-2-

34.1K 2.2K 372
                                    

Multimedia malikane. Tabii Clara'nın gördüğü hali :) 

Okulun bitmesine sadece üç ders kalmıştı bu yüzden geri dönmenin mantıksız olacağını düşündüm. Zaten orada bana göre hiçbir şey yoktu. İlkokuldan beri hiçbir zaman uyum sağlayamamıştım. Şu anda da sadece iki arkadaşım vardı. Bugün Elizabeth'in karşısında arkamda durmalarını bekliyordum ama geri çekilmişlerdi. Aslında onları da suçlayamazdım. Hiçkimse Elizabeth ile arasının bozulmasını istemezdi.

Eve otobüsle gitmem 15 dakika sürüyordu ama ben yürümeyi tercih ettim. Nasılsa bir yere yetişmem gerekmiyordu. Okuldan kaçmış olduğum için de bol bol zamanım vardı.

Yürürken yağmur yağmaya başladı. İlginç gelebirdi ama düşünmeme yardımcı oluyordu. James kimdi? Beni ve yapabildiklerimi nereden biliyordu? Bileğimdeki dövme birden nasıl ortaya çıkmıştı? Bana verdiği adrese gittiğimde nelerle karşılaşacaktım?

Avcumu açtım ve yağmur damlalarını hissetmek istedim.Yeterli gelmeyince üstümdeki hırkayı çıkarttım ve çantama tıktım. Askılı bluzle kalınca yağmur daha da çok tenime değmeye başlamıştı. Bu hissi hiçbir şeye değişmezdim. Yüzmekten sonra bana en iyi gelen şey buydu. Yağmur...

Eve girdiğimde üvey babam Jonathan bu saatte neden evde olduğumu sordu.

''Okuldan kaçtım.''

''Böyle bir şeyi nasıl yaparsın Clara! Eğitime önem vermen gerektiğini daha kaç defa konuşacağız? Okula hemen geri dönüyorsun!'' diye bana bağırdı. Gitmeyeceğime dair onu ikna etmek zor olmamıştı. Beni şu ana kadar sahip olduğum tüm ebeveynlerimden daha iyi anlıyordu.

''Bu sefer işim var, şanslısın. Ama bir dahakine hiçbir mazeret dinlemem Clara,'' deyip beni rahat bırakmıştı.

Odama dönüp gece olmasını beklemekten başka çarem yoktu. Telefonumu kontrol ettiğim zaman Jenna ve Thomas'ın defalarca aramış olduğunu gördüm. Saate bakınca şu anda derste olduklarını hesapladım ve teneffüs olunca beni yine arayacaklarını düşünüp telefonumu masanın üstüne bıraktım. Kendimi yatağa bıraktım.

Boş boş tavanı izlemeyi bırakıp dövmemi incelemeye başladım. Büyüleyiciydi. James'in de sol bileğinde, tam aynı yerde aynı dövme vardı. Nasıl olmuştu? Sabah orada olmadığından emindim.

Telefonumun çaldığını duyar duymaz masamın üstünden telefonumu alıp açtım.

''Ne oldu Jenna? Dört kere aramışsın.''

''Tanrı aşkına nerelerdeydin? Elizabeth seni dekana bile şikayet etti! Okuldaki tüm su boruları patlamış ve yaklaşık bir hafta daha da hiç su akmayacakmış. Söylesene, gerçekten boruları önceden ayarlayıp sen mi patlamalarını sağladın?'' diye sorduğunda ne diyeceğimi şaşırdım.

Arkadan Thomas ''Clara yerinde olsam bir daha okula dönmezdim. Elizabeth'ten uzak durman en sağlıklısı. Kız bomba gibi geziyor. Seni gördüğü anda öldürür,'' diye ekledi.

Boruları ben patlatmıştım.Tamamen kontrolüm dışında olmuştu ama çevremde akan her bir su damlasını iliklerimde hissedebiliyordum ve duygularıma göre bu his daha da güçlenebiliyordu. Elizabeth'le konuşurken sinirlenmiştim. Bir anda ortaya çıkan bir sinir de değildi. Uzun zamandır o aptal kıza karşılık vermiyordum ve bir gün patlayacağımı biliyordum. Asıl kızdığım kişi o da değildi, kendime kızmıştım. İki yıldır nasıl kullanıldığıma... Sadece o anda işin içine suyu sokabileceğimi düşünmemiştim. Elimde olmadan olmuştu. Sonrasında hissettiğim şeyler ise daha beterdi.

İyi hissetmemi sağlayan bu şey neredeyse okuldakilere zarar verecekti ve bu benim yüzümden olacaktı. Düşünebilmek için oradan uzaklaşmam gerekiyordu ve o yüzden okuldan çıkıp parka gitmiştim.

ElementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin