıpkı dün akşama kadar onu nasıl hayal ettiysem,aynı öyleymiş gibi hareket etmişti.

Benim için endişelenmiş biri gibi...

Bana yardım etmeye hazır biri gibi...

Ve sonunda hayal kırıklığına uğramış biri gibi çekip,gitmişti...

Gerçi onu kovan bendim.

Haklı olarak...

Haklı mıydım ki?

Ya yanıldıysam...

Ya başından beri her şeyi yanlış bir zemine oturttuysam?

Sonuçta beni uzaktan araştıran biri bile hakkımda bir çok şey öğrenebilirdi.Bir kaç gün takip edilmem arkadaşlarımın kimliklerini ortaya çıkarırdı,ki zaten onlardan başka da ailem yoktu.Benim zayıf noktamın onlar oluğu anlaşılırdı böylece.Özlem'in abisinin polis olması onu belki korumuştu,ama Lale'nin mesleği asıl niyetlerini gizleyen bir paravan yaratmak için biçilmiş kaftandı adeta.

Bu açıdan bakıldığında her şey farklı görünüyordu.

Göğsüme giren sancıyla irkildim ve ayağa kalkıp deli gibi bir ileri bir geri yürümeye başladım.

Saçmalıyordum...

Tabi ki saçmalıyordum...

Böyle bir tesadüf olur muydu hiç...

Tam da Rüzgar'ın ortaya çıkmasıyla baş gösteren bu olayları tesadüfe bağlamak enayilikti mutlaka.Doğrusu şuydu ki,ben hayatımda ikinci kez büyük bir aptallık yapıp,bu adama basbayağı kapılmıştım ve şimdi de onu aklamak için uğraşıp,duruyordum.

GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant